Kalbin hasta olduğuna alamet

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kalbin, Allahü teâlâdan ve Onun dostlarından başkasına meyletmesi, o kalbin hasta olduğuna işarettir.

Kendisinden ilim öğrendiği zatta ayıp ve kusur arayan, onun ilminden, feyiz ve bereketinden faydalanamaz.

Tasavvuf, güzel ahlaktır. Bu da üç kısımdır:
1- Hakla beraber olmak, yani Allahü teâlânın emirlerine uymak ve bu hususta gösterişten uzak durmaktır.
2- Halkla beraber olmak. Bu da büyüklere karşı saygı ve edep, küçüklere karşı şefkat, emsallere ise, insaflı ve adil davranmakla olur.
3- Nefse sahip olmak. Buysa, nefsin boş isteklerine, heva ve hevese, şeytana uymamakla olur. Bu üç hususu nefsinde doğru bir şekilde tatbik eden güzel huylu olur.

Tasavvuf tamamen ciddiyettir. Şaka cinsinden olan herhangi bir şey, ona karıştırılmaz.

Çalışıp da tevekkül etmek, bir yere çekilip ibadet etmekten hayırlıdır. Tevekkül sahibi, her şeyden yüz çevirip Allahü teâlâya dönen kimsedir. Sebeplere yapışmalı; fakat bu durum, o sebeplerin ve her şeyin yaratıcısı olan Allahü teâlâya itimat ve tevekkül etmeye mani olmamalıdır.

Farzlardan birini eda etmeyen, sünneti yapmama tehlikesine düşebilir. Sünneti terk edenin de, bid’ate, hurafeye düşmesi muhakkaktır. Taviz tavizi getirir. Tavizden uzak durmaya çalışmalıdır.

Eğer bir kul, ömrü boyunca, bir an riya ve nifaksız kalırsa, o bir anın bereketini ömrünün sonuna kadar duyar.

Arif, gafletten uzak olup, hiçbir zaman kendini beğenmez, ucuba kapılıp kibirlenmez.

İnsanın nefsi, haksızlık yapmaya, haddi aşmaya âşıktır. Yani hep kendini bedbaht edecek şeyleri yapmak ister. Her istediği de kendi zararınadır.

Ölüme hazır olmalıdır, çünkü ölümden kurtulmanın çaresi yoktur. Ölmeden de sonsuz nimetlere kavuşmaya imkân yoktur.

Kul, Allahü teâlânın sevgisini, onun sevdiklerini sevmek ve onun sevmediklerine düşman olmakla kazanır. Onun sevmedikleri şeyler, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran her şeydir.

Bütün işlerin neticesinin sıhhatli ve faydalı olabilmesi için iki şart vardır: Sabır ve ihlâs.

İrade, nefsin arzularına muhalefet edip, onu Allahü teâlânın emirlerine yöneltmek ve kendisi için Allahü teâlânın takdir ettiğine razı olmaktır..