Harac ve zaruret nedir?

Sual: Harac ve zaruret nedir?
CEVAP
İnsanın elinde olmayarak hasıl olan sebebe (Zaruret) denir.

Bir farzın yapılmasına mani veya haram işlemeye sebep olanı önlemenin meşakkatli, güç olmasına da (Harac) denir.

Tedavi edilemeyen şiddetli ağrı ve bir uzvun yahut hayatın telef olmak tehlikesi ve başka bir şey yapamamak mecburiyeti zarurettir.

Birkaç örnek verelim:

Başı dönen, ayakta duramayan kimsenin oturarak namaz kılması zaruret olur. Gusledince hastalanma veya ölme tehlikesi varsa, gusletmemesi zaruret olur. Teyemmüm eder.

Şiddetli baş ağrısı, bir zarurettir. Bu başa el dokunduramamak haracdır. Bunun için, bu durumdaki kimsenin başını yıkaması veya mesh etmesi sakıt olur.

Kaide 1: İbadet yapmakta veya haramdan sakınmakta, harac olunca, harac bulunmayan başka mezhebi taklit etmek lazım olur.

Birkaç örnek verelim:

Akşam namazı için otobüsü durduramayan, Şafii’yi taklit ederek, yatsı ile birlikte kılması caiz olur. Yani yere inmesinde harac varsa, otobüs durmayıp gidecekse, otobüsten inmeyince de vakit çıkacaksa veya başka bir zarara uğrayacaksa, bunun gibi ihtiyaçlardan dolayı iki namazı cem eder.

Kaplıca tedavisi bir ihtiyaçtır. Kaplıcada tedavi olurken, bazı kimseler şortla gezebiliyor. Haram işlememek için, başka bir mezhebi taklit edebilir. Çünkü bunda bir ihtiyaç vardır. Futbol oynayanların bacaklarını seyretmek bir ihtiyaç, bir zaruret değildir. Başka bir mezhebi taklit edemez.

Bir erkek, karısı ile süt kardeş olduğunu anlasa, fakat birinin bir kere emmiş olduğu bilinse, Hanefi mezhebine göre nikahları bozulur. Ya, ayrılır veya ihtiyaçtan dolayı Şafii mezhebini taklit ederek nikah yapar. Çünkü Şafii’de doya doya beş kere emmesi gerekir. Karısı ile evli kalması zaruret değildir. Bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç için de bir mezhep taklit edilerek sıkıntı giderilir.

Kaide 2: Haraca sebep olan şeyi yapmasında zaruret varsa, o farzı terk etmesi veya haramı zaruret miktarı işlemesi caiz olur.

Bir örnek verelim:

Avret yerini açmadan, necaseti temizlemek imkansızsa, ne yapar? Necaseti temizlemek farz, avret yerini açmak ise haramdır. Haram işlememek için farz tehir edilir, çünkü haramdan kurtulmak önce gelir. Farzı tehire de imkan yoksa farz terk edilir. Yani necaseti temizlemeden namazını kılar. Maliki’de necasetle namaz kılmak caiz olduğu için Maliki’yi taklit ederek necasetle kılması caiz olur. Ancak bu kimselerin gusül ve abdestlerinin, maliki mezhebinin şartlarına uygun olması gerekir.

Kaide 3: Zaruret ile yapılan şeyde, zaruret bitince harac devam ederse, yine böyledir.

Bilmeden necasetli elbise ile namaz kılan kimse, namazdan sonra necis elbise ile namaz kıldığını anlasa, yeniden namaz kılması meşakkatli olacağı için, Maliki mezhebini taklit ederek, bu namazı Maliki’ye göre kıldım demesi yetişir. Ancak bu kimselerin gusül ve abdestlerinin, maliki mezhebinin şartlarına uygun olması gerekir.

Kaide 4: Haraca sebep olan şey, zaruret olmadan yapılmış veya zaruret ile birkaç şey yapılabilir ve bunlardan harac bulunan şeyi yapmayı seçerse, farzı terk etmesi caiz olmaz.

Bir örnek verelim:

Protez yapma imkanı da var iken, dişini doldurtmuş veya kaplama yaptırmıştır. Ağzını yıkaması farzdır. Ağzını yıkayamaması yani farzı terk etmesi affolmaz. Çünkü başka mezhebi taklit imkanı var. Eğer bu imkan olmasaydı o zaman zaruret kabul edilir ve diş dolgusu gusle mani olmazdı. Maliki’yi veya Şafii’yi taklit edince, bu iki mezhepte ağzını yıkamak farz olmadığı için, diş dolgusu veya diş kaplatmak gusle mani olmuyor.

Zaruret nedir?
Sual: Dört hak mezhebin hepsinde de, gusülde ağzın içini yıkamak farz olsaydı, dolgu dişi olan ne yapacaktı?
CEVAP
Zaruret, başka çare bulamamak demektir. Buradaki zaruret, başka mezhebi taklit etme imkânı olmayan hâldir. Dört mezhepte de ağzın içini yıkamak farz olsaydı, dört mezhepten birini taklit imkânı olmadığı için zaruret olurdu. Zaruret olunca da taklit gerekmezdi. Fakat Mâlikî’de ve Şâfiî’de, gusülde ağzın içini yıkamak farz olmadığı ve bu iki mezhepten birini taklit etme imkânı olduğu için, dolgu zaruret olmaktan çıkar. Bu iki mezhepten biri taklit edilerek dinin emrine uyulmuş olur.

Zarurete bir örnek: Bir ihtiyaçtan dolayı başa saç ekilse, dört mezhepte de başı yıkamak farz olduğu için, başka bir mezhebi taklit imkânı yoktur. Taklit imkânı olmayınca zaruret olur. Zaruret olunca da gusle mani olmaz. Bu inceliği çok kimse bilmediği için, yanlış olarak (Diş dolgusu zarurettir, gusle mani olmaz) diyorlar. Başka hak bir mezhepte çıkış yolu olunca zaruret olmuyor. O mezhebi o konuda taklit edince de mesele kalmıyor.

Zaruret miktarı haram işlemek!
Sual: Bir Müslüman, zorda kaldığı zaman, zaruret miktarı kadar haram olan bir şeyi yapabilir mi?

Cevap: Haram işlemek veya kullanmak, yalnız zaruret miktarı caiz olur. Mubah olan şeyleri, farzları yapabilecek kadar kullanmak zarurettir ve farzdır. İhtiyacı karşılamak için kullanmak, sünnettir. İhtiyaçtan fazla olan şeyin menfaati varsa, menfaati için kullanmak caiz olur. Menfaati olmadığı zaman, zararı da yoksa, ziynet olur. Vakar, hürmet, sevgi hasıl etmek ve çok şükretmek niyeti ile ziynet eşyasını kullanmanın müstehab olduğu, İbni Âbidîn, Bahr ve Hadîkada yazılıdır. Hadîkada deniyor ki:
“Mubahlarda, şehrin âdetine uymamak şöhret olur. Bu ise, tahrimen mekruhtur.” Ziynet eşyasını kullanmak da böyledir. Gayrimüslimlerin yaşadıkları memleketlerde, İslâmın vakarını, şerefini korumak ve şöhretten, fitneden sakınmak vaciptir. Zararlı olan şeye fudûl, abes ve mâlâyani denir. Bunu kullanmak tahrimen mekruh, farza mani olursa, haram, yani büyük günah olur.

Sual: Dinen zaruret ve harac ne demektir?
Cevap:
İnsanı bir şey yapmaya zorlayan semavi sebebe, yani insanın elinde olmayarak hasıl olan sebebe Zaruret denir. İslâmiyetin emir ve yasak etmesi, tedavi edilemeyen şiddetli ağrı, bir uzvun yahut hayatın telef olmak tehlikesi ve başka bir şey yapamamak mecburiyeti hep zarurettir. Bir farzın yapılmasına mani veya haram işlemeye sebep olanı önlemenin meşakkatli, güç olmasına Harac denir.