Zaruret ve haram

Sual: (Herhangi bir şey almak için zaruret varsa, bankadan faizle kredi çekmek caiz olur) deniyor. Hâlbuki faizle kredi çekmek de haramdır. Haram işlememek için, bir başka haramı işlemek nasıl caiz olur?
CEVAP
Bu kıyas, dinimize aykırıdır. Bir şey zaruret mi, değil mi, o ayrı şeydir. Eğer zaruretse, zarureti giderecek kadar işlenen haram caizdir. Bunun aksi asla iddia edilemez. İmam-ı Rabbani hazretleri, (Zaruretler, haramlığı ortadan kaldırır) buyuruyor. Aynı anlamda, Mecelle'de, (Zaruretler, haramları mubah kılar) buyuruluyor. Demek ki bir işi yapmak zaruretse, o işi yapmak haramlıktan çıkıyor. Burada önemli olan o işin zaruret olup olmadığını tespittir. Bir iki örnek verelim. Din kitaplarındaki ifadeler şöyledir:
Bahr kitabında diyor ki: (Muhtaç olanın faizle borç alması caizdir.) Fakat buna da faizle ödünç vermek haramdır. Nafakası olmayıp, bulamayanlara muhtaç denir. İslamiyet, bu ihtiyacı zaruret kabul etmektedir. [Eşbah] (Seadet-i Ebediyye)

Etkili olduğu tecrübeyle bilinen haram maddeleri, zaruret halinde ilaç olarak kullanmak haram olmaz. (Redd-ül-muhtar)

Erkek doktorun, kadının avret sayılan yerlerine bakması caiz değildir, fakat kadın doktor bulunmazsa, hastalık tehlikeli veya çok ağrılıysa erkek jinekologa da gidilebilir. (Seadet-i Ebediyye)

Açlıktan ölecek kimsenin, leş yemesi caizdir. (Hindiyye, İslam Ahlakı)

Buhari'deki hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, haram olan şeylerde, size şifa yaratmamıştır) buyurulmuştur. Bunun manası, şifası olduğu tecrübe edilen haram maddeler, ilaç için helal olur, demektir. Nitekim susuzluktan ölecek kimseye, ölümden kurtaracak kadar şarap içmek helal olur. Haram olan şeyde, şifa bulunması, mütehassıs olan Müslüman bir doktorun söylemesiyle anlaşılır. Yalnız, domuz eti ve yağı, şifası bulunsa da, ilaç olarak da kullanılmaz. (Redd-ül muhtar, Tam ilmihal)

Demek ki, bu vesikalardan da anlaşıldığına göre, zaruret olunca haram, mubah hale geliyor, haramdan kurtulmuş oluyoruz.

Haram işlemek, zaruret miktarı caiz olur
Sual: Dinimizin haram ettiği herhangi bir şey, zaruret olduğu zaman kullanılabilir mi?
Cevap:
Haram işlemek veya kullanmak, yalnız zaruret miktarı caiz olur. Mubah olan şeyleri, farzları yapabilecek kadar kullanmak zarurettir ve farzdır. Bunun için mubahları, zaruret olduğu kadar yapmak, kullanmak lazımdır. Mubahların fazlasına ise fudul denir. İhtiyacı karşılamak için kullanmak, sünnettir. İhtiyaçtan fazla olan şeyin menfaati varsa, menfaati için kullanmak caiz olur. Menfaati olmadığı zaman, zararı da yoksa, ziynet olur. Vakar, hürmet ve sevgi hasıl etmek, çok şükretmek niyeti ile ziynet eşyasını kullanmanın müstehab olduğu, İbni Âbidîn ve Hadîkada yazılıdır. Hadîkada deniyor ki:
“Mubahlarda, şehrin âdetine uymamak şöhret olur. Bu ise, tahrimen mekruhtur. Saç, sakal boyamak böyledir.”

Ziynet eşyasını kullanmak da böyledir. Kâfirlerin yaşadıkları memleketlerde, İslâmın vakarını, şerefini korumak ve şöhretten, fitneden sakınmak vaciptir. Zararlı olan şeye fudul, abes ve malayani denir. Bunu kullanmak tahrimen mekruh, farza mani olursa, haram, yani büyük günah olur. Uyûn-ül-besâir kitabında deniyor ki:
“İnsanın kullandığı şeyler beşe ayrılır. Bunlar zaruret, ihtiyaç, menfaat, ziynet ve fuduldur. Kullanılmadığı zaman helake sebep olan yasak şeyi kullanmak zaruret olur. Kullanılmaması sıkıntıya, meşakkate sebep olursa, ihtiyaç denir. Faydası, menfaati olmayıp, yalnız gösteriş için kullanılan şeye, ziynet denir. Buğday ekmeği, koyun eti, yağlı yemek, menfaattir. Tatlı yemek, ziynettir. Mubahları kullanmakta taşkınlık, fuduldur. Zaruret olunca, yalan yere yemin etmek caiz olmaz. Tariz söylemek, yani iki manalı kelime söyleyip yemin edilir. Aç kalanın ölmeyecek kadar leş yemesi, zaruret olur. Abdest alırken elbiseye su sıçraması, hayvan idrar yaparken, üstündekinin elbisesine sıçraması zarurettir.”