Alışverişle ilgili çeşitli sorular

Sual: Birine, (şu malı kaça satarsan sat, bana 3 lira ver) desem, o da dörde satsa, caiz olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Zekât olarak, fakire altın lira veya bilezik veriyoruz. Sonra da, (Eğer bozduracaksan rayiç fiyattan satın alabilirim) diyoruz. Satarsa alıyoruz. Bunun mahzuru var mıdır?
CEVAP
Zekât olarak verilen altını rayiç fiyattan geri almakta mahzur yoktur. Rayiç fiyattan ucuza almak ise mekruh olur. Zekât olarak verilen ticaret eşyasının fiyatı her yerde aynı değildir. Geri alınırsa, fakir zarara uğratılabilir. Bu bakımdan ticaret eşyasını fakirden geri satın almak mekruh olur. Altını almak ise mekruh olmaz.

Sual: Bir arkadaşa "Evini on milyara satayım mı?" dedim. O da razı oldu. Ben de 12 milyara sattım. Arkadaşa 10 milyar verdim. Yaptığım iş günah oldu mu?
CEVAP
Arkadaşınıza, istediği fiyatı verdiğiniz için size günah olmaz.

Sual: Başkasının malını kazaen kıran yahut zarar veren tazmin eder mi? Mesela komşu, çıkış kapısının önüne su şişesi koymuş. Görmeden çarpıp kırdım. Ödemem gerekir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Çöpe atılan kullanılmış eşyaları alıp kullanmak caiz mi, kul hakkı olur mu?
CEVAP
Çöpe atılan şey kıymetli bile olsa, zenginlerin de onu alıp kullanması caizdir, kul hakkı falan geçmez.

Sual: Ne alırsan beş lira diyerek satış yapılıyor. Caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Meydana konmuş simitleri, para bırakıp alıyorlar. Caiz mi?
CEVAP
Rızası olduğu biliniyorsa, âdet edinmişse caiz olur.

Sual: Esnaf olarak kısaca neye dikkat etmemi tavsiye edersiniz?
CEVAP
Esnaf, hile yapmazsa, dürüst çalışırsa kazandığı helal olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir satıcı, yalan söylemez, emanete riayet eder, verdiği sözden dönmez, borcunu geciktirmez, alacaklısını sıkıştırmaz, satarken malını fazla övmez ve alırken de kötülemez ise, kazancı ona mübarek olur.) [Deylemi]

Hileli malı sağlam diye satmak, müslümana ihanet etmek, hakaret etmek haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir müslüman, sattığı şeyin kusurunu bilip de söylemezse, bu helal olmaz.) [Müslim]

(Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona hıyanet ve yalan isnat etmez. Ona lakayd da kalmaz. Müslümanın müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. Bir kimseye müslüman kardeşini tahkir etmesi şer olarak yeter.) [Tirmizi]

Dürüst olarak ticaret yapmak çok iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Rızkın onda dokuzu ticarettedir.) [Said b.Mensur]

Ticaretten korkmamak gerekir. Çünkü atalarımız, (Korkak tüccar, ne kâr eder, ne zarar) demişlerdir. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Korkak tüccar, mahrum kalır, cesur tüccar, rızka kavuşur.) [Kudai]

Sual: Ayakkabı tamirciliği yapıyorum. Bazı müşteriler, bıraktıkları ayakkabılarını ya çok geç alıyor veya almaya hiç gelmiyorlar. Ben de, (15 gün içinde alınmayan ayakkabılardan mesul değilim) diye levha hazırlattım. Ayrıca her müşteriye de, 15 gün geçerse, ayakkabılarını tamir ücretine satacağımı da söylüyorum. İki ay beklettikten sonra satıyorum. Böyle yapmam günah oluyor mu?
CEVAP
Müşterilerin, sizinle yapılan anlaşmaya uymaları gerekir. Uymazlarsa siz mesul olmazsınız. (Mecelle)

Sual: İnternetten alışveriş sitelerinden standart mal alınabilir mi?
CEVAP
Bir mahzuru yoktur.

Sual: Kendisi için para topladığım hasta öldü. Bu parayı ne yapayım?
CEVAP
Fakirlere vermek iyi olur.

Sual: Kıymeti farklı iki eşit arazi, kıymetine göre mi paylaşılır?
CEVAP
Evet. Yahut satılıp parası taksim edilir.

Sual: Banka teminat mektubu caiz mi?
CEVAP
Caizdir.

Sual: Kasaba 2 kg et verip 1kg da kıyma istedim. Getirdiğim ete, kendi etini karıştırıp kıyma yaptı. 3 kg kıyma verdi. 1 kg kıyma parası aldı. Caiz oldu mu?
CEVAP
Evet.

Sual: 100 kg buğday verip 70 kg un, 30 kg kepek almak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Bir malı üç milyara sattım. Daha teslim etmeden başka biri, (ben beş milyar vereyim) dedi. İlk satıştan vazgeçmem caiz mi?
CEVAP
İlk alan, vazgeçmedikçe caiz olmaz.

Sual: Müşteri, (Üç gün içinde gelmezsem bu saat senin olsun) dedi. On gün sonra geldi. Saatini vermezsem günah olur mu?
CEVAP
Günah olmaz. Fakat ihsan edip vermek çok sevaptır.

Sual: On gram altın değerinde, borç para versem, alırken de yine o günkü rayice göre on gram altın değerinde para alsam caiz mi?
CEVAP
Caiz olur.

Sual: Pazarlıksız satış yapıyoruz demek caiz mi?
CEVAP
Evet. Pazarlık şart değildir. Pazarlık edilmesi iyi olur.

Sual: Radyo ve teyp satmak caiz mi?
CEVAP
Evet. Çünkü haram işlerde kullanılacağı kesin değildir. Bıçak satmak gibidir.

Sual: Fotoğraf yanarsa iade ederim diye peşin para almam caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: 10 ton kağıdı 2 milyara sattım. Borçlu ödemedi. Kağıda zam geldi. 10 ton kağıt 3 milyar oldu. 3 milyar istemem caiz mi?
CEVAP
Hayır. Altına göre kıymetini istemek caizdir.

Sual: Biri, parana karıştırabilirsin, bu parayı falancaya ver dedi. Parayı harcadım. Ay başında parasını ödedim. Mahzuru oldu mu?
CEVAP
Acele ver demediği, vakit bildirmediği için günah olmaz.

Sual: Eşit para toplayıp yiyecek alıyor, beraber yiyoruz. Caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Mehr-i muaccel borcu olanın hediye vermesi caiz mi?
CEVAP
Önce önemli olan borcunu ödemesi gerekir.

Sual: Diş tabibiyim. Bir teknisyen, adıma muayenehane açacak. Kazanç ortak olacak. Caiz midir?
CEVAP
Evet.

Sual: Vadeli borcu olan başkasına borç verebilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Alacakları icra yolu ile alırken masrafları da almak caiz mi?
CEVAP
Mecburi olan masrafları almak caizdir.

Sual: Bakkal, (Malı götür, parasını sonra verirsin) dedi. Ben de âdet olduğu için ay başında vermeyi düşündüm. Caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Saat tamircisi, gelip zamanında alınmayan saatleri ne yapar?
CEVAP
Akrabasına verir. O da yoksa lukata hükmüne girer.

Sual: Bir fabrikatör, ana-babasını ücretle çalıştırabilir mi?
CEVAP
Babasını çalıştırması caiz. Anasını çalıştıramaz.

Sual: İçki satmayan, ama fâsık olanla alışveriş mekruh mu?
CEVAP
Mekruh değildir.

Sual: Çalınan halımın yerine, verilen çalıntı halıyı almam caiz mi?
CEVAP
Evet. Sahibi çıkarsa vermek gerekir.

Sual: Büyük marketlerde ayrı kasası olan içkisiz reyondan alışveriş caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Bu malları götür, satamadığını getir demek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Üç ay sonra teslim almak üzere taksitle mal almak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Satın alınca, satıcı (Karpuzu keseyim) dedi. (Kes) dedim. Karpuz ham çıktı. Başka birini tartıp verdi. Caiz oldu mu?
CEVAP
Rıza ile olduğu için caizdir.

Sual: Avukat, müvekkil adına yaptığı günahlardan mesul mü?
CEVAP
Evet.

Sual: Bazen ayın üçünde, dördünde maaş alıyoruz. Bu bakımdan ay başında vermek üzere diye alışveriş yapmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: İki ortak, kıymetleri çok farklı olan iki arsayı, kur’a çekerek paylaşmaları caiz olur mu?
CEVAP
İki tarafın rızası ile caiz olur.

Sual: Yakın bakkalda aynı mal daha pahalı. Uzağa gitmemek için, yakın bakkaldan pahalı almak caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir.

Sual: (Bu malı şu kadara sat. Daha fazlasına satarsan, fazlası senin olsun) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: (Malı satamazsam, 3-4 ay sonra getiririm) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Doktor, genelev kadınını muayene edip ücret alsa caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Taksitli borçlarım var. Bir arkadaş evine et alıp yemen sana haramdır dedi. Öyle mi?
CEVAP
Et yemek haram diye bir şey yok. Öyle söylemek günah olur. İbrahim bin Edhem hazretleri (Borcu olan kimse, ödemedikçe yağlı ve sirkeli taam yememelidir) buyuruyor. Bu demek yağlı ve sirkeli yemek haram demek değil. Bu da taksitli borçlar için değil, ödünç alınan ve günü geldiği halde ödenemeyen borcu olanlar içindir.

Borçlu adam lezzet veren şeyler yememeli ki borcunu hatırlamalı ve bir an önce ödemeye çalışmalı demektir. Borçlu adam baklava da yer kebap da yer. Din hakkında öyle rastgele konuşulmaz, helale haram, harama helal denilmez.

Sual: Bir ekonomist, "Taksi tutabilecek kimsenin dolmuşla eve gitmesi hırsızlıktır. Bu ekonomi yasasının ana maddesidir. Bunun için, herkesin bende alacağı olduğu düşüncesiyle yaşıyor, hırsız olmamaya çalışıyorum" diyor. Evime taksi ile gidecek param varken, dolmuşla veya yaya gitsem, taksiye vereceğim parayı muhtaç birine vermesem hırsızlık mı etmiş olurum?
CEVAP
Dinimizde, taksi ile evine gidebilecek kimsenin, acelesi yoksa, yaya gitmesi, günah ve hırsızlık değildir. Aksine iyi olur. O parayı başkasına da vermesi gerekmez.

Sual: Biri aracıma çarptı. %100 hatalı olduğu tespit edildi. Kendisi de hatasını kabul etti. Aracınızın tamir ücretini hemen vereyim dedi. Servise gittik 300 liraya yaparım dedi. Adam da çıkarıp 300 lira verdi. Şimdi ben aracımı tamir ettirmesem, çarpık, ezik vaziyette kullansam, aldığım para haram olur mu?
CEVAP
Haram olmaz.

Sual: Ucuz diye kalitesiz şeyler alıyoruz, birkaç sefer yıkanınca veya kullanılınca bozuluyor. Pahalı olandan mı almalı?
CEVAP
Pahalı olması ölçü değildir. Ucuz olup kaliteli olan da olabilir. İyi araştırmalı, her şeyin iyisini, kalitelisini almaya çalışmalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ayakkabı veya elbise satın aldığında iyisini al.) [Taberani]

Sual: Dine daha çok hizmet etmek niyetiyle, maaşı yüksek, fakat günah işlenen bir yerde çalışmak uygun mudur?
CEVAP
Uygun değildir. Günah işlenen yerde zaruretsiz çalışılmaz. Allah rızası için çalışan, dünya nimetlerine de kavuşur. Ama dünya için çalışan, ahiret nimetlerinden mahrum kalabilir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ, ahiret için çalışana dünyayı verir, fakat dünya için çalışana, ahireti vermez) [Deylemi]

Sual: Şüpheli paradan kurtulmak için para değiştirsek olur mu?
CEVAP
Olur. Para değiştirmek de satıştır. Sahih olması için mal farklı olmalı. Mesela iki 5 binlik, bir on binlikle değişmeli. Hediye suretiyle de değiştirilirse aynı cins mal da olur.

Sual: Namaz kılan yoksa, evi kılmayana kiraya vermem caiz mi?
CEVAP
Evet.

Uygun olmayan elbiseler satmak
Sual: Dışarıda giyilen açık saçık elbiseler satıyoruz. Mağazamıza Müslüman olmayanlar da geliyor. Uygun mudur?
CEVAP
Sadece gayrimüslim olanlar gelseydi mahzuru olmazdı. Müslümanlar da geldiği için, yani onlara da satılacağı için uygun değildir.

Alacakla borç ödenmez
Sual:
Bir söz var, (Alacakla borç ödenmez) diye. Borçlu olduğumuz kimselere, elimizdeki vadesi gelmemiş çeklerden vermekte veya diğer alacaklarımızı onlara devrederek borçlarımızı kapatmamızda bir mahzur var mı? Yani alacak ile borç ödenir mi?
CEVAP
Hiç mahzuru yoktur. Alacaklı razı oluyorsa, nakit yerine elimizdeki çeklerden verilebilir veya diğer alacaklarımız onlara devredilebilir. Alacakla borç ödenmez demek, birinde alacağımız var diye, buna güvenip de, başkasına borçlanmamalı demektir. Yoksa birinde alacağımız varsa, ondan aldığımız malı paramıza mahsup edebiliriz.

Sual: Bazı ürünler, poşet veya paket içinde 1 lira diye satılıyor. Bir lira verip almakta mahzur var mıdır? Yoksa ambalajlı olduğu için bu alışveriş fâsid mi oluyor?
CEVAP
Hayır, fâsid olmuyor. Poşetiyle, ambalajıyla bir liraya alınıyor. Bunun mahzuru olmaz.

Sual: Bir arkadaş, bana şu saati sat dedi. Ben bunu kendime alabilir miyim?
CEVAP
Satmak için vekil olan, kendisi için satın alamaz. Çünkü, bir kimse hem alıcı, hem satıcı olamaz.

Sual: Müşteri aldığı malı geri getirince bunu almak gerekir mi?
CEVAP
Almak gerekmez. İhsan ederek geri almak iyi olur, çok sevab olur. Bir hadis-i şerif meali:
(Müşteri pişman olunca, satıcı da kabul edip sözleşmeyi bozarsa, Allahü teâlâ onun günahlarını affeder.) [K. Saadet]

Sual: Meyhaneye veya içki içilen lokanta gibi yerlere ekmek satmak caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir.

Sual: Doktora muayene olan kimselerin kazançları, tamamen haramsa, muayene ücretini bu haram paradan verdikleri de biliniyorsa, doktorun bu parayı alması haram olur mu?
CEVAP
Meslek gereği alınan ücret, haram olmaz.

Sual: Kilisenin ve içki fabrikasının elektrik tamir işlerini veya başka tamiratlarını yapmak günah mıdır?
CEVAP
Hayır. Bu işlerin kendisi günah olmadığı için tamiratlarında çalışmak caizdir. (Bezzaziyye)

Bozuk para
Sual:
Bir müşteriye sattığım ürünlerin fiyatlarını toplayınca, toplamı küsuratlı çıkıyor. Bozuk paralarla uğraşmamak için, biraz az veya çok söylemenin, mesela toplamı, 5,95 veya 6,05 lira ederse, 6 lira demenin mahzuru olur mu?
CEVAP
Mahzuru olmaz. Herkes, malını istediği fiyattan satabilir.

Kredi kartı puanları
Sual:
Bir tanıdığının kredi kartıyla, alışveriş edilse, kazanılan puanlar, kimin hakkıdır?
CEVAP
Özel bir anlaşma yapılmamışsa, puanlar kart sahibinin olur.

İçki satan yerden alışveriş
Sual: İçki satan yerden, alışveriş yapmak caiz midir?
CEVAP
İhtiyaç olunca ve içki parası para üstü olarak alınmazsa caiz olur. Büyük marketlerde, çok kasa olduğu için, içki parasının para üstü olarak alınma ihtimali daha azdır. Tam para verilirse yahut kredi kartı kullanılırsa, bu ihtimal hiç kalmaz. (İçki satan fâsıktır, fâsıkla alışveriş yapmamalı) diye de hatıra gelebilir. Bu ayrı bir husustur. Namaz kılmayan, içki içen fâsık birinin dükkânında, içki satılmıyorsa, ondan da alışveriş yapmak caiz olur. Salihleri tercih etmek, elbette daha iyidir.

İçki ve domuz satmak
Sual:
İçki ve domuz eti satan kimseyle alışveriş yapmak, fâsık oldukları için mi uygun değildir?
CEVAP
Fâsıklık yönünden değildir. Açıktan günah işleyenlerin hepsi fâsıktır. Mesela açıkça kumar oynayan, namaz kılmayan kimse fâsıktır. Başı açık bayan tezgâhtar fâsıktır. Fâsıkla, hatta kâfirle alışveriş sahihtir. Salihlerle alışveriş yapmak daha iyidir, ama o ayrı bir konudur.

İçki ve domuz, dinen mal olmadığı için, bunların alınıp satılması sahih olmaz. Bunlar gibi kan ve leş satmak da bâtıldır. Eğer o marketten başka bir şey alınacaksa, paranın üstü de yoksa içki veya domuz parası karışmamış olacağı için caizdir. Kredi kartıyla alınca zaten karışmıyor. Dinimize, milletimize düşmanlık eden şirketler içki veya domuz satmasa da, onlarla da alışveriş caizse de, mecbur kalmadıkça kaçınmaya çalışmalıdır.

Sual: Pikniğe giderken, eşit para toplayıp, yiyecek içecek alıyoruz. Beraber yiyip içiyoruz. Ama kimimiz az, kimimiz çok yiyip içmiş oluyoruz. Caiz oluyor mu?
CEVAP
Evet.

Sual: İpekböceği kozasını satıyoruz. Sattığımız kimseler, kozaları fırınlayarak öldürüyorlar. Bu kozaları bu kimselere satmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
İpek böceğini öldürmek için güneşe koymak caiz olduğu için, satılmasında mahzur olmaz. Günah fırınlayana olur.

Kumar aleti satmak
Sual:
Kumar aletlerini satmak, caiz midir?
CEVAP
Hayır, caiz değildir.

Bal ve arılar
Sual:
Bağımıza arılar konmuş ve bal yapmış. Bir arkadaş, kovan getirmiş. Balı bırakıp, arıları götürürken gördük. Arılar ve bal kimindir?
CEVAP
Arılar bulanındır. Bal ise bağ sahibinin olur.

Sual: Bir yardım sandığımız var. Üyelere yardım edilebilir mi?
CEVAP
Üye dışındaki fakirlere yardım edilir. Üyelere ancak faizsiz ödünç verilir.

Mektupla alışveriş
Sual:
Bir kimse mektupta, malını şu kadar liraya sattığını birine bildirse, o da mektubu okuyunca kabul ettim dese, alışveriş sahih midir?
CEVAP
Evet, sahih olur. Şimdi, internet yoluyla yapılan alışverişler de, bunun gibi sahihtir.

Erkeklere altın yüzük satmak
Sual:
Kuyumcunun, erkeklere haram olan ziynet eşyası, mesela altın yüzük satması caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir. Altın yüzüğü erkeklerin takması haramdır, satmak haram değildir; çünkü altın yüzüğü yatırım için almış olabilir. Yanımda dursun para ihtiyacı olursa bozdururum diyebilir. Altın yüzüğün kendisi haram değil, kullanılması haramdır. Bir erkek, bir Reşat altını alsa, boynuna kadınlar gibi takmasa; fakat cebinde bulundursa günah olmaz. Takması haramdır, bulundurması günah değildir.

Vekil asıl gibidir
Sual:
Şirketin alacaklarını tahsil eden veya hayır için, makbuz karşılığı para toplayan kimse, topladığı paraları, daha sonra yerine koymak şartıyla harcayabilir mi?
CEVAP
O işin vekili sayıldığı için, yerine koymak şartıyla harcayabilir.

Markette yiyip içmek
Sual:
Marketlerde iken çocuk su diye tutturuyor yahut oradaki bir şeyi alıp yiyor. Biz de, şişeyi veya kutusunu alıp kasada ödüyoruz. Bunun bir mahzuru oluyor mu?
CEVAP
Fiyatları belli olduğu için caiz olur. Lokantalarda, pastanelerde, kahvelerde de, parasını ödemeden yiyip içmekte mahzur yoktur. Çünkü yenilip içilenlerin fiyatları bellidir.

Terzide artan kumaş
Sual:
Bir terzide, müşteriden büyük küçük kumaş artıkları kalıyor. Bunları terzinin kullanması caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caizdir. Böyle şeyler âdete bağlıdır. Kumaş olarak işe yaramıyorsa kullanabilir. İşe yarıyorsa müşteriye verilir.

Reklâm kâğıtlarını basmak
Sual:
Matbaamızda, içki ve kumar aletleri gibi, haram olan şeylerin reklâm kâğıtlarını basmak haram mıdır?
CEVAP
Haram değilse de, haramın reklâmını yapmamaya, dolaylı da olsa, haram işlere sebep olmamaya çalışmalıdır.

Sual: Karate ve tekvando gibi sporlardan para kazanmak caiz midir?
CEVAP
Namaza mani olmazsa, avret yeri de açık olmazsa, caizdir.

Selem satışı
Sual: Buğdayın kilosu 1 lira olsa, 3-5 ay sonra belki 2 lira olur. Şimdi bize para gerekiyor. Durumumuzu bilen bazı kişiler, 1 liradan üç ay sonra vereceğiniz buğdayı satın alırız diyorlar. Satmamız caiz olur mu?
CEVAP
Buğdayın vasfını, miktarını, vaktini ve yerini söyleyerek, selem vermek ve alıcının da kabul etmesiyle, selem usulü satış caiz olur. Mesela (1000 kilo makarnalık buğdayı 1 Ekimde, Meram’daki evimde bana teslim etmek üzere, 1000 liraya sana selem verdim) denir. Satıcı da (Kabul ettim) demekle, selem vaki olur. Yani peşin parayla, veresiye buğday satılmış olur. (Seadet-i Ebediyye)

Sual: Biri peşin, birkaç taksitle mal satıyoruz. Müşteri kullanmadan malı getiriyor. Biz de, (Peşin verdiğini almazsan, malı geri alırız) diyoruz. Bu para bize helal midir?
CEVAP
Hayır, helal olmaz. Malı az da olsa kullanmış olarak getirseydi, helal olurdu. Müşteri anlaşmayı tek taraflı olarak bozamaz. Yani satılan malı geri almayabilirsiniz; fakat geri almak ihsan olur, iyi olur.

Televizyon satmak
Sual: Televizyon satmak caiz midir?
CEVAP
Günah olan işlerde kullanılması kesin olmadığı için, mubah şeyler seyretme ihtimali de olacağı için caizdir.

Düşük fiyat
Sual:
Bir malı, herhangi bir sebeple, alış fiyatından daha düşük bir fiyatla zararına satmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Bir ihtiyaç varsa, çok ucuza da satmakta mahzur olmaz. Mesela, müşteri çekmek için, fakire yardım için veya bu mal zamanla bozulacaksa ucuza satılabilir.

Sual: 5 kilo altını, 4 kilo altın ve 50 liraya veresiye satmak caiz midir?
CEVAP
Bir kısmı kâğıt para olsa da, altını altınla veresiye satmak caiz değildir. Hepsini kâğıt parayla veresiye satmak caizdir.

İnşaat şirketi
Sual: İnşaat şirketi olarak, plaj sitesi, içki fabrikası, turistik otel gibi yerler yapmak uygun mudur?
CEVAP
Günaha sebep olmayacak, fabrika, iş yeri, okul, ev gibi yerlerin inşaatı tercih edilmelidir.

Minimum alışveriş
Sual:
Kaç kuruştan aşağı alışveriş caiz olmuyor?
CEVAP
Bir fels değerinden aşağı alışverişler caiz olmaz. Bir felsin itibarî kıymeti, şimdi bir altın liranın kıymetinin, on beşte biri kadar kuruş olmaktadır. (Seadet-i Ebediyye)

Bu ölçü bilinirse her zaman kendimiz hesaplarız. Mesela, Cumhuriyet, Hamit gibi bir altın liranın, en ucuzunun kıymeti 525 lira olsa, bunun on beşte biri kadar kuruş, 35 kuruş olur. Buna göre 35 kuruştan aşağı olan bir malın satılması caiz olmaz. Mesela, bir ciklet 20 kuruşsa, 2 ciklet alınıp 40 kuruş verilirse mesele kalmaz. Yahut 15 kuruşluk başka mal da alınırsa, mahzuru olmaz.

Faydalı sanatlar
Sual:
Hangi sanat daha kıymetlidir?
CEVAP
Dinimizde her sanat kıymetliyse de, insanlara faydası çok olan sanatlar -manifaturacılık ve ayakkabıcılık gibi- daha çok övülmüştür. Avcılık da mubah bir sanatsa da, keyif için yapılması yasaklanmıştır. İhtiyaç veya geçim için yapmak caiz ise de, başka bir sanatı tercih etmeli, çünkü can yakmak makbul değildir.

Malın vasfının değişmesi
Sual:
Fasit alışverişle satın alınan kıyma, köfte yapılınca bunun yenmesi caiz olur mu?
CEVAP
Satın alınmasında günah işlenmişse de, malın vasfı değiştiğinden, köfteyi yemek günah olmaz. Bunun gibi, bir kimse, bir tavuk çalıp, etiyle yemek yapsa, çalması haramsa da, malın sıfatı değişince mülkü olur. Böyle bir yemeği pişirdikten sonra, tazmin etmek [bedelini sahibine vermek] şartıyla, yenmesi, satması veya hediye etmesi, alanın da yemesi, caiz olur.

Defter tutmak
Sual:
Haram iş yapan tüccarın defterini tutmak caiz midir?
CEVAP
Zaruretsiz caiz olmaz.

Veresiye döviz satmak
Sual: Euro, dolar ve TL gibi paraların birbirleriyle, veresiye satılmaları caiz midir?
CEVAP
Hayır.

Hakkından vazgeçmek
Sual:
Bazı yerlere sınavla öğrenci veya memur alınırken, girenlerden bazıları, (Sen girmezsen sana para verelim) deseler, girme hakkını satmak caiz olur mu? Bunun gibi ihaleye girme hakkı da satılabilir mi?
CEVAP
Buna hak satmak denmez, ferağ yani hakkından vazgeçmek denir. Hak satılmaz; ama paralı veya parasız, haktan vazgeçmek caizdir.

Bulunan hayvan
Sual: Sahipsiz bir hayvanı kesip, etini yemek veya satmak caiz midir?
CEVAP
Sahipsiz hayvanı, ilan ettikten sonra, sahibi çıkmazsa kesmek veya satmak günah değildir. Sahibi çıkıp ispat ederse, kendisine bedelini ödemek gerekir.

Vekâletle ev satmak
Sual:
Bir arkadaş, (Evimi 80 bin liraya sat) dedi. Ben de 90 bin liraya sattım. Arkadaşa 80 bin lira verdim. 10 bin lira daha vermem gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez; ama 80 bin liraya sattım denirse, yalan söylenmiş olur. Günah olur.

Hileyle mal satmak
Sual: İtalya’da imal edilen malın aynısını Türkiye’de imal ediyorum. İtalya malı diye yazmak caiz midir?
CEVAP
Hayır, hileyle satmak caiz değildir.

Biblo yapmak
Sual:
Biblo yani çeşitli insan ve hayvan heykelcikleri yapanın, bunlardan kazandığı para haram mıdır?
CEVAP
Evet, haramdır. Biblo yapmak da, satmak da ve evde bulundurmak da haramdır.

Hayvanları mumyalamak
Sual:
Kartal, leylek gibi hayvanların içini temizleyip mumyalayarak, tavşan, kuzu gibi hayvanların da derilerinin içine ot doldurup, süs olarak kullanmak caiz midir? O odada namaz kılmak mekruh olur mu?
CEVAP
Süs için satılması caizdir. Böyle içi ot doldurulmuş hayvan şekillerinin bulunduğu odada namaz kılmak mekruh olur. Namaz kılarken bunları arka tarafa koymalı veya üstlerini örtmelidir.

Haksız rekabet olur mu?
Sual: Bir Yahudi, çömlekçi bir Müslümanın karşısına bir çömlekçi dükkânı açar. Müslüman çömlekçiden daha ucuz etiket yapıştırır. Müslümanlar Yahudi’den almaya başlayınca, Müslüman da daha aşağı indirir, fakat Yahudi alış fiyatından da aşağı fiyatla yani zararına satar. Müslüman, Yahudi’yle başa çıkamayınca dükkânı kapatmak zorunda kalır. Meydan Yahudi’ye kalınca tekrar fiyatları yükseltip zararını kapatır. Bizim de bu taktiği uygulayarak rakiplerimizi alaşağı etmemiz haksız rekabete girer mi?
CEVAP
Evet, bu haksız rekabete girer. Aşağıdaki menkıbedeki durum, buna benziyorsa da, haksız rekabet değildir, çünkü bunda maddi kâr düşünülmüyor:
Medine’de bir Yahudi’nin ağzı kapalı bir su kuyusu vardı. Suyu gayet tatlıydı. Suyunu satardı. Resulullah, (Rume Kuyusu'nu kim satın alır, Müslümanlara sebil olarak verirse Cenneti kazanmış olur) buyurdu. Hazret-i Osman, kuyunun yarısını aldı. Nöbet yoluyla bir gün Hazret-i Osman’ın olacak, bir gün Yahudi’nin olacaktı. Hazret-i Osman nöbetini sebil olarak dağıttı. Yahudi ücretle satardı. Müslümanlar da hazret-i Osman’ın nöbeti gelince, iki günlük su alırlardı. Yahudi’nin nöbetinde uğramazlardı. Yahudi’nin pazarı kesada uğrayınca, diğer yarısını da satmak istedi. Önceki yarısını Yahudi’den 12 bin dirheme almıştı. Bunu da 8 bin dirheme aldı. Tamamını sebil etti. (Menakıb-i Çihar Yar-i Güzin)

Arsa karşılığında kat
Sual:
Arsa karşılığında daire yaptırmak caiz midir?
CEVAP
Kendi arsası üzerinde, istisna [ısmarlama yani sipariş] yoluyla ev yaptırmak caizdir. S. Ebediyye’de deniyor ki:
Arsanın belli bir kısmı, mesela üçte ikisi, hisse-i şayıa [ortak mülkiyet] olarak müteahhide veresiye olarak satılır. Müteahhitten alacağı olan paranın karşılığı olarak, istenilen kat, müteahhide ısmarlama yoluyla yaptırılır; çünkü kendi arsasına, istisna [ısmarlama] yoluyla apartman yaptırılması caizdir. Ismarlama yoluyla yaptırılacak apartmanın, planının, kullanılacak her malzemenin cinsinin ve fabrikasının önceden söz kesilirken bilinmesi, kararlaştırılması gerekir.

Ortak araba
Sual:
Bir arkadaşla ortak araba alacağız. Arabaya birimiz az, birimiz çok binebilir. Bu şartla ortak araba almak caiz midir?
CEVAP
Yaptığınız sözleşmede bu durum bildirilmişse caiz olur.

Haram işleyerek kazanılan
Sual: Kadın kuaförlüğü yapmış olan bir erkek, sonradan tevbe ederse, haram işleyerek kazanmış olduğu paraları ve o paralarla aldığı eşyaları ne yapması gerekir?
CEVAP
Kazanılan paranın haram olması ayrı, parayı haram işleyerek kazanmak ayrıdır. Yani haram işleyerek kazanıldı diye, bu paralar haram olmaz. İşlenen haramlara tevbe edip, bir daha işlemeyince, günahları affolur.

Gazeteye abonelik
Sual: Seadet-i Ebediyye’de, (Bakkala borç para verip, o para bitinceye kadar ondan mal satın almak haramdır, çünkü istifade etmek şartıyla ödünç vermek faiz olur) deniyor. Buna göre, doğru din bilgilerini de öğrenmek için, gazeteye abone olanın, ayın başında gazeteciye bir aylık gazete parasını verip, her gün bir gazete alması da faiz olmaz mı?
CEVAP
Faiz olmaz. O parayı ödünç vermiyor, gazetenin ücretini peşin veriyor. Bir malın fiyatını peşin vermenin mahzuru olmaz.

Sepetin alışverişi
Sual: S. Ebediyye’de, (Küçük çocuğun yaptığı alışveriş bâtıldır) deniyor. Biz apartmanın son katında oturuyoruz. Apartmanın girişinde bir bakkal var. İçine liste koyarak sepeti sarkıtıyoruz. Listeye şu kadar pirinç, şu kadar zeytin, şu kadar ekmek ver diye yazıyoruz. Belli bir para da koyuyoruz. Bakkal belki eksik veya fazla tartarak bunları sepetin içine koyunca, biz sepeti çekiyoruz. Çocuğun alışverişi sahih olmazsa, sepetin yaptığı alışveriş sahih oluyor mu?
CEVAP
Sepeti çekip, verilenlere rıza gösterilince, alışveriş sahih oluyor. Listeyi çocukla da gönderip, çocuk gelince, yaptığı alışverişi kabul edersek, o da sahih olur.

Para üstünü almamak
Sual: Taksicilik yapıyorum. Ücreti 19 lira tuttu diyelim, müşteri 20 lira veriyor, (Üstü kalsın) diyor. Bu bize helâl oluyor mu? Helalleşmek gerekiyor mu?
CEVAP
O size hediyedir. Helalleşmek gerekmez.
Tersi de olabilir. Ücret 10,5 lira tuttu, 20 lira uzatmışsa, siz 10 lira yeter derseniz, hakkınız ona geçmiş olmaz. 50 kuruşu hediye etmiş olursunuz.

Verileni tatmak
Sual: Marketlerde tatmak için verilen tatlı, sucuk gibi şeyleri alıp yemekte sakınca var mıdır? Pazarda da tatmak için veriliyor. Bunları yiyince helalleşmek gerekiyor mu?
CEVAP
Verilen hediyedir, bir sakıncası olmaz. Helalleşmek gerekmez.

Haram para almak
Sual: Müşteri haram parayla bakkaldan bir şey alsa, o para bakkala günah olur mu?
CEVAP
Hayır, bakkala günah olmaz.

Veresiye almak
Sual:
Parası olup, peşin alma imkânı varken, bir malı taksitle satın almak câiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir.

İcra malını almak
Sual
: Haczedilmiş malları satın almakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Meşru haciz ise caizdir. Yani bir kimse, borcunu kasten ödemese ve bu yüzden mallarına haciz konsa, o zaman bu malları satın almanın mahzuru olmaz.

Bir de, bir kimse borcunu ödediği hâlde, senedini almamıştır veya başka şekilde iftiraya uğramıştır. Bilinirse böyle haciz malı da alınmamalı. Gümrüktekiler arasında da, buna benzer mallar olabilir. (Ağlayanın malı gülene yâr olmaz) atasözü böyle gayrimeşru işler için söylenmiştir. Fakat gayrimeşru olduğu kesin bilinmedikçe, haciz mallarını almak caizdir.

İcraya vermek
Sual: Parası varken, kasten borcunu ödemeyeni icraya verip, mallarını haczetmek caiz midir? Bir de haczederken avukatlık ücreti dâhil başka zaruri masraflar oluyor. Bunları da borçludan icra yoluyla almak caiz midir? Alacak gecikince, kanuni faizini de veriyorlar. Bunları da almak caiz midir?
CEVAP
Kasten borcunu vermeyeni icraya vermek, malını haczetmek, avukatlık ücreti ve diğer mecburi masrafları almak caizdir. Gecikme faizini almak caiz olmaz. Fakat borç verildiği zaman, o parayla hangi ayardan ne kadar altın alınıyorsa, o kadar altın veya o altının değeri kadar para istemek caizdir.

Para geçmez hâle gelirse
Sual:
Seadet-i Ebediyye’de, (Kâğıt paralar geçmez hâle gelirse, İmam-ı Ebu Yusuf’a göre pazarlıktaki, İmam-ı Muhammed’e göre tedavülden kalktığı zamandaki kıymeti verilir) deniyor. Bu bir örnekle açıklanabilir mi?
CEVAP
Bir mal veresiye satıldığı zaman, mesela değeri 3 gram altın ise, para geçmez hâle gelince, İmam-ı Ebu Yusuf'a göre, müşteri satıcıya 3 gram altın vermek zorundadır. Yahut 3 gram altının değeri kadar geçer para ne ise, ondan da verebilir. Satıcı bundan fazlasını isteyemez. Şimdi o mal çok pahalansa mesela 5 gram altın olsa, ancak o zamanki değerini isteyebilir, satıcı o değerden ücretini almak zorundadır. (Malım pahalandı 5 gram ver) diyemez.

Tersi de olabilir. Malın değeri düşer, 2 gram altın edebilir. Müşteri, (Malın değeri düştü, ben buna 2 gram veririm) diyemez. Malın satışındaki değer geçerlidir. İmam-ı Muhammed’e göre ise, paranın geçmez olduğu zamandaki değerinden verilir. Bir zaman sonra para geçmez hâle gelince, o zaman malın değeri 3 gram altın iken, ya artarak 4 gram olmuştur veya eksilerek 2 grama inmiştir. Yahut yine 3 gram olarak kalmıştır. O zamanki değeri ne ise, satıcı onu ister. Satıcı, (Bakın, malım, paranın tedavülden kalktığı zamanda 4 gram altın oldu) diyerek 4 gram altın isteyemez. Müşteri de, (Bakın, bu mal 2 gram altın alabiliyor, 2 gram altın vereyim) diyemez. O malın, paranın tedavülden kalktığı zamandaki kıymeti ne ise, onu verir. Ama fetva İmam-ı Ebu Yusuf'a göredir.

Eğer alıcı ve satıcı anlaşırlarsa İmam-ı Muhammed'in kavline göre de hareket edebilirler.

Enflasyon sebebiyle paranın değeri düşünce de veya herhangi bir sebeple artınca da hüküm böyledir.

Şüpheli parası olan
Sual: Parasında haram şüphesi olan, bunu nasıl aklayabilir?
CEVAP
Parasının helâl olduğunda şüphe eden, birinden ödünç alıp borcunu şüpheli parasıyla ödemeli. Müttekiler, [paraları şüpheli olmasa da] her ihtiyaçlarını temin ederken böyle yapmışlardır. (Seadet-i Ebediyye)

Salyangoz ihracı
Sual:
Salyangoz, kurbağa gibi hayvanları gayrimüslimlere ihraç etmek caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir. Domuz hariç, eti yenmeyen çeşitli hayvanları para karşılığı gayrimüslimlere ihraç etmek caizdir. (Şerh-i Nikâye)

Öldürülen birkaç yaban domuzunu gayrimüslimlere satmak da caizdir, ama domuz çiftliği yapıp, bu işi meslek hâline getirmek caiz olmaz.

Berberlik günah mı?
Sual:
(Erkeklerin sakalını kesen berber haram kazanıyor) deniyor. Erkek berberlerinin kazandıkları para haram mıdır?
CEVAP
Haram değildir.

Plaka satmak
Sual:
Araba plakasını satmak veya kiraya vermek caiz midir?
CEVAP
Belli bir para karşılığı, ferağ ile kullanma hakkını verebilir. Buna satmak değil, devretmek denir. Âmiri kabul ederse, bir memur, hava parası alarak, görevini başkasına devredebilir. (Seadet-i Ebediyye)

Çürük meyve
Sual:
Sebze meyve satıcısına, (Çürüklerden koymazsan alırım) demekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Hayır, mahzuru olmaz. Hattâ muhayyer satın almak, (Çürükse getiririm) demek de caizdir.

Fazla para vermek
Sual:
Fels değerinden daha aşağı olan bir malı satın alıp, fels miktarı veya daha fazla para verilirse, yapılan alışveriş caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caiz olur.

Altın hesabı açtırmak
Sual:
Bankada altın hesabı açtırınca, gerçek altın alınmıyor, altına endeksli olarak paramız değer kazandığı gibi kaybettiği de oluyor. Bu şartlarla, altın hesabı açtırmak caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir.

Fiyatı bilinen mal
Sual:
Marketten çeşitli şeyler aldım. Kasiyer, elmanın barkodunu okutmayı unutmuş. Eve gelince gördük. Şimdi biz bu elmayı yesek, sonra barkodunu götürüp okutarak borcumuzu versek, elmayı yediğimiz için günah işlemiş olur muyuz?
CEVAP
Elmanın fiyatı belli olduğu için, parasını vermeden önce yemek günah olmaz. Lokanta, pastane gibi yerlerde de aynı şeyi yapıyoruz. Yani önce yiyip sonra ödüyoruz. Fiyatları belli olan yemekleri yiyor, meşrubatları içiyoruz, çıkarken ödüyoruz. Markette çocuğumuz susasa, meşrubat içse veya kendimiz içsek, çıkarken fiyatını vereceğimiz için günah olmaz. Fiyatları belli olmayıp, pazarlıkla daha ucuza alınabilen malları, fiyatını öğrenmeden alıp yemek veya kullanmak caiz olmaz.

Taksitli alışveriş
Sual:
Veresiye alışverişte, ödeme tarihinin belli olması gerekiyor. Yıl sonuna kadar borcun tamamını ödeyip hesabı kapatmak şartıyla, taksitler bildirilmeden yapılan alışveriş caiz midir?
CEVAP
Son ödeme vakti belli olduğu için, aralarda verilecek taksitlerin önemi yoktur. Hiç vermese de, hepsini yıl sonunda verse de, yine sahih olur. Bir ay sonra hepsini verip vade sonunu beklemese de, yine alışveriş sahih olur.

Haşerat satmak
Sual: Yenmesi haram olan yılan, salyangoz ve kurbağa gibi haşerat, alınıp satılabilir mi?
CEVAP
Kara ve deniz haşeratını, yemek için satmak caiz değilse de, tıpta ve sanayide kullanmak için satmak caizdir. (Seadet-i Ebediyye)

Hayvan satmak
Sual: Hangi hayvanları satmak caizdir?
CEVAP
Faydası olan hayvanları, mesela kovandaki arıyı, ipek böceğini, sülüğü, av veya çoban köpeğini, avcı kediyi, kuşu, fili ve bunlar gibi faydası olan her hayvanı satmak caizdir. (Seadet-i Ebediyye)

Götürü alışveriş
Sual: Bir markete gidiyorum. Sepeti çeşitli mallarla dolduruyorum, çoğunun fiyatını da bilmiyorum. Kasiyer, her birinin barkodunu okutuyor. Mesela hepsi 70 lira etti diyor. Biz de 70 lirayı veriyoruz. Böyle alışveriş sahih midir?
CEVAP
Götürü usulüyle olduğu için sahihtir. Her birinin ayrı ayrı fiyatını bilmemiz gerekmez. Hattâ cinsleri ve fiyatları farklı olan mallardan birer ikişer bir poşete koysak, satıcı, (Hepsine 50 lira ver) dese, bu alışveriş de sahihtir.

Haram işte çalışanın kazancı
Sual: (Haram işlerde çalışanın, o işlerde çalışması haramsa da, kazancı haram olmaz. Mesela barda, pavyonda güvenlikçi olarak çalışanın çalışması haramsa da, kazancı haram olmaz) diyorlar. Doğru mudur?
CEVAP
Evet, doğrudur. Zaruretsiz haram işlerde çalışmak caiz değildir. Çalışması haram oluyorsa da, kazancı haram olmuyor. Çoluk çocuğuna getirdiği giyecekler ve yiyecekler de haram değildir. Hanımı ve çocukları, onun işlediği günahtan da sorumlu olmaz.

Gecikme cezası
Sual: Bir ev veya süreli bir iş yaptırırken, anlaşmaya gecikme cezası şartı konabilir mi? Mesela, ev iki yıl içinde teslim edilmezse, her ay için bin lira gecikme cezası verilecek diye bir anlaşma yapılabilir mi?
CEVAP
Evet, mahzuru olmaz.

Kâfirle alışveriş
Sual:
Fâsıkla, bid’at ehliyle, kâfirle alışveriş yapmak günah mıdır?
CEVAP
Hepsiyle alışveriş yapmak caizdir, günah değildir. Ancak kötü insanların güçlenmesine yardım etmemeli, malları pahalı da olsa, salih Müslümanları tercih etmelidir.

Sual: Seadet-i Ebediyye’de, altınla gümüşün daima ağırlıkla, tuz, hurma, buğday ve arpanın ise daima hacimle ölçülmesi gerektiği bildirilip, (Bunların dışında her şeyin satılmaları âdete bağlıdır. Çarşıda, pazarda nasıl ölçülüyorsa, öyle olduğu kabul edilir) deniyor. Hacimle alınan bu dört maddeyi kilo ile almak, altını ve gümüşü adet olarak almak caiz olmuyor mu?
CEVAP
Evet, caiz olmuyor. Yani bunların alınıp satılmasında o memleketin âdeti geçerli olmuyor.

Bu dört madde ölçekle alınıp satılmazsa, götürü usulüyle alıp satmak caiz olur. Mesela bir paket tuz, bir paket hurma olarak alınıp satılabilir. Üç ton buğdayın hepsi şu kadar lira denerek alınıp satılabilir.

Hadîka sonunda diyor ki: Alış verişte, kiralamada, ödünç vermekte, nikâhta altın ve gümüş miktarını ağırlık olarak bildirmek lazımdır. Semen sözleşme zamanında hazır ise, göstermek yetişir. Miktarını bildirmeye lüzum kalmaz. Altının, gümüşün miktarları ağırlık olarak bildirilmezse, sözleşmeleri sahih olmaz. Lakin hükümetler tarafından basılmış olan altınların ve gümüşlerin ağırlıkları bellidir. Söz kesilirken sayıları söylenince, belli olan ağırlıkları kast olunmaktadır. Bunun için, bugün de, söz kesilirken gösterilmeyen altın ve gümüş paralar sayı ile söylenince, ağırlıkları düşünülmelidir. Böyle düşünülerek yapılan sözleşmeler sahih olur. (Seadet-i Ebediyye)

Tuz, hurma, arpa ve buğday, götürü usulüyle alındığı gibi, altın ve gümüş de götürü olarak alınabilir. Mesela gramı bilinmeyen bir altın yüzük veya altın ibrik, belli bir fiyata alınıp satılabilir.

Ticaretin dini olmaz mı?
Sual: Şarap satan bir arkadaşa, (Şarap satmak haramdır. Kendine başka iş bul!) dedim, O da bana, (Terörün dini, ırkı olmadığı gibi, ticaretin de, dini ırkı olmaz. Ticarette günah olmaz) dedi. Ticareti terörle mukayese etmek doğru mudur?
CEVAP
Elbette yanlıştır. Kazancın helâl olması lazım. Haram kazancın, dünya ve âhirette vebali büyüktür. Bir hadis-i şerif:
(Şu on kişi lanetlenmiştir: Şarap için üzüm sıkan, sıktıran, içen, taşıyan, kendisine taşınan, dağıtan, satan, parasını yiyen, satın alan, kendisi için satın alınan.) [Tirmizî]

Alışverişe haram karışma riski daha fazladır. Eksik tartılır, kul hakkı geçer. Kötü mal, iyi diye satılır günaha girilir. Alışveriş bilgisi bilinmezse haram işlenir.

Uyuşturucu satmak, domuz eti ve diğer haram olan şeylerin ticaretini yapmak da günahtır.

Her dinden olanlarla alış veriş yapılır. Belki de (Ticaretin dini olmaz) diyenler, bunu kast etmiş olabilirler. Yoksa haram olan işler yapılmaz.

Yağsız ayran satmak
Sual:
Yoğurdun yağını aldıktan sonra, ayran yapıp satmak veya sütün yağını almak günah olur mu?
CEVAP
Dinimizde, yavan süt veya yağsız ayran satmak değil, yağsız süte, (Tam yağlı) veya (Yarım yağlı) diyerek müşteriyi kandırmak günahtır. Müşteri kandırılmıyorsa, rızası varsa, (Yağsız süt, yağsız ayran) diye yazıp satılıyorsa, günah olmaz.

Alacaklı ile borçlu farklı söylerse
Sual:
Fırıncıya malzemesini verip peynirli veya kıymalı pide yaptırıyoruz. Fırıncı, yanlışlıkla bizim için yaptığı pideleri başka müşterisine veriyor. Biz mesul oluyor muyuz? Bize de öteki müşteriye yaptığını veriyor.
Borçlu ile alacaklı arasında anlaşmazlıklar oluyor. Alacaklı vermedin diye yemin ediyor, borçlu verdiğine dair yemin ediyor. Dinen hangisi esas alınır?
CEVAP
Borcunu ödeyenin ödediğine dair bir makbuz veya imzalı bir kâğıt almalı. Almadığı için alacaklının istediğini vermesi lazımdır.

Fırıncının verdiği pideyi almanızda bir mahzur olmaz.

Tam İlmihal'de şöyle deniyor:
Terzi, ceket yerine pantolon dikse, kumaş sahibi, isterse pantolonu alır, isterse kumaşı ödetir. Boyacıya kumaş veren kimse, siyah istemiştim, sen mavi boyamışsın dese, boyacı da, mavi istemiştin dese, kumaş sahibinin sözü kabul olunur. Bunların ücreti verilmez. Kumaşı da öderler veya sahibi isterse yapılan şeyi alıp piyasaya göre işçilikten keser. (Seadet-i Ebediyye)

Haram olan şey mal sayılmaz
Sual
: Bir Müslüman, kazara başka bir Müslümanın domuzunu, sattığı uyuşturucuyu veya şarabını telef etse öder mi?
CEVAP
Dinimize göre, haram olan şey, mal hükmünde değildir. Mala zarar vermediği için ödemez. Ancak bir Müslüman, zimmînin şarabını veya domuzunu telef etse kıymetlerini ödemesi gerektiği İbni Âbidin’de yazılıdır. Zimmî, İslam devleti idaresinde yaşayan kitap ehli gayrimüslim demektir, günümüzde zimmî yoktur.

Müslüman şarap satmıyor, sirke yapmak için şarap bulunduruyorsa, onu telef eden öder. Afyon gibi uyuşturucuyu ilaç için almışsa, telef eden öder. Uyuşturucu alıp satanlar, bu maksatla alıp satmıyorlar. Onun için birinin uyuşturucusuna zarar verenin ödemesi gerekmez.

Genç biri, (Ücretle açık görüntüler seyrettirilen yere, “Parasını sonra veririm” dedim. Sonra da veremedim. Hak geçti mi?) diye sormuştu. Bu da öyledir. Haram şeye ücret verilmez.

Sual: Bir kimsenin, terziye, bu elbiseyi iki haftada dikersen üçyüz lira, bir ayda dikersen ikiyüz lira veririm diyerek böyle şartlı teklifte bulunarak sözleşme yapması uygun olur mu?
Cevap:
Terziye kumaş verip, bir haftada dikersen yüz lira, iki haftada dikersen elli lira veririm demek, İmâmeyne göre caizdir. Dükkânda terzilik yaparsan, kirası yüz lira, demircilik yaparsan ikiyüz lira demek de caizdir.

Sual: Boyacıya kumaş verildiğinde, kumaşlar istenilen renkte boyanmamış ise, bu durumda boyacının mı yoksa kumaş sahibinin mi sözü esas alınır?
Cevap:
Boyacıya kumaş veren kimse, kırmızı istemiştim, sen mavi boyamışsın dese, boyacı da, mavi istemiştin dese, kumaş sahibinin sözü kabul olunur. Terzinin ceket yerine pantolon dikmesi de böyledir. Bunların ücreti verilmez. Kumaşı da öderler veya sahibi isterse yapılan şeyi alıp piyasaya göre işçilikten keser.

Sual: Bir kimse, terziye ceket dikmesi için kumaş verse, terzi de ceket yerine pantolon dikse, bu kimse pantolonu almak mecburiyetinde midir?
Cevap:
Terzi, ceket yerine pantolon dikse, kumaş sahibi, isterse pantolonu alır, isterse kumaşı ödetir.

Sual: Satılan mal teslim edilmeden, hediye edilen de teslim alınmadan, bunlar satılmış ve hediye edilmiş olur mu?
Cevap: Satılan malı teslim etmek, hediye olunanı ise kabzetmek yani teslim almak lazımdır.

Sual: Bir kimsenin, çalıntı malların olması ihtimali bulunan bir yerden, ihtiyacı olan bir şeyi satın almasında dini açıdan bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Bir yerde, yağma edilmiş, çalınmış şeyler ve hayvanlar satılıyorsa, çoğunun haram olduğunu bilen kimse, buradan bir şey satın almamalıdır. Eğer ihtiyacı çoksa, nereden aldın diye sormalı, helalden olduğu anlaşılanı almalıdır. Çoğunun haram olmadığı biliniyorsa, sormadan almak caiz ise de, sormak vera olur.

Sual: İnsan necasetini yalnız başına gübre olarak satmanın ve satın almanın dinen mahzuru olur mu?
Cevap:
İnsan necasetini yalnız başına satmak ve insandan ayrılan her şeyi satmak haramdır. Hepsini gömmek lazımdır. İnsan necasetini yalnız başına da kullanmak caiz değildir. Toprak veya başka şeyle karışık satmak ve kullanmak sahihtir.

Sual: Hayvan gübresini satın almanın, satmanın mahzuru var mıdır?
Cevap:
Hayvan gübresi, yalnız olarak da satılır ve kullanılır. Diğer üç mezhep imamı hayvan gübresi satmak da caiz değildir dedi.
 

Sual: Tanıdık bir bakkala borç para verip, daha sonra o para bitinceye kadar o bakkaldan alış, veriş yapmanın mahzuru olur mu?
Cevap:
Bu konuda İbni Âbidîn ve Dürerde deniyor ki:
“Bakkala borç para verip, o para bitinceye kadar ondan mal satın almak haramdır. Çünkü, istifade etmek şartı ile ödünç vermek faiz olur.”

Sual: Eline haram para geçen bir kimse, nasıl hareket etmeli, bu parayı nereye, kime vermelidir?
Cevap: Eline, sahibi bilinen haram mal, mesela para geçen kimse, bunu sahibine vermeli, sahibi bilinmiyorsa, fakire sadaka olarak vermelidir. Başka yere vermesi günah olur. Bu malı almak, fakirlerden başka kimseye caiz olmaz. Yalnız varisin, haram mal olduğunu bildiği halde, mirası alması caiz olur, denildi.

Sual: Çalınmış malları satan bir yerden, alışveriş yapmanın mahzuru var mıdır?
Cevap:
Bir yerde, yağma edilmiş, çalınmış şeyler ve hayvanlar satılıyorsa, çoğunun haram olduğunu bilen kimse, buradan bir şey satın almamalıdır. Eğer ihtiyacı çoksa, nereden aldın diye sormalıdır. Helalden olduğu anlaşılan malı almalıdır. Çoğunun haram olmadığı biliniyorsa, sormadan almak caiz ise de, sormak vera olur.

Eşyanın değeri, altın ve gümüşle ölçülür
Sual: Alışverişte olsun, zekât gibi ibadetleri yerine getirirken olsun, dinimizin bildirdiği esas değer, ölçü birimi altın mıdır?
Cevap:
İnsanlar bir araya gelince, açıkgözler, başkasının hakkına saldırır, zulmedenler olur. Çünkü, her nefis, istediğine kavuşmak ister, kendine tatlı olanı almaya uğraşır. Bu şeyleri isteyen birkaç kişi çekişmeye başlar. Bir leş etrafında toplanan köpeklerin birbirlerine hırlamaları gibi, aralarında dövüşme başlar. Bunları ayırmak için, kuvvetli bir hâkim lazım olur. Alışverişte, herkes kendi yaptığının daha kıymetli olduğunu söyler. Yapılan şeylerin karşılıklı değerlerini adalet ile ölçmek lazım olur. Eşyanın değerlerini karşılıklı ölçen şey, altın ile gümüştür, yani paradır. Altın ile gümüşe Nakdeyn denir. Her milletin kullandığı kâğıt paralar, şimdi hep altın karşılığıdır. Yani, altını çok olan devletler, çok kâğıt para basabilir. Altını az olan, kâğıt parayı çok basarsa, bunların kıymeti olmaz. Çünkü, Allahü teâlâ, altın ile gümüşü para olarak yaratmıştır. Başka hiçbir şey, altının yerini tutamaz. Bunun içindir ki, zekâtın altın veya gümüş olarak hesap edilmesi ve verilmesi emrolunmuştur.

Sual: Bir kimse, tarlasına, başkasına verilmek üzere buğday ekse, bu mahsul, kimin olur?
Cevap:
Bu konuda Fetâvâ-yı Hindiyyede deniyor ki:
“Köy halkı, imam için tohum ekseler, mahsul imama teslim edilmemiş ise, mahsul tohum sahiplerinin olur. Yardım için toplanan para, mal da böyledir.”

Sual: Bir mağazanın yanına ikinci bir mağaza açılırsa, birinci mağaza sahibi buna mâni olabilir mi?
Cevap:
Mecellenin 1288. maddesinde deniyor ki:
“Bir kimsenin dükkânı yanına, başkası dükkân açarak, birincinin işi bozulsa, ikinci dükkân kapattırılamaz.”

Sual: İnsanlar arasındaki muamelelerde, alışverişlerde, günah işleyen Müslümanların ve gayr-i müslimlerin sözüne de itibar edilir mi?
Cevap:
Bu konuda Dürr-ül-muhtârda deniyor ki:
“İnsanların birbirleri arasında olan işlere Muâmelât denir. Muâmelâtta bir fasıkın veya kâfirin sözü de kabul edilir. Akıllı olan çocuk ve kadın da erkek gibidir. Bunlardan biri, 'bu eti kitaplı kâfirden aldım' derse, yemesi helal olur.”

Sual: Ticaret yapan her Müslümanın, alışveriş bilgilerini öğrenmesi veya bilen birisine sorması mı gerekir?
Cevap:
Bu konu hakkında Câmi'ul-fetâvâda deniyor ki:
“Bey ve şirâ yani alışveriş bilgilerini öğrenmeden ticaret yapmak helal olmaz. Her tacirin, tüccarın bir fıkıh âlimi bulup, işlerini buna danışarak yapması, böylece faizden ve fasit alışverişten kurtulması lazımdır.”

Sual: Ortak mülklerde, binalarda yapılan masraflar, ortaklardan mı alınır? Ortaklardan biri ödemeye yanaşmazsa ne yapılır?
Cevap:
Bu konuda Mecellenin 1308. maddesinde deniyor ki:
“Ortak mülkün tamiri, hisselere göre ortaklaşa yapılır. Hisse sahiplerinden biri yok ise ve tamir edecek olan kimse hâkimden izin alırsa, masraftan ötekine düşen payı ondan isteyebilir.”

Sual: Bir bahçeye veya eve ortak olan iki kişiden biri, tamir gerektiren bir durumda ortağını zorlayabilir mi?
Cevap:
Bu konuda Mecellenin 1312. maddesinde deniyor ki:
“Bölünebilen bir mülkün tamiri için, ortak zorlanamaz. Tamirini istemezse, mülkün bölünmesi için, zorlanır.”

Sual: Bir malın ayıbını boya ile veya yama yaparak, gizleyip, kapatıp satmakta, dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?
Cevap:
Her sanatta hile yapmamak farzdır. Çürük iş yapmak ve gizlemek haramdır. İmâm-ı Ahmed ibni Hanbel hazretlerinden, gizli yama yapmayı sordular. “Kendi giymesi ve müşterinin giymek istemesi ile caiz olup, hile olarak yapmak, yani gizli yamayı, yeni diye satmak günahtır. Aldığı para haramdır” buyurdu.

Sual: Satın almayacağı veya iki kişinin bir fiyatta anlaştığı malın fiyatını artırmakta, dinen bir mahzur var mıdır?
Cevap:
Satın almayacağı bir malın semenini, fiyatını başka müşteriler arasında yükseltmek mekruhtur. İki kişi bir malın fiyatında uyuşmuş iken, bu malı, daha yüksek fiyatla satın almak istemek de mekruhtur.

Sual: İki kişi arasında alışveriş yapılırken, şahit bulundurmaları ve senet yapmaları gerekir mi?
Cevap:
Alış veriş yaparken, şahit bulunması veya senet yazılması lazım değildir. Fakat her ikisi de yani şahidin bulunması ve senet yazılması caizdir ve iyi olur. Senet ücreti müşteriye aittir.

Sual: Satılan mal karşılığında, sahte para verilmiş ise, satıcının ne yapması gerekir?
Cevap:
Bir kimse sattığı malın semeni, karşılığı olarak bilmeyerek sahte para aldıysa ve o kişi de yanında ise, geri verip iyisini alır. Sahte parayı kullandı ise, iyisini isteyemez.

Sual: Müşteri, parayı vermeden ve malı almadan kaybolsa, o mal satılabilir mi?
Cevap:
Müşteri, parayı vermeden ve malı almadan kaybolursa, o mal, başkasına satılır.

Sual: Ölüm hastası diye kime denir ve böyle bir hastanın yaptığı alışveriş, vasiyet, dinen uygun olur mu?
Cevap:
Mecellenin 1595. maddesinde deniyor ki:
“Bir sene içinde ölüme sebep olan hastalığa, Maraz-ı mevt denir. Bir yıldan uzun süren hastalık, tehlikeli hal almadıkça, maraz-ı mevt olmaz. Böyle hastanın yaptığı alışveriş caiz olup, kimse karışamaz.”