Dine hizmette başarının yolu

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Ehl-i sünnet kitaplarını, doğru din bilgilerini yaymak maksadıyla yapılan hizmetler için sarf edilen paralar, yapılan bütün çalışmalar, dünyanın uzak yerlerindeki insanlara dinimizi ulaştıracak olan Ehl-i sünnet gemisinin yakıtı gibidir. O hâlde bu geminin yakıtını elde etmek için uğraşan herkes bu sevaba ortaktır. Çünkü gaye, herhangi bir kimseye maddi menfaat sağlamak değil, bu gemiye, ne şekilde olursa olsun, bir parça katkıda bulunmaktır. Bedenen çalışarak, para ve mal sarf ederek veya hiç olmazsa dua ederek yapılan katkıların hepsi çok kıymetlidir. Bu hizmetlerin karşılığının ne kadar büyük olduğu, âhirette anlaşılır. Seyyid Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, (Bir mücahidin cephede kılıcını şöyle bir sallaması, bir âbidin [ibadet edenin] kırk sene, hem de halvette ibadet etmesinden daha kârlıdır. Âbid, sadece kendini kurtarmakla uğraşıyor. Mücahid ise, insanları kurtarmakla da uğraşıyor) buyurmuştur.

Büyüklerimiz, (Allahü teâlânın dininden bir meseleyi birine öğretmek, anlatmak, yüz umreye bedeldir) buyuruyorlar. Hadis-i şerifte de, (Unutulmuş bir sünneti ihya edene yüz şehit sevabı vardır) buyuruluyor. Ecdadımız, gittikleri yerlere, toprak almak için değil, Allahü teâlânın kelamını oradaki insanlara duyurmak için ve o insanların âhirette, (Biz bilmiyorduk, biz İslamiyet’i işitmedik) dememeleri için gittiler.

Bu hizmetlerde, hiç kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktur ve olamaz. Kimin niyeti düzgün, ihlâsı çoksa, kim Allah için daha çok koşturur, daha çok yorulursa, o daha çok sevab kazanır.

“Ben misafirim”
Dinimize hizmet eden mübarek bir zata, (Siz nasıl başarılı oldunuz? Hizmetleriniz, işleriniz nasıl bu kadar büyüdü?) diye soran bir misafire, o mübarek zat buyurur ki:
(Siz şimdi bizi ziyarete geldiniz, burada misafirsiniz. Ben de bu işlerde misafirim. Bir an sahiplensem, bu hizmetler durur. Zaten bir kimse bir işi sahiplendiği, ondan menfaat beklediği anda, başkaları da sahiplenmeye kalkacaktır, sonrasında da menfaat çatışması olur. Ama "Ben bu işin sahibi değilim" denirse, orada sevgi ve güven teşekkül eder, arkasından da mutlaka başarı gelir.)