Geriye dönük taklit

Sual: Muteber kitaplardan naklederek değil de, kafadan atan ve mezhep taklidini bilmeyen, fakat (Sözüm kaynaksız olmasın) diye, Şevkanî, M. Ebu Zehra ve Kardavî gibi mezhepsizleri kaynak gösteren bir hoca, (Mezhep taklidi, iş yapıldıktan sonra olmaz, yapılmadan önce olur) diyor. Bir işi yaptıktan sonra da taklit caiz değil mi?
CEVAP
Muteber bir kitaba dayanmadan, aklına göre konuşmak veya mezhepsiz kişileri kaynak göstermek mezhepsizlik, hattâ dinsizlik olur. İşin durumuna göre, önce de, sonra da mezhep taklidinin caiz olduğu, Bahr-ür-raık, Mizan-ül kübra, Fetava-i Hayriye gibi birçok muteber din kitabında yazılıdır.

Kendi mezhebine uymayan işi yaptıktan sonra da, taklit caiz olur. İmam-ı Ebu Yusuf hazretlerine, cuma namazını kıldıktan sonra, guslettiği kuyuda, (Fare ölüsü görüldü) dediler. (Şâfiî kardeşlerimize göre guslümüz sahihtir) diyerek yeniden gusletmedi. (Hadika, s. 709)

Hâlbuki gusledilen o su, Hanefî'ye göre necistir. Yeniden gusledilmesi harac olduğu için Şâfiî mezhebi taklit edilmiştir. İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Mezhep taklidi için zaruretin olması şart değildir, bir ihtiyaç hâlinde de, taklid caizdir. (Redd-ül muhtar)

Bir Hanefî’nin, evlendiği kızla sütkardeş olduğu ortaya çıkarsa, eğer bir iki kere emmişse, Şâfiî mezhebi taklit edilip yani Şâfiî mezhebinin bildirdiği şartlara uygun olarak nikâh yapılıp evliliğe devam edilir. Çünkü Şâfiî’de sütkardeş olmak için ayrı zamanlarda 5 kere doya doya emmek gerekir. (Seadet-i Ebediyye)