Adak ve yemin kefareti

Sual: Bir kimse, aynı anda, aynı şey için hem yemin hem de adak diye olmasını niyet edebilir mi?
Cevap:
Nezir yani adak, bir ibadettir. Namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek ve başka ibadetler nezir olunur. Nezrin yerine getirilmesini İslâmiyet emretmektedir. Nezredilen yerine getirilmezse, günah olur. Nezir, yemine benzemektedir. Bir kimse, nezrim olsun dese, neyi adadığını söylemese ve niyet etmese, yemin kefareti vermesi lazım olur. Bir kimse, Allahü teâlânın rızası için oruç tutayım dese, kaç gün olduğunu söylemese ve bir şey niyet etmese veya yalnız nezir niyet etse, yemin olmasını veya olmamasını hatırına hiç getirmese veya nezir olmasını ve yemin olmamasını niyet etse, bu orucu nezir olur ve üç gün oruç tutar. Bunu söylerken, nezir olmayıp, yemin olmasını niyet etse, yemin olur. Orucu bozarsa, yemin kefareti lazım olur. Hem nezir, hem yemin olmasını niyet ederse, bu oruç, hem yemin, hem de adak olur. Bu orucu bozarsa, hem kaza, hem de yemin kefareti lazım olur.

Sual: Adak yerine yemin kefareti verilebilir mi? Bütün yatırların yanında Diyanetin bir yazısı var. İlk ikaz şöyle, türbelere adak adanmaz. Bu doğru mu? Beyheki’nin rivayet ettiği, (Tayin etmediği nezirde bulunanın, günah olan veya gücü yetmeyecek şeyi nezredenin kefareti, yemin kefaretidir) mealindeki hadisi açıklar mısınız?
CEVAP
Hadis-i şerifte şu üç husus bildiriliyor:
1- Nezrim olsun der de, neyi adadığını söylemez ve niyet etmezse yemin kefareti verir.

2- İyileşirsem, bir şişe şarap içeceğim diyen, şarap içmez ve yemin kefareti verir veya filancayı öldürmek, Allah için nezrim olsun deyince, öldürmeyip, yemin kefareti verir.

3- Her sigara içişte bin dolar sadaka vereceğim diyen, bir defa yemin kefareti verir.

Bu konularla ilgili meseleler şöyledir:
Bir kimse, vallahi Allah rızası için oruç tutayım diyerek, hem adak, hem yemin olmasını niyet ederse, hem yemin, hem de adak olur. Bu orucu bozarsa, hem kaza, hem de yemin kefareti gerekir.

Hâsıl olmasını istemediği bir şeyi şart ederse, istemediği şey hasıl olunca, oruç, sadaka, nafile namaz gibi adaklarını isterse yapar. İstemezse, yapmayıp, yemin kefareti verir. Mesela, Ali ile konuşursam, Allah için yüz lira sadaka nezrim olsun der de, Ali ile konuşursa, isterse, sadakayı verir, isterse vermeyip, yemin kefareti verir. Yahut falancanın çantasını çalarsam, bir ay oruç nezrim olsun derse, çalmadan oruç tutar veya yemin kefareti verir. (Tahtavi)

Hastam iyi olursa, Allah için şu kadar sadaka vermek ve sevabını seyyid Ahmed Bedevi hazretlerine bağışlamak nezrim olsun derse, hasta iyi olmadan önce nezrini yapması caiz olmaz. Hasta iyi olduktan sonra yapması lazım olur. (Tahtavi)

Ya Rabbi, hastamı iyi edersen, şu türbenin yanındaki fakirlere şu parayı senin için adak ettim. Sadaka sevabını da bu Velinin ruhuna bağışladım, demek caizdir.

Diyanetin yazısı açık değil, tevile muhtaçtır. Yani kendilerine sorulsa, (Biz; ey yatır, hastamı iyileştirirsen senin için bir adak keseceğim demenin uygun olmadığını söylüyoruz) diyebilirler.

Şarta bağlı olarak Evliyaya adak yapmak da, kendini, günahı çok, dua etmeye yüzü yok bilerek, mübarek birini vesile edip, Allahü teâlâya yalvarmak demektir. Mesela (Hastam iyi olursa veya şu işim meydana gelirse, sevabı (Seyyidet Nefise) hazretlerine olmak üzere, Allah için, üç Yasin okumak veya bir koyun kesmek nezrim olsun) deyince, bu dileğin kabul olduğu çok tecrübe edilmiştir. Burada, Allahü teâlâ için Kur’an-ı kerim okunup veya koyun kesip, sevabı seyyidet Nefise hazretlerine bağışlanmakta, onun şefaati ile, Allahü teâlâ, hastaya şifa vermekte, kazayı, belayı gidermektedir. Koyunu mezar başında kesmek haramdır. Hiçbir mezarın yanında kesmemelidir. Puta tapanların put yanında kesmelerine benzememelidir. İbni Âbidin’in, nafile namazları adak yaparak kılmayı anlatırken bildirdiği hadis-i şerife göre, bir dilek için adak edilen bir ibadet, o dileği hasıl etmez. Bu ibadet, o dileğin hasıl olması için yapılmaz. Allahü teâlâ, o ibadetten dolayı veya sevdiği bir kuluna yapılan bir iyilikten dolayı, merhamet ederek, o dileği kabul ve ihsan etmektedir. (Seadet-i Ebediyye)

Sual:
Hastalığım iyi olursa, ömür boyu Receb ayında oruç tutacağıma dair adakta bulundum. Oruç yerine yemin kefareti versem caiz olur mu?
CEVAP
Evet, yemin kefareti vermeniz caizdir. (Redd-ül Muhtar)

Sual: (Her sigara içişte on lira vereceğim) diye adadım. Caiz mi?
CEVAP
İmkansız şeyi nezretmek yemin olur. Kefaret verir.

Sual: (Şu işim olursa her ay bir horoz kesip sadaka vereceğim) diye adakta bulundum. Ömür boyu mu kesmem gerekir?
CEVAP
(Her ay) denince kaç ay olduğu bilinmediği için, nezir olmaz, yemin kefareti verilir.

Sual: Nezrim olsun, yani adağım olsun dese, neyi adadığını söylemese, niyet de etmese, ne yapması gerekir?
CEVAP
Yemin kefareti vermesi gerekir.

Sual: Çocuğuma kızdım. Senin gözünü oymak Allah için adağım olsun dedim. Şimdi ne yapmam gerekir?
CEVAP
Haram bir şeyi adamak, yemin olur. Yemin kefareti verirseniz mesele kalmaz.

Adak yerine yemin kefareti
Sual:
Sevmediği bir kimseyle konuşmak istemeyen kimse, onunla konuşursam bir yıl oruç tutacağım diye adakta bulunsa, oruç tutmayıp bunun yerine yemin kefareti verebilir mi?
CEVAP
Evet, verebilir. Çünkü olmasını istemediği bir şey için bir şey adayan kimse, isterse adağını yerine getirir, isterse de yemin kefareti verir.

Adak yerine yemin kefareti
Sual:
Seadet-i Ebediyye’de, şarta bağlı olan adağı yerine getirmeyip yemin kefareti vermenin de caiz olduğu bildiriliyor. Aynı yerde, hâsıl olmasını istemediği bir şeyi şart ederse, şart hâsıl olunca, adağın yerine yemin kefareti vermenin de caiz olduğu bildiriliyor. İkincisinde (İstemediği şey hâsıl olunca) diye ayrıca belirtilmiş. Birincisinde ise, (istemediği) diye bir ifade yok. İstediğimiz bir şey hâsıl olunca da, adağı yerine getirmeyip yemin kefareti vermek yeterli oluyor mu?
CEVAP
Evet, yeterli olur.

Sual: Bir kimse, neyi adarsa adak olur ve adakta bulunan kimse, bu adağını mutlaka yerine getirmesi gerekir mi?
CEVAP
Bu konuda Dürer ve Gurerde deniyor ki:
“Farz veya vacip olan ibadetlerden birine benzeyen ve namaz, oruç, sadaka, itikâf gibi başlı başına ibadet olan bir şeyi nezir, adak edenin, bunu yapması lazım olur. Hasta ziyaret etmek, cenaze taşımak, camiye girmek, yol, çeşme, hastahane, mektep, cami yapmak gibi, farz veya vacip cinsinden olmayan şeyler nezir edilmez. Bunlar nezir edilirse, yapılmaları lazım olmaz.

Allah rızası için receb ayında oruç tutayım demek gibi mutlak nezir ve yolcum gelirse, Allahü teâlâ için sadaka vermek nezrim olsun demek gibi, istenilen bir şarta bağlanan mu'allak nezir söylenince, şart hasıl olduğunda, nezir olunan ibadetleri yapmak vacip olur. Hadis-i şerifte;

(Nezir olunanı yapmak lazımdır) buyuruldu.

Hastalıktan kurtulursam, bir koyun kesmek nezrim olsun demek nezir olmaz ve koyunu kesmesi lazım gelmez. Allahü teâlânın rızası için bir koyun kesmek demek lazımdır. Allahü teâlâ için deyince, nezir olup, kesmesi lazım olur. Bin lira sadaka vermeyi, nezreden kimsenin yüz lirası olsa, yüz lira vermesi lazım olur. Malı varsa, satıp bin lirasını sadaka verir. Şu yüz lirayı, şu günde falan fakire vermeyi nezredip, başka yüz lirayı, başka günde, başka yerde, başka fakirlere vermesi caiz olur.”