Hürmetine diye dua etmek

Sual: Enbiya, evliya hürmetine veya yağan yağmur hürmetine, günahsız bebekler hürmetine, şu eşyanın hürmetine diye dua etmek caiz midir?
CEVAP
Hepsi de caizdir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Sözlerine kulak asılmayan nice kimseler görürsünüz ki, bunlar, bir şey için yemin etseler, Allahü teâlâ bu sevgili kullarının hatırı için, o şeyi hemen yaratır.) [Müslim]

Bu hadis-i şerif, tasavvuf ilminin ve rehberin gönlünü kazanmaya çalışmanın doğruluğunu göstermektedir. Bu hadis-i şerifin açıklamasında buyuruluyor ki:
(Ya Rabbi! Şu Peygamberin, ölü veya diri, salih, veli, âlim kulunun hürmeti, senin ona ihsan ettiğin kıymet hürmetine senden istiyorum) demenin caiz olduğu, Bezzaziyye fetvasında yazılıdır. Birçok ârifler, talebesine, (Allahü teâlâdan bir şey isteyeceğiniz zaman, benden isteyin! Allahü teâlâ ile aranızda, şimdi ben vasıtayım) demişlerdir. Ebül-Abbas-ı Mürsi hazretleri de, (Allahü teâlâdan bir şey isteyeceğiniz zaman, İmam-ı Gazali’nin hürmeti için isteyin!) buyururdu. (Hadika, Berika, Hısn-ül-hasin)

Resulullah efendimiz, satın aldığı gömleği, dilenen bir köre verdi. Gömlekten misk gibi güzel koku geliyordu. Bunu Resulullahın verdiğini anlayıp, (Ya Rabbi! Bu gömlek hürmetine, gözlerimi aç!) diye dua edince, iki gözü hemen açıldı. (Zad-ül Mukvin)

Resulullah efendimiz, gazalarda ve sıkıntılı zamanlarda, muhacirlerin fakirleri hürmetine dua ederdi. (Tergib, Taberani, Ebu Nuaym)

Resulullah efendimizi vesile ederek Allahü teâlâya yapılan dualar kabul olduğu için Müslümanların halifesi hazret-i Ömer, Medine’de kıtlık olunca, Abbas bin Abdülmuttalib’i vesile ederek yağmur duasına çıkıp, (Ya Rabbi! Sevgili Peygamberini vesile yaparak dua ederiz! Resulünün muhterem amcası hürmetine, senden yağmur isteriz! Duamızı kabul buyur!) demiştir. (Kıyamet ve Ahiret)

Enes bin Malik ve Ali bin Ebi Talib’in, rivayetine göre, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
Allahü teâlâdan dünyaya veya âhirete ait bir isteği olan, gece gusledip veya abdest alıp, iki rekât namaz kılsa, her rekâtında bir Fatiha ve üç kere İhlâs okusa, selamdan sonra başını secdeye koyup, (Yâ Rabbi, benim isteğimi Ebu Bekr-i Sıddık hürmetine yerine getir) diye dua etse, Allahü teâlâ, Ebu Bekr-i Sıddık hürmetine isteğini verir. (Menakıb-i çihar yar-i güzin)

İmam-ı Birgivi, şu hadis-i şerifi naklediyor:
(Bir müminin kabrini ziyaret ederken, yâ Rabbi! Muhammed aleyhisselam hürmetine, buna azap yapma denirse, Allahü teâlâ kıyamete kadar azabını durdurur.) [Etfal-ül-müslimin]

Resulullah, Eshab-ı kiram ve Tabiîn ile, bunlar öldükten sonra da Allahü teâlâya tevessül etmek, yani bunların hürmeti için dilekte bulunmak caizdir. (Hadika)

Hacetlere kavuşmak için, iki rekât namaz kılıp, sevabını Silsile-i aliyye’nin ruhlarına hediye etmeli, bunların hürmeti için diyerek dua etmelidir. (Mekatib-i şerife)

Ölü veya diri olan bir Velinin veya bir Nebinin ismini söyleyerek, bunun hürmeti için dilekte bulunmak caizdir. (Bezzaziyye)

Hazret-i Ömer, tavaf ederken, Hacer-ül esvede karşı, (Sen bir taşsın, bir şey yapamazsın, ama Resulullah öptüğü için, sünnet olduğu için seni öpüyorum) dedi. Hazret-i Ali, Resulullahın, (Hacer-ül esved, kıyamette insanlara şefaat eder) buyurduğunu ben işittim dedi. (İbni Hibban)

Hazret-i Ömer, Hacer-ül Esved’in şefaat edeceğini elbette biliyordu. Böyle demesi, Hazret-i Ali’nin o hadis-i şerifi nakledip, dindeki bir hükmün vesika haline gelmesi içindi.

Roma ordularını yere seren, kaleleri, ülkeleri fetheden Halid bin Velid hazretleri, bütün bu başarılarının, sarığında taşıdığı bir sakal-ı şerif sayesinde olduğunu söylemiştir. Sakal-ı şerif, Hacer-ül esved, Evliya kabrinden alınan topraklar ve onların giydikleri elbiseyle bereketlenmek, Evliya kabirlerini öpmek gibi nimetleri ganimet bilmelidir.

Şeairi sevmek ne demektir?
Yine Şah Veliyullah-ı Dehlevi hazretleri buyuruyor ki: Allahü teâlânın şeairini sevmek demek, Kur’an-ı kerimi, Peygamberi, Kâbe’yi ve Allahü teâlâyı hatırlatan her şeyi, evliyayı sevmektir. (Eltaf-ül-kuds)

Bekara suresinin, (Meleklere, “Âdem’e karşı secde edin” dediğimiz zaman, secde ettiler. Yalnız İblis secde etmedi) mealindeki 34. âyet-i kerimesi, Hazret-i Âdem’e tazim olunmasını emrediyor. Şeytan, (Allah’tan başkasına tazim edilmez) diyerek, bu emri dinlemedi. Hazret-i Yusuf’un ana babası ve kardeşleri de kendisine secde ederek saygı gösterdiler. Allah’tan başkasına saygı, tazim putçuluk olsaydı, Allahü teâlâ, sevdiği kullarını anlatırken bununla övmezdi. Eshab-ı kiramdan hicri bin yılına kadar, evliya çoktu. Herkes bunları ziyaret ederek bereketlenir, dualarını alırdı. Cansız eşya ile bereketlenmeye lüzum kalmazdı. Hiçbir âlim buna mani olmadı. (Ed-dürer-üs-seniyye)

Hazret-i Ebu Bekir’in kızı Hazret-i Esma, Peygamber efendimizin hayattayken giydiği bir cübbe çıkarıp, (Şifa bulmaları için, bunu hastalara giydiriyoruz) dedi. (Müslim)

Peygamber efendimiz abdest aldığı zaman, Eshab-ı kiram, onun abdest suyuna dokunmak ve düşen bir kılını almak için yarışırlar ve bununla bereketlenirlerdi. O da bu hareketlerini kabul buyururdu. Hatta mübarek başını tıraş ettiği zaman, bereketlenmek için, mübarek saçını, Eshabı arasında paylaştırmasını Ebu Talha hazretlerine emrederdi. (Buhari)

Yağan yağmur hürmetine diye de dua etmek caizdir. Rahmet-i ilahiyye alametidir. Günahsız bebekler hürmetine diye dua etmek de caizdir. Yenilen yemekler ve nimetler hürmetine demek de caizdir. Bunların hepsinde mazruf önemlidir. Mazruf, zarf içindeki mana demektir. Vasıtalar söylenerek, Allahü teâlâdan istenmektedir.