Neyimize güveniyoruz?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allahü teâlânın indinde dünyanın sivrisineğin kanadı kadar kıymeti yoktur. O hâlde bu kadar kıymetsiz olan dünya için, âhiret nimetlerinden mahrum kalmak akıl işi değildir.

Âhirette iki yer var, ikisi de sonsuz, biri Cennet, diğeri Cehennem. Allahü teâlâ rızka kefildir, ama imana kefil değildir. Kefil olduğunun peşinde haram helal demeden koşuyoruz da, kefil olmadığı konuda, (Allah kerimdir) diyerek, gaflete düşüyoruz.

Ölünce insan, ya Cennete veya Allah korusun, Cehenneme gider. Çünkü imanla ölmenin garantisi yok. İnsan Cehennemden kurtulmadan, nasıl kendini güvende hissedebilir, nasıl kendini Cennette hissedebilir? İnsan bu kadar gâfil nasıl olabilir? Başkasına acımıyoruz, bari kendimize acıyalım. Âkıbetimiz meçhuldür. Meçhul olunca insan kendisini güvende hissedemez. Dünyada kendisini güvende hissetmek, ancak ismen Cennetle müjdelenen, Aşere-i mübeşşere denilen on kişiye nasip olmuştur. Geri kalan herkesin korku içinde olması şarttır.

Büyük bir zat buyurdu ki: Bir gece uyandım, iki saat yalnız insanoğlunun âcizliğini düşündüm. İç organları düşündüm, hiçbir şeye müdahale edemiyoruz. Dış olayları düşündüm, insanın yapacağı hiçbir şey yok. Bu kadar âciz olan insanın, hükümranlık sevdası nedir? Bu kadar çok saltanat, bu kadar çok kibir ve gurur nedir? İnsan kendine gelmezse, kendini bilmezse, çok sıkıntı çeker. İnsanın kendini tanıması çok önemlidir. Tefsir âlimleri, (Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım) mealindeki âyet-i kerimedeki ibadetten maksadın, Allah’ı tanımak olduğunu bildirmişlerdir. Öyle ya, insan tanıdığına ibadet eder. Tanımadığına ibadet etmez. Tanımak da yalnız düşünmekle olmaz. İnsan burada şaşırıyor. Tanımak, düşünmekle beraber ibadetle olur. İbadet yapmayan, Allah’ı tanıyamaz.

İnsan nefessiz yaşayamaz. Hayat için nefes neyse, Müslüman için de namaz odur. Müslüman namazını kılar. Çünkü namaz kılmamak için hiçbir bahane olmaz. Namaz için çok hassas olmalı, sözümüz geçen kimseleri namaza teşvik etmeliyiz. Çünkü imanı koruyan, namazdır. Namaz başlı başına İslamiyet’tir. İçinde oruç var, yiyip içmiyoruz, hac var, Kâbe’ye dönüyoruz. Kur’an okumak, tesbih, zikir, dua, salevat, istigfar etmek, Kelime-i şehadet getirmek ve ihtiyaçları yalnız Allah’tan istemek gibi hususların hepsi namazda toplanmıştır. Namaz kılan bunların hepsini yapmış olur.