Şaka etmek

Sual: Bazı arkadaşlar yerli yersiz şaka yapıyorlar. Bazen korkuyor, bazen üzülüyorum. Böyle şaka yapmak uygun mu, şakada bir ölçü yok mu?
CEVAP
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz de şakalaşır, (Ben de şaka yaparım, fakat doğru konuşurum) buyururdu. Yabancı ile, tanıdıklarla, çocuklarla, ihtiyar kadınlarla ve mahrem kadınlarla şaka yapardı. Ailesine karşı da, insanların en zarifi idi. Âişe validemiz ile yarış etti. Bir seferinde Hazret-i Âişe, başka seferde de Server-i âlem geçti. Müslümanın hanımı ile oynaması, günah değil, sevaptır. Çünkü hadis-i şerifte, (Hanımı ile şakalaşanı Allahü teâlâ sever, ikisine de sevap verir, rızıklarını artırır) buyuruldu. Bir defasında, yaşlı bir kadına, (Cennete kocakarı girmez) buyurunca, kadıncağız üzülür. Bunun üzerine kadına, tebessümle (Sen o zaman genç olursun) buyurur.

Binek isteyen yaşlı bir kadına da (sana bir deve yavrusu vereyim, ona binersin) buyurunca kadın, (Deve yavrusu beni nasıl götürsün?) der. Tebessümle ona, (Her deve başka bir devenin yavrusudur) buyurur.

Ümmü Eymen isimli bir kadın gelir, ben falancanın hanımıyım, sizi kocam davet ediyor der. Ona da, (Şu gözünde beyazlık olan adamın karısı mısın?) buyurunca, kadın, (Hayır onun gözünde bir şey yok) der. Kadına tebessümle, (Gözünde beyazlık olmayan insan yoktur) buyurur.

Hazret-i Âişe, Sevde validemize şu bulamaç aşını yemezsen yüzüne sürerim der, o da yemeyince yüzüne sürerken aralarında oturan Resulullah efendimiz, Hazret-i Sevde’yi siper etmeye çalışır. Hazret-i Âişe de kendi yüzüne sürer, Resulullah onlara bakıp gülümser. Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Arkadaşına üzücü şaka yapma!) [Tirmizi]

(Çok gülen hafife alınır. Şakası çok olanın da vakarı gider.) [İ. Asakir]

(Şakası doğru olanı Allahü teâlâ sorumlu tutmaz.) [İ. Asakir]

(Ölçüsüz şaka yapan hafife alınır.) [Deylemi]

Hazret-i Ömer, (Çok gülenin heybeti azalır, çok şaka yapan hafife alınır) buyurdu.
Rabia hatun, (Günah olmayan işlerde, gönül almak için şakalaşmak mürüvvettendir) buyurdu.

Hikmet ehli buyuruyor ki:
Her şeyin tohumu vardır. Düşmanlığın tohumu da şaka ve alaydır. Ey oğul, az şaka yap, fazlası, insanın değerlerini giderir ve kötüleri, aleyhine cesaretlendirir. Şakayı tamamen terk etmek de dostların buğzetmesine ve samimiyetinin kesilmesine yol açar. Bir iş yaparken içine bıkkınlık gelir, ağırlık çökerse o zaman o yaptığın şeyi, bir müddet terk et, kendini dinlendir, azıcık şakalaş, bu suretle kendine neşe getir. Fakat şakalaşmayı o derece ayarla ki, yemeğe atılan tuz gibi olsun. Yani yemeğe atılan tuz, çok olunca yemeğin lezzetini nasıl giderirse, şaka da öyledir. Azı karar, çoğu zarar. Çok az olursa gönlümüzün neşesi yerine gelmez. Şaka, gönüldeki donukluğu ve o işe karşı doğan bıkkınlığı giderecek kadar olmalı.

Şakada da edebi muhafaza etmeli. Mesela hoca, talebesine, ana baba evladına şaka yaparsa, talebe ve evlat, bu samimiyeti suiistimal etmemelidir.

Şakası da ciddidir
Peygamber efendimizin, (Ciddisi de, şakası da ciddidir) buyurduğu hususlar vardır. Bunlardan birkaçı şunlardır:

Bir kimse, kölesine (seni azat ettim) dese, gerçekten kölesi azat edilmiş olur. Sözünden vazgeçemez. Bir kimse, bir gün oruç nezretmek isteyip de yanlışlıkla bir ay dese, bir ay oruç tutması gerekir. Dinimizin emri budur. (Dürer, Redd-ül Muhtar)

Tehdit edilmeden, bir zaruret yok iken, şaka ile, alay ile kâfir olayım demek, dini bilgilere hurafe ve inanmıyorum demek, günah işletenlere helal olsun demek küfürdür. Böyle söyleyen müslüman ise mürted olur. Mürted olanın bütün ibadetlerinin sevapları yok olur. Birkaç kişiyi güldürmek için ibadetleri yok etmek akıllı kimseye yakışır mı?

(Ameller niyete göredir) hadis-i şerifi, taatlara ve mubahlara niyete göre sevap verileceğini bildirmektedir. Günahlar, niyetsiz veya iyi niyetle de işlenirse, günah olmaktan çıkmaz. Mesela, (Mümini sevindireni Allahü teâlâ sevindirir) hadis-i şerifine uyabilmek için, bir mümini sevindirmek niyetiyle içki masasına oturmak sevap olmaz, günah olur.

Bir hristiyan kızı, bir müslüman erkeğe, (Benimle dans edersen müslüman olurum) dese, müslümanın, iyi niyetle onunla dans etmesi veya başka günah işlemesi caiz olmaz.

Sual: Köy düğünlerinde, oyun için, bir erkeğe kız elbisesi giydirip kaçırıyorlar. Kızlara da erkek elbisesi giydiriliyor. Böyle yapmak uygun oluyor mu?
CEVAP
Oyun için, şaka için de olsa, zaruretsiz erkek kadın elbisesi, kadın da erkek elbisesi giymemelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kadın elbisesi giyen erkeğe, erkek elbisesi giyen kadına lanet olsun!) [Hakim]

(Kadın gibi davranan erkeğe, erkek gibi davranan kadına lanet olsun!) [Buhari]

(Erkeğe benzemeye çalışan kadın, kadına benzemeye çalışan erkek bizden değildir.) [İ.Ahmed]

(Kendini erkeğe benzeten kadın, içki içmeye devam eden ve deyyus Cennete girmez.) [Taberani]

Peygamber efendimiz, erkek kılığına girip mızrak kuşanmış bir kadını görünce (Erkeğe benzemeye çalışan kadına, kadına benzemeye çalışan erkeğe lanet olsun) buyurdu. El ve ayaklarını kınalayıp kadınlara benzemeye çalışan birini sürgüne gönderdi. (Taberani, Ebu Davud)

(Bir yeri ağrıyanın şifa için kına koyması sünnettir. Kadınlara benzemek niyeti olursa caiz olmaz.) 

​Bu günahları veya başka büyük günahları işleyen bir kimse, eğer iman ile ölürse, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer. Büyük günaha devam edenlerin, imanlı olarak ölmeleri zordur. Onun için her günahtan kaçmalıdır!

Üzücü şaka
Sual:
Şakadan yalan söylemek veya korkutucu şakalar yapmak mesela şakadan bir kimsenin bir şeyini alıp saklamak caiz midir?
CEVAP
Bunlar çok günahtır. Maddeler hâlinde açıklayalım:
1- Yalan söyleyerek şaka olmaz. Üç hadis-i şerif şöyledir:
(Yalan, münafıklık alametidir.) [Buharî]

(Yalandan sakının! Çünkü yalan günaha, günah da Cehenneme sürükler.) [Buharî]

(İnsanları güldürmek için yalan söyleyenlere, yazıklar olsun!) [Ebu Davud]

2- Şakayla da olsa, Müslümanı korkutmak çok günahtır. Birkaç hadis-i şerif şöyledir:
(Bir mümini korkutanı, Allahü teâlâ da, uzunluğu bin yıl olan günde, korkutur.) [Deylemi]

(Bir mümini korkutan, Kıyamet korkularından emin olmaz.) [Beyhekî]

(Korkutucu şeyler söylemeyin!) [Deylemî]

(Allah’a ve âhirete inanan, bir Müslümanı korkutmasın!) [Taberanî]

(Bir Müslümana korkutucu gözle bakanı, Allahü teâlâ Kıyamette korkutur.) [Taberanî]

(Müjdeleyici olun, korkutucu olmayın!) [Ebu Davud]

(Bir demirle [bıçakla veya herhangi zarar verici bir aletle] arkadaşına işaret edip korkutana, melekler lanet eder.) [Müslim]

Bir kimse, arkadaşı uyurken, onun bir okunu aldığı sırada, arkadaşı korkarak uyanır. Bunu gören Resulullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurur ki:
(Müslümanı [herhangi bir şekilde] korkutmak helâl değildir.) [Taberanî]

Yine biri, arkadaşının ayakkabılarını gizlice alıp saklar. Arkadaşı gelince, oradakilere ayakkabılarını sorar. Onlar görmedikleri için, (Biz bilmiyoruz) derler. Ayakkabıyı saklayan kimse, (Ayakkabıların burada ya) der. Bunu gören Resulullah efendimiz, (Nasıl olur da mümini korkutursun?) buyurur. O kimse şaka yaptığını söyleyince, iki defa daha, (Nasıl olur da mümini korkutursun?) diye onu ikaz eder. (Taberanî)

Yaptığımız şakadan dolayı arkadaşımız üzülür ve korkarsa günaha girmiş oluruz. Yine şakayla arkadaşını korkutan birine Resulullah, "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurur ki:
(Müslümanı korkutmak büyük zulümdür.) [Bezzar]

3- Birinin bir şeyini saklayarak onu üzmek de günahtır. Bir hadis-i şerif şöyledir:
(Arkadaşınızın bir şeyini ciddi veya şaka olarak da almayın!) [Tirmizî]

Böyle üzücü şaka yapan hemen özür dileyip helâlleşmeli. Bundan daha önemlisi de özür dileyecek duruma düşmemelidir. Bir hadis-i şerif şöyledir:
(Özür dileyecek işleri yapmaktan çok sakınmalıdır.) [İbni Neccar]

Yalan ve şaka
Sual: 
1 Nisan’da, şaka yapmak caiz midir?
CEVAP
Yalan söylemeden, kimseyi üzmeden, korkutmadan, malını almadan her zaman şaka yapmak caizdir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Tartışmaya girmeyen, haklı olsa da kimseyi incitmeyen, şaka veya güldürmek için yalan söylemeyen, iyi huylu olan Müslüman Cennete girer.) [Tirmizî]

(İnsanları güldürmek için yalan söyleyenlere, yazıklar olsun!) [Ebu Davud]

Gayr-i müslimlerin adetlerini yapmak, onlara benzemek niyeti ile olmazsa ve haram veya kötü adetler değilse, faydalı şeyler ise, caiz olur. Onlar gibi yemek, içmek böyledir. Onlara uymak için olur veya haram veya kötü şeyler ise, haram olur.

İnsanları korkutmak ve üzmek
Sual: Şaka için bir Müslümanı üzmek, mesela boş bir silahı ona doğrultmak veya bıçak göstermek yahut ayakkabılarını saklamak caiz midir?
CEVAP
Şaka için de olsa hiçbiri caiz değildir. Bir hadis-i şerif:
(Bir demirle [bıçakla veya herhangi zarar verici bir aletle] arkadaşına işaret edip korkutana, melekler lanet eder.) [Müslim]

Bir kimse, elmayı dörde bölüp soyduktan sonra, bıçağın ucuna bir parça sokup ilim ehli bir zata uzatır. O zat da, böyle yapmanın bile uygun olmadığını anlatmak için, (Bakın bana bıçak gösteriyor) der. Sonra o kimse tevbe eder. Demek ki, elma ikram ederken bile, bıçağı birine doğru tutmak uygun olmuyor.

Bir kimse, arkadaşı uyurken, onun bir okunu aldığı sırada, arkadaşı korku içinde uyanır. Bunu gören Resulullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurur ki:
(Müslümanı [herhangi bir şekilde] korkutmak helâl değildir.) [Taberanî]

Yine biri, arkadaşının ayakkabılarını alıp saklar. Arkadaşı gelince, oradakilere ayakkabılarını sorar. Onlar görmedikleri için, (Biz bilmiyoruz) derler. Ayakkabıyı saklayan kimse, (Ayakkabıların burada ya) der. Bunu gören Resulullah efendimiz, (Nasıl olur da mümini korkutursun?) buyurur. O kimse şaka yaptığını söyleyince, iki defa daha, (Nasıl olur da mümini korkutursun?) diye onu ikaz eder. (Taberanî)

Yaptığımız şakadan dolayı arkadaşımız üzülürse günaha girmiş oluruz. Yine şakayla arkadaşını korkutan birine Resulullah, "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurur ki:
(Müslümanı korkutmak büyük zulümdür.) [Bezzar]

Söz söyleyerek veya işaretle de olsa, Müslümanı korkutmak caiz olmaz. Birkaç hadis-i şerif:
(Bir Müslümana dokundurucu söz söyleyenin yüzü, Cehennemde kara olur.) [Harâitî]

(Korkutacak şekilde bir Müslümana bakanı, Allahü teâlâ Kıyamette korkutur.) [Taberanî]

(Bir mümini korkutan, Kıyamet korkularından emin olmaz.) [Beyhekî]

(Korkutucu şeyler söylemeyin!) [Deylemî]

(Allah’a ve âhirete inanan, bir Müslümanı korkutmasın!) [Taberanî]