Başarılı olmak için

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dinimize hizmet ederken başarılı olmak için günahtan sakınmak şarttır.

Halife Hazret-i Ömer, Sa’d bin Ebi Vakkas hazretlerini, bir savaşta başkomutan tayin eder. Düşman ordusu çok kuvvetlidir, çok sayıda filleri vardır. Müslümanlarda ise sadece at, kılıç ve ok vardır. Savaşa başlamaya az zaman kalmışken, Hazret-i Ömer, Sa’d bin Ebi Vakkas hazretlerine şöyle bir mektup yollar:
(Ya Sa’d, düşmanın çokluğundan korkma, Allah’tan kork, Ona sığın! Askerine, malına, mülküne, kabiliyetine güvenme! Bunların hepsi ancak Allahü teâlânın izni ve yardımıyla işe yarar. O izin vermezse, yardım etmezse, bir işe yaramazlar. Günah işleme ve günah işletme! Eğer askerlerinin arasında günah işleyen varsa, ona iş verme, onu ayır! Çünkü Allah, günah işleyen kavmi muvaffak etmez. Eğer askerlerinin arasında haram işleyen olursa, İran ordusuyla aranızda fark kalmaz.)

Mektupta hiçbir savaş taktiği yoktur. O hâlde başarılı olmak için şu üç hususa dikkat etmeli:
1- Allah’tan korkmak: Çünkü Peygamber efendimiz, (Bütün hikmetlerin, iyiliklerin başı, Allah korkusudur) buyuruyor.

2- Haram işlememek: Haram denince, içki, kumar, zina gibi meşhur haramlar hatıra gelir. Hâlbuki gıybet, zinadan büyük günahtır, kanser mikrobu gibidir. Bu kanser de yayıla yayıla hizmetleri engeller, cemiyetleri çökertir. Hele kalb kırmak, Kâbe’yi yetmiş sefer yıkmaktan büyük günahtır. Bu günahları işleyen kimsenin, (Şu kadar hizmet ettim) diye sevinip övünmesi çok yanlıştır! Dinimizde haramdan sakınmak, farzı yapmaktan önce gelir. Günah işleyerek ibadet yapılmadığı gibi, hizmet de yapılmaz. Allahü teâlâ, günah işleyen topluma yardım etmez. Biz önce günah işlememekte başarılı olmayı düşünmeliyiz. Aksi hâlde, belki başkası bizim yaptığımız hizmetler vesilesiyle kurtulup Cennete gidebilir, ama biz yanarız. Başkasını kurtarıp kendini ateşe atmak, aklı olan bir insanın yapacağı iş değildir.

3- Kibirlenmemek: Kendimizi ve yaptığımız işleri beğenmemeliyiz. Her ne olursa olsun, nefsimize arka çıkmamalıyız. Din kardeşimizi kendi nefsimize tercih etmeliyiz. Kendimizi kusurlu görüp, (Allah, beni ıslah etsin) demeliyiz.