Cimrilik

Sual: Cimri âlim olur mu?
CEVAP
Bilgili olmak ayrı şey, ilmi ile amel etmek ayrı şeydir. Dünyada yapılan bir iyiliğe ahirette 700, hatta daha fazla sevap verileceğine inanan kimse, cömert olmaya gayret eder. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allah katında, cömert cahil, cimri âlimden daha kıymetlidir.) [Deylemi]

(Cimrilikle iman, bir kulun kalbinde asla birlikte bulunamaz.) [Nesai]

(Cimri çok ibadet etse de, Cennete girmez. Cömert, çok günah işlese de Cehenneme girmez.) [R. Nasıhin]

Bu hadis-i şerifler müminler için söylenmiştir. Kâfir cömert de olsa Cennete giremez.

[Not: (Cimri, Cennete girmez), (Cimrilik küfürdür) gibi hadis-i şerifleri açıklaması ile birlikte okumalıdır. Açıklamasız okunursa yanlış anlamaya sebep olur. Cimrilik her ne kadar kötü ahlaktan ise de, imansızlık değildir. (Cimri, günahının cezasını çekmedikçe Cennete giremez) demektir. Hatta sevabı günahından çok gelirse, Cehenneme girmeden de Cennete gider. Affa ve şefaate uğrayarak da Cennete gidebilir.

(Cömert Cennete yakındır) hadis-i şerifi de böyledir. Yani cömerdin imanı yoksa ebedi olarak Cehennemde kalır. İmanı varsa, sevapları fazla ise Cennete gider. Ehl-i sünnete göre, iyilik eden muhakkak Cennete, kötülük eden muhakkak Cehenneme gider diye bir şey yoktur. Bir müminin günahı sevabından çok ise, affa ve şefaate de uğramamışsa, günahının cezasını çektikten sonra Cennete gider. İmanı olmayan kimsenin ise, ne yaparsa yapsın, hiçbir iyiliği onu Cehennemden kurtaramaz. (İslam Ahlakı)]

Tamah ve cimrilik
Sual:
Cimrilikle tamah aynı mıdır, bunlardan kurtuluş yolu var mıdır?
CEVAP
Tamah, mal toplama, biriktirme hırsıdır. Cimrilik ise, harcanması gereken yerde para harcamaktan kaçınmaktır. Cimriliğin içinde tamah da vardır. Her hastalığın çaresi vardır. Önce hastalığı teşhis etmek gerekir! Hastalık belli olunca ona göre ilaç verilir. Allah’tan korkan, kötülük işlemekten çekinir. Tamahın kötü olduğunu bilen müslüman da bundan kaçar. Dinimizde mal sahibi olmak kötü değildir. Kur'an-ı kerimde mala hayır adı verilerek övülmüştür. [Bekara 180]
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Mal, salih kimse için ne güzeldir.) [Taberani]

Mal, kıymetli olduğu için onu israf etmek haramdır. Süfyan-ı Sevri hazretleri, malın insanın silahı olduğunu söyleyerek, insanın canını, malını, sıhhatini, dinini, şerefini mal ile koruyacağını bildirmiştir.
Dinimiz malı böyle övmüş, fakat mal hırsını, mal sevgisini yermiştir. Zengin olmak başka, mala muhabbet başkadır. Tamah mala muhabbettir. Tamahkâr malını hayırlı işlerde kullanamaz. Mal sevgisinin kötü olduğunu bildiren hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(İnsan yaşlandıkça, iki şeyi gençleşir: Uzun yaşama arzusu ve mal sevgisi.) [Buhari]

(Mal ve makam sevgisinin, müminin dinine vereceği zarar, iki aç kurdun, koyun sürüsüne vereceği zarardan daha fazladır.) [Bezzar]

(Sakın tamahkâr olmayın! Tamah, fakirliğin tâ kendisidir.) [Taberani]

(Kanaat eden, en çok şükredenlerden sayılır.) [İbni Mace]

(Aza kanaat etmeyen, çok ile doymaz.) [Beyheki]

(Mal ve mevki sevgisi, suyun sebzeyi yeşertmesi gibi kalbde nifakı yeşertir.) [İ. Gazali]

(İnsanoğlunun iki dere dolusu altını olsa, üçüncüsünü isterdi. Onun gözünü ancak bir avuç toprak doyurur.) [Buhari]

(Zenginlik, mal çokluğu değil, gönül zenginliğidir.) [Buhari]

Kur'an-ı kerimde bildiriliyor ki, İbrahim aleyhisselam, (Ya Rabbi, beni ve çocuklarımı puta tapmaktan koru!) diye dua etmiştir. Puttan maksat para sevgisidir. Demek ki, parayı sevmek, puta tapmak gibidir. Bunun için (Paraya tapan helak oldu) buyuruldu. (Altın ve gümüşün kulu helak oldu. Sürçmedi, tamamen helak oldu) hadis-i şerifi, parayı çok sevenlerin akıbetini haber vermektedir. (Tirmizi)

Kanaat gibi zenginlik olmaz. (Âlim ilme, tamahkâr da mala doymaz) buyuruldu.

İnsan, genelde cimridir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(De ki, "Eğer Rabbimin rahmet hazineleri sizin olsaydı, tükenir korkusuyla yine de vermeyip cimrilik ederdiniz." Gerçekten insan çok cimridir.) [İsra 100]

(Allah’ın ihsan ettiği mal ile cimrilik yapanlar [zekât vermeyenler] iyi yaptıklarını [zengin kalacaklarını] mı zannediyorlar? Halbuki kendilerine kötülük ediyorlar. Cimrilik edip vermedikleri o mallar, [Cehennemde azap aleti olacak, yılan şeklinde] boyunlarına dolandırılacaktır.) [A. İmran 180]

Cimriliğin zararları
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cimrilik, helak edicidir.) [Taberani]

(Allahü teâlâ, yemin ederek cimrinin Cennete girmeyeceğini bildirdi.) [Tirmizi]

(Cimri abid olsa da, Cennete girmez.) [Taberani]

(En kötü hastalık cimriliktir.) [D. Kutni]

(Cimri, öyle bir kedere boğulur ki, artık sevinç ve ferahlık yüzü görmez.) [İ. Gazali]

(Her sabah iki melekten biri, "Ya Rabbi, infak edene karşılığını ver!" diye, diğeri de, "Cimrilik edenin malını helak et!" diye dua eder.) [Buhari]

("Hakkımın zerresinden vazgeçmem" demek cimrilik için kâfidir.) [Hakim]

(Kaybettiği dünyalığa üzülen, Cehenneme yaklaşmış olur.) [İ. Gazali]

(Ya Rabbi cimrilikten sana sığınırım.) [Müslim]

Savaşta ölen oğlu için (Vah şehidim) diye ağlayan kadına, Peygamber efendimiz, (Şehit olduğunu nereden biliyorsun? Belki boş konuşur, belki de cimri idi) buyurdu. (E. Ya’la)

Cimriliğin tedavisi
Sual: Cimrilik neden meydana gelir, tedavisi nasıldır?
CEVAP
Cimriliğin, diğer kalb hastalıkları gibi, ihlas noksanlığı, iman zayıflığı ve hatta küfürle ilgisi vardır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cimrilik küfürdendir, küfrün yeri de Cehennemdir.) [Deylemi]

Kur'an-ı kerimde de kâfirlerin cimrilik ettiği bildirilmektedir:
(Cimrilik eden, hem de herkese cimriliği tavsiye eden ve kendilerine Allah’ın fazlından verdiğini gizleyen kâfirlere hor ve hakir edici bir azap hazırladık.) [Nisa 37]

Cimrilik mal sevgisinden meydana gelir. Cimriliğin sebebi, uzun yaşama ümidi ile parasız kavuşamayacağı arzularıdır. Eceline üç gün kaldığını bilse, cimriye mal vermek zor gelmez. Fakat çocukları olur, onların yaşamasını kendi yaşaması gibi kabul ederse, cimriliği yine artar. Bu bakımdan çocuklar, cimrilik sebebi olabilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çocuk, cimrilik sebebidir.) [Hakim]

Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:
(Mallarınız, çocuklarınız, sizin için fitnedir, imtihandır.) [Tegabün 15]

(Mallarınız ve çocuklarınız, sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın!) [Münafikun 9]

Zengin cimriler
Kimi, çok zengindir, hiç kimsesi yoktur, yaşlanmıştır, öldükten sonra, malının başkasına kalacağını da bilir. Buna rağmen, sırf mala olan sevgisinden dolayı, zekât vermez, hastalansa doktora gitmez, birkaç ilaç almakla yetinir. Hatta kendi malını yemeye bile korkar. Para, insanı ihtiyacına ulaştıran bir vasıta olduğu için sevilir. Tatlıya ulaştıran her şey tatlıdır. Cimri, tatlıyı unutmuş görünüp, tatlı alacak parayı sever.

Malı, Allah yolunda harcamak için biriktirmenin zararı olmaz. Hadis-i şerifte (İyi kimseye, malın iyisi ne güzel yakışır) buyuruldu. İyi yolda harcanmayan paranın vebali vardır. Taparcasına parayı sevmek kötüdür. Hadis-i şerifte (Altın ve gümüşün kuluna [paraya tapana] lanet olsun!) buyuruldu. (Tirmizi)

Her hastalık, sebebinin zıddı ile tedavi edilir. Nefsin çeşitli arzularından kurtulmanın, ilacı, aza kanaat ve sabırdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın ihsan ettiği az rızka, kanaat eden mümin, kurtuluşa ermiştir.) [Müslim]

(Kanaat tükenmez hazinedir.) [Beyheki]

(Allahü teâlâ kanaat edeni, kanaatkâr yapar.) [Taberani]

(Aza kanaat etmeyen, çok ile doymaz.) [Beyheki]
Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.

Çocuklarının fakir kalacağı korkusunun ilacı ise, cimrilikle zengin olunamayacağını, bıraktığı malları boşa harcayabileceklerini, hatta bazen servetin kötü yollara sevk ettiğini, zengin olacaklarsa bir başka yerden buna kavuşacaklarını düşünmelidir. Her zenginin, miras sebebiyle zengin olmadığını, mirasa konanların ise, boşa harcadıklarını da bilmek gerekir. Çocukları iyi olursa, Allahü teâlânın onlara kâfi geleceğini, kötü olurlarsa, bıraktığı malları, kötü yollarda harcayacaklarını düşünmelidir!

Birçok cimrinin gafletle öldüğünü, hasret çektiğini, bıraktığı malı mirasçıların harcadığını göz önüne getirmelidir. Cimriliğin her bakımdan kötü olduğunu düşünmelidir!

Aşırı mal sevgisinin ilacı, o maldan ayrılıp uzaklaşmaktır. Faydalı işte kullanmadığımız malı, denize atıp aşırı sevgisinden kurtulmak, cimrilikle saklamaktan daha az zararlıdır. Bir malı cimrilikle saklamak, riya ile başkasına vermekten daha kötüdür.

Mal, yılan gibi, içinde hem zehir ve hem ilaç vardır. Malı kullanmayı bilmek gerekir. Yani biz malı kullanmalıyız, mal bizi kullanmamalıdır!

Cimrilik, verilmesi gerekeni vermemektir. Mesela yemeği olanın, aç komşusuna vermemesi, cimrilik olur. Cömertlik, cimrilikle israfın arasında orta yoldur. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Onlar harcadıklarında, ne israf, ne de cimrilik ederler; bu ikisi arasında orta bir yol tutarlar.) [Furkan 67]

Cömert miyim, cimri miyim?
Sual:
Bir kimse, kendinin cömert veya cimri olduğunu bilebilir mi?
CEVAP
Bir kimseye verdiği şey zor gelmezse, cömert sayılır. Zor gelirse cömert sayılmaz. Mürüvvetin icapları ile iktifa eden, cimrilikten kurtulur. Mürüvvet, insanlık demektir.

Hazret-i Hasan da buyurdu ki: "Mürüvvet, kulun, dinini muhafaza edip nefsini korkutması, misafirini iyi karşılaması, münazaalarda, güzel davranması demektir. Ululuk ise, komşuya eziyet etmemek ve zorluklara göğüs germektir. Kerem de istemeden vermek, yerinde yemek yedirmek, saile yumuşak davranmak ve bol vermektir."

Zekâtı severek veren, kurban kesen cömerttir. Hadis-i şerifte, (Zekâtını severek veren, misafirini ağırlayan, darda kalana yardım eden cimrilikten kurtulur) buyuruldu. (Taberani)

Misafir ağırlamak
Malı saçıp savurmak ne kadar kötü ise, malı korumak da o kadar mühimdir. Misafire ikram etmek ise, malı korumaktan mühimdir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Misafir ağırlamayanda hayır yoktur.) [İ. Ahmed]

(En iyiniz, yemek yedireninizdir.) [Hakim]

(Allahü teâlâ, yemek yediren cömertle meleklerine övünür.) [İ. Gazali]

(Yemek sofrası misafirin önünde bulunduğu müddetçe, melekler, ev sahibine istigfar ederler.) [Taberani]

(Arkadaşına, arzu ettiği yemeği ikram edenin günahları affolur.) [Bezzar]

Bir insanın karnını bir sefer doyurmanın bile ne kadar mühim olduğu görülüyor. Birini ömür boyu doyurmak veya öldükten sonra ebedi olarak doyurmaya sebep olmak daha büyük sevaptır. Bunu esirgemek ise çok kötüdür. Onun için, (Cimrilerin en kötüsü, emr-i maruf ve nehy-i münker yapmayandır) buyurulmuştur.

Her bakımdan cömert olmaya heves etmelidir! Çünkü, cimrinin malı felakete uğrar, cömert de verdikçe, fazlası ile alır. Hadis-i şerifte (Cömerdin evine rızk, devenin göğsüne vurulan bıçaktan daha tez gelir) buyuruluyor. (İbni Mace)

Yüksek tansiyonu olanın, hacamat yaptırması sağlık açısından iyidir. Kan vermekle sağlığa, yeni kana kavuştuğu gibi, misafir de rızkı ile gelir, kırk gün bereket bırakıp gider. Gerekli yerlere vermekle, cömerdin eli daralmaz. Peygamber efendimiz, yemin ederek (Sadaka vermekle mal azalmaz) buyurdu. (Tirmizi)

Şeytan ise cimriliğe teşvik eder. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Şeytan fakirlikle korkutup, size cimriliği emreder.) [Bekara 268]
Cimri, rızk için endişelenmemelidir! Her mahlukun rızkını Allahü teâlâ verir. (Her canlının rızkı Allah’a aittir.) [Hud 6]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Rızk için üzülme, takdir edilen rızk seni bulur.) [İsfehani]

(Allahü teâlâ, müminin rızkını ummadığı yerden verir.) [İbni Hibban]

Peygamber efendimize inanan, vermekle malın azalmayacağını bilen bir müslüman, nasıl olur da, şeytana uyup cimrilik edebilir? Yahya aleyhisselam, (Şeytan cimri mümini sever, fâsık da olsa, cömertten nefret eder) buyuruyor. Bişr-i hafi hazretleri de (Cimriyle karşılaşanın kalbi katılaşır) buyuruyor. Hadis-i şerifte ise (Aman cimrilikten çok sakının! Sizden öncekileri cimrilik helak etmiştir) buyuruluyor. (Müslim)

Sual: Misafire fazla ikram veya yüksünerek hizmet etmek günah mıdır?
CEVAP
Misafire ikram çok sevaptır. Misafiri nimet bilmelidir. Her nimetin bir külfet karşılığı olduğu unutulmamalıdır! Külfetsiz nimet olmaz. Elbette misafirin sıkıntısı olur. Yüksünmeden hizmet etmelidir! Misafiri ganimet bilmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, bir kavme hayır murat ettiğinde, onlara hediye olarak misafir gönderir. Misafir, rızkı ile gelir-gider. Allahü teâlâ da ev halkını mağfiret eder.) [Ebu Nuaym]

Hak teâlânın bir hediyesi olan misafire ikram etmelidir! Misafir gelmezse üzülmelidir! Çünkü hadis-i şerifte (Misafir girmeyen eve melek de girmez) buyurulmuştur. Misafir gelmemesini istemek doğru değildir. Çünkü Peygamber efendimiz (Misafir istemeyende hayır yoktur) buyurmuştur. Misafir için fazla ikram ve külfete girmemelidir! Misafir rahatsız olur. Hadis-i şerifte, (Misafir için külfete girmeyin, misafir bundan rahatsız olur. Misafirini küstüren Allah’ı küstürmüş olur. Allah’ı küstürene de Allah buğzeder) buyurulmuştur. (İbni Lal)

İktisadın önemi
Sual:
İktisat eden cimri sayılır mı?
CEVAP
Cimrilik de, israf gibi kötü huydur. Dinimiz, her işte orta yolda olmayı, iktisat etmeyi emreder. Aza kanaat eden, nafakasını kolay temin eder, geçim sıkıntısı çekmez. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, tok gözlü olanı zengin eder.) [Buhari]

(Müminin izzeti, insanlara karşı tok gözlü olmasıdır.) [Hakim]

(Yetecek rızka sahip olan ve Allahü teâlânın kendine verdiği rızka kanaat eden müslüman kurtulmuştur.) [Müslim]

(Kimseye muhtaç olmadan yaşayan kanaatkâr müslümana ne mutlu!) [Tirmizi]

(Müjde o kimseye ki, hidayete kavuşmuş, müslüman olmuş, maişeti de yetecek kadardır ve buna kanaat etmiştir.) [Tirmizi]

(Fakir-zengin herkes kıyamette "Keşke dünyada, geçinecek miktardan fazla malım olmasaydı" diyecektir.) [İbni Mace]

(Şüphelilerden sakın ki, insanların en abidi olasın! Kanaat et ki, en çok şükredenlerden olasın! Kendin için sevdiğini başkaları için de sev ki, hakiki mümin olasın!) [İbni Mace]

(İnsan, elindeki ihtiyacına yeterken, kendini azdıracak olan daha fazla mal ister. Aza kanaat etmez, çok ile de doymaz. Ey insanoğlu, vücudun afiyette ve günlük ihtiyacın mevcut olarak sabahlarsan, artık bu sana kâfi gelir.) [Beyheki]

Tamahtan kurtuluş yolu
Kanaatkâr kimse, iktisat da ederse, tamahkârlıktan kurtulur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İktisat eden, sıkıntı çekmez.) [Taberani]

(Kurtarıcı üç şeyden biri, varlıkta, yoklukta, zenginlikte, fakirlikte, iktisada riayet etmektir.) [Beyheki]

(İktisat etmek, maişetin yarısıdır.) [Hatib]

(Tedbirli olmak, geçimin yarısıdır.) [Deylemi]

(Geçimde iktisat etmek, peygamberliğin yirmide biridir.) [Ebu Davud]

(İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.) [Bezzar]

Rızk için endişe
İnsan, rızk için endişeye düşüp sıkıntıya girmemelidir! Her mümin, rızkı Allah’ın verdiğine inanıp, Ona güvenmelidir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbin, rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Elbette O, kullarının her hâlini bilir. O, her şeyi çok iyi görür. Geçim endişesi ile çocuklarınızı öldürmeyin! Onların da, sizin de rızkınızı veren biziz. Onları öldürmek gerçekten büyük günahtır.) [İsra 30, 31]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ey insanlar, rızkınızı güzel yollardan arayın! Herkes takdir edilenden fazla rızka kavuşamaz. Takdir edilen rızka kavuşup onu yemedikçe de dünyadan göçmez. İstemese de rızkı kendine verilir.) [Hakim]

(Cebrail aleyhisselam bildirdi ki, rızkını yemeden kimse ölmez. Öyle ise Allah’tan korkun, rızkınızı güzel yollardan arayın!) [Hakim]

Peygamber efendimiz, (Eğer Allah korkusunu kendinize sermaye edinirseniz, rızkınız, ticaretsiz ve sermayesiz gelir) buyurup şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu: (Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder ve rızkını ummadığı yerden gönderir.) [Taberani- Talak 2,3]

Yalan ve cimrilik
Sual:
Bir hadis-i şerifte, (Her işittiğini söylemek yalan olarak yeter. Hakkımın zerresinden vazgeçmem demek de cimrilik olarak yeter) deniyor. Her işitilen doğru olsa da mı yalan oluyor? Bir de hakkını almak, niye cimrilik oluyor?
CEVAP
Her duyduğunu söyleyen, duyduğunu yanlış anlamış olabilir, ilave çıkarma yapabilir, neticede yanlış şeyler söyler. Çok söyleyenin her sözü mubah olsa bile, malayani ile uğraşmak caiz olmaz. Onun için her işittiğini söylemek çeşitli sebepler yüzünden caiz değildir. Çok söz hakkında çok söz vardır. Birkaçı şöyledir:
Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.

Söz insanın terazisidir. Fazlası ziyandır.

Çok konuşmak dostluğu bozar.

Çok konuşanın gafı da çok olur.

Söz gümüşse sükût altındır.

Konuşmakla ilgili birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Çok konuşan çok yanılır.) [Taberani]

(Dilini tutan kurtulur.) [Tirmizi]

(Rahat isteyen sussun!) [Ebu-ş-şeyh]

(Selamet isteyen, dilini tutsun!) [İ.Ebid-dünya]

(Susmak, hikmettir.) [Deylemi]

(En makbul amel dilini tutmaktır.) [Taberani]

(Dilini tutan, şeytanı mağlup eder.) [Taberani]

(Sükût eden bir mümine yakın olun! O hikmetsiz değildir.) [İbni Mace]

(Kurtuluş için dilini tut.) [Tirmizi]

(Kişiyi Cehenneme sürükleyen dilidir.) [Tirmizi]

(Dilini tutmayan, tam imana kavuşamaz.) [Taberani]

(Çok konuşmak kalbi karartır.) [Beyheki]

(Kusurların çoğu dildendir.) [Taberani]

(En iyi şey, dilini tutmaktır.) [Taberani]

Cimrilik, verilmesi gerekeni vermemektir. Zerre haktan vazgeçmeyen kimse, nasıl gönül rahatlığı ile zekâtını verebilir? Sadaka verebilir? Muhtaçlara ihsanda bulunabilir ki? Cimrilikten ve cimriliğe yol açan şeylerden sakınmalıdır. Birkaç hadis-i şerif meali:
(Her sabah bir melek, "Ya Rabbi, infak edene bol karşılık ver" der, bir melek de, "Cimrilik edenin malını helak et" diye dua eder.) [Buhari]

(Allahü teâlâ katında cömert cahil, cimri âlimden daha üstündür. Çünkü cimrilik en ağır hastalıktır.) [Dare Kutni]

(Aman cimrilikten son derece sakının! Sizden öncekileri cimrilik helak etti.) [Müslim]

Demek ki çok konuşmak yalana sebep olur, hakkın zerresinin peşinde koşmak da cimriliğe yol açar.

Cimrinin malı, kendine yâr olmaz
Sual: Halk arasında, cimrinin malı kendine yâr olmaz diye bir söz vardır. Bu sözün aslı var mıdır?
Cevap:
Cimri diye, malının zekatını, tarlasından kaldırdığı mahsulünün uşrunu, Ramazan ayında sadakayı fıtrını vermeyen, vacip olduğu hâlde kurbanını kesmeyen ve çoluk çocuğunun nafakasını kazancına göre yapmayan kimseye denir. Böyle olan kimseler hakkında hazret-i Ebu Bekir buyuruyor ki:
“Cimrilerin malı, yedi beladan birine uğrar. Miras yiyen bir varisi, malını israf eder, onu Allahü teâlânın taatinden başka yerde harcar. Veya Allahü teâlâ o cimrinin üzerine bir zalimi musallat eder ve onun malını, onu hor ve zelil ettikten sonra alır. O cimriyi bir şehvet, arzu harekete getirir ki, o şehvet ile uygunsuz işler yaparak malını telef eder. Onda bir düşünce meydana gelir, öğünmek için bir bina yapar veya faydasız bir harabeyi tamir eder, malını onlara sarf eder. Ya da dünya afetlerinden bir afet peyda olur. Malı suda gark olur, hırsız çalar veya ona daimi bir dert erişir, malını doktorlara yedirir. Yahut da, malını bir mekânda, bir yerde saklar ve sonra da unutur.”