İnsanlar değiştikçe, nimetler değişir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, (Hizmet eden, hizmet görür) buyuruyor. Allahü teâlâ, hizmet edene mutlaka hizmet edenler gönderir, onun işini hâlleder. Dine hizmet edene dünya hizmetçi olur. Burada dünya, insanlar demektir.

Herkesle iyi geçinmeli, ama kendimizle iyi geçinmemeli, kendisini beğenmemeli. Kendisiyle iyi geçinen, başta ailesi olmak üzere hiç kimseyle geçinemez. Büyük zatların hakiki talebelerinin ilk günkü edep ve tevazusu, otuz sene sonra da aynıdır, hiç değişmez. Zira insan bir parça değişirse, Allahü teâlânın verdiği nimet de değişir. Kur’ân-ı kerimde mealen, (Eğer siz, kendinizi değiştirmezseniz, Allah size verdiği nimeti değiştirmez) buyuruluyor.

Eğer insanların başına bir musibet geliyorsa, hep değiştiğindendir. Değiştikçe, nimet de değişir. Dolayısıyla, değişmemek, İslamiyet’ten ayrılmamak lazımdır.

Müslüman olmanın, doğru iman sahibi olmanın, büyükleri sevmenin dışında başka bir şeref aramamalıdır. Sıfatlarda, etiketlerde itibar aramak, çok yanlıştır. Herkes dışa kıymet veriyor. Hâlbuki Allahü teâlâ, kalbdeki niyete kıymet veriyor. Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri, (Zâhir mamur, bâtın harap) buyururdu. Herkes, çöplük gibi olan içine önem vermeyip, insanlara göstermek için dışını süslüyor. Hâlbuki Allahü teâlâ içe bakıyor. Buna önem veren, içini temizler. İnsanlara önem veren, dışını temizler.

Eğer bir kimse, Rabbimizin rızasını hedeflemişse, Onun sevgili kulu olmayı tercih etmişse, onun ilk yapacağı iş, içini temizlemektir. Zâhirlerini süslemeyi, evliya zatlar hiç düşünmediler. Ama içlerini zikrullahla, Kur’ân-ı kerimle temizlemişlerdir. İşte bu yüzden onlar, bin sene de geçse ölmüyorlar. Merkez Efendi ve Cüneyd-i Bağdadî hazretleri gibi büyükler, asırlar önce yaşamış olmalarına rağmen, bugün dahi seviliyorlar. Eshab-ı kiramdan bahsedildiği zaman, onların evlerinden, develerinden, mallarından bahsedilmiyor. Bunlar akla bile gelmiyor. Ama onların Eshab-ı kiram oluşu, o etiketleri, her şeyin üstündeydi. Binaenaleyh, Silsile-i aliyye büyüklerini tanımak, onları büyük bilmek, bize şeref olarak yeter. Onun dışında başka bir sıfatla birbirimize önem vermemiz, rezilliktir, çok kötüdür.