Kibir ve büyüklenmek

Sual: Kitaplarda, (Allah kibriya sahibi) deniyor. Kibriya ise büyüklük yani kibir demekmiş. Allah kibri yasaklarken, kendisi niye kibir sahibidir?
CEVAP
Bu, çok tuhaf bir sorudur. İnsanlar tenkit edilebilir, ama Allah da tenkit edilir mi hiç?

Bir okuyucu da Peygamber efendimizin, (Ben peygamberlerin efendisiyim ve şefaat edicilerin ilkiyim) sözü için, (Peygamberimiz niye kendini övüp kibirleniyor?) diye sormuştu.

Allah ve Resulü hakkında sual sorarken çok dikkatli olmalı. Mesela, (Acaba burada ne denmek isteniyor) gibi edebe uygun sormalı. Allah'ı ve Peygamberimizi tenkit eden kâfir olur.

Başbakanın, cumhurbaşkanının, (Bizim görevimiz şu) demeleri kibir olmaz. Böyle demek, övünmek değil, gerçeği bildirmektir. Bir peygamberin de, (Ben peygamberim) demesi övünmek değil, vazifesini bildirmek olur.

Bazı kelimeler birkaç anlamda kullanılabiliyor. Bazıları da yanlış olarak kullanılıyor. Mesela kaptan, gemi sürücüsü iken, şimdi şoförlere de kaptan deniyor. Hâfız, hadis âlimi demektir. Bugün Kur'an-ı kerimi ezbere okuyana hafız deniyor. Hattâ Kur'an-ı kerimi ezberlemeye giden çocuğa bile hâfız deniyor. Bu yanlış kullanımlardan dolayı bazı ifadeler doğru anlaşılamıyor.

Kibir, büyük ve büyüklük demekse de, Türkçede daha çok, kendisini büyük gösterme, kendisini, başkalarından üstün görme hastalığı olarak kullanılıyor. Kibir, insanlar için büyük hastalıktır. Bu mânada hâşâ Allah için kullanılmaz.

Kebir de büyük demektir. Ekber en büyük demektir. Büyüklük yalnız Allah'a mahsustur. Hiç kimse, Onun gibi büyük olamaz. Birine peygamber demek yanlış olduğu gibi, peygambere de Allah demek yanlıştır, ama Allah’a Allah demek, (Allah en büyüktür) demek yanlış olmaz. Bir kimsenin (Ben yaratıcıyım, ben en büyüğüm) demesi, kibirdir, yalandır, ama Allahü teâlânın (Ben yaratıcıyım) demesi gerçeği söylemektir.

Hiç kimseyi küçük görmemelidir
Sual: Bir Müslümanın, çocukları, günah işleyenleri, henüz iman etmemiş olanları, hafife alması, onlara tepeden bakması uygun mudur?

Cevap: Konu ile alakalı olarak Süleyman bin Cezâ hazretleri Eyyühel Veled kitabında buyuruyor ki:
“Küçüklere, fasıklara ve facirlere yani günah işleyenlere karşı da kibirli olmamalıdır. Yalnız, tekebbür sahibine karşı tekebbür etmek lazımdır. Bir çocuk gördüğün zaman, bunun günahı yoktur, benim günahım vardır dolayısı ile bu çocuk benden daha faziletlidir. Bir yaşlı Müslüman gördüğün zaman, bu benden daha fazla ibadet eylemiştir, dolayısı ile benden daha faziletlidir. Bir İslâm âlimi görünce, ben cahilim, bu benden ziyade âlimdir, öyle ise, benden daha faziletlidir. Bir cahil görünce, bu bilmeden günah işler fakat ben bilerek işlerim, öyle ise, bu benden efdaldir. Bir kâfir görsen, olur ki, iman edip dünyadan iman ile gider, benim imanla gidip gitmeyeceğim ise, belli değildir, o hâlde, benden daha faziletlidir diye düşünmelisin! Müslümanlara karşı kibir yapmazsan, Hak teâlâ indinde yüksek derecelere vasıl olursun.