İslamiyet ilaçtır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Şeytandan çok, kötü insandan korkmalı. Şeytanın aldatması, kötü arkadaşa göre çok zayıf kalır. Onun için evlenirken, ev ve iş kurarken, yolda giderken, daima kendimizden daha çok ilmi ve ameli olan kişileri, takva sahiplerini tercih etmeliyiz ki, kurtulabilelim. Aksi yapılırsa, nefsinin esiri olan kimseler her an felakete düşebilir. En kötü arkadaş, parayı, dünyayı seven, mala muhabbeti olan kişidir.

İmam-ı Rabbani hazretleri, bir şehirde böyle dünyaya, paraya, mala düşkün birine rastlama ihtimali varsa, o şehri terk etmek gerektiğini bildiriyor. Fâsıkların bulunduğu mahalleden, salihlerin bulunduğu yere göçmek vacib oluyor. Böyle kimselerle karşılaşınca, onların kalbindeki kötülük, bizim kalbimize akar. Onlar, bize dünyayı sevdirir, bu ise insanı mahveder. Peygamber efendimiz, (Günahların, hataların başı dünya sevgisidir) buyuruyor. Yani dünya sevgisi, para, mal sevgisi, haramların sevgisi, Allah’tan gayrı olan her şeyin sevgisi, bütün felaketlerin, fenalıkların başıdır, sebebidir. Her kötülükten daha büyük kötülüktür.

Mal ve para sevgisi yüzünden, Allah korusun, din de, iman da, hattâ dünya da gider. İmam-ı Rabbani hazretleri dünya için, (Yüzü gözü boyalı, süslü bir fahişedir) diyor. Çok cazibelidir. İnsan, görünüşe aldanıp, dünyaya âşık olabilir, fakat kavuşulduğu anda, kapana girer, mahvolur.

İmanı korumak ve imanla ölebilmek için, dikkatli olmalı. Kelime-i tevhidi çok söylemeli, Kur’an-ı kerim okumalı, dinden ve din büyüklerinden bahsetmeli, salihlerle sohbet etmeli, böylece, kalbimizi, Allah sevgisiyle doldurmalı. Para ve mal sevgisinden uzaklaşmalı.

İslamiyet yani dinimiz, ilaçtır. İnsan, hastadır. Hastanın tedavisi için ilaç gerekir. İlaç, acı da olsa, kullanmak lazımdır. Yani İslamiyet’in emirleri, nefse zor gelse de, yapmak şarttır. Yoksa âhiretteki acılar, dünyadakilerle kıyas bile edilemez. Âhiretten bir kıvılcım gelse, dünya yanar yok olur. İnsan, gaflet ve cehaleti yüzünden, yarın başına gelecek felaketleri düşünemiyor. Yiyip içiyor, gezip oynuyor, kahkahalarla gülüyor. Âhiretin dehşetini düşünen, ağlamaktan sızlamaktan yiyip içemez, incelip, kıl gibi olur. Yarın Kıyamet günü, büyük felaketlere maruz kalmamak için, dinimizin emirlerine uyup, yasak ettiklerinden kaçmaya çalışmalıdır.