Âlimlerin hakkı
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Ana baba hakkının önemi çok büyüktür, ama bunlara rağmen bize haramı helali öğreten, ateşin içinden tutup çıkaran, Cehennem ateşinden ve Rabbimizin gazabından bizi kurtaran hocanın, yani İmam-ı Rabbani hazretleri gibi Ehl-i sünnet âlimlerinin hakkı ana baba hakkından daha fazladır. Ana baba, dünyaya gelmemize sebep oluyor, fakat büyüklerimiz, yaratılış sebebini bildiriyor. (İnsanları ve cinleri yalnız, beni tanısınlar, benim kulum olduklarını bilsinler, ibadet etsinler diye yarattım) mealindeki âyet-i kerimede ne anlatılmak istenildiğini öğretiyor. Allahü teâlânın bizi, dünyada azıp kudursun, ne isterse yapsın, eğlensin, keyfini sürsün diye yaratmadığını, çünkü keyif sürülecek, eğlenilecek yerin burası olmadığını bildiriyor.
Dünya sabun köpüğü gibi bir şeydir, elimize alsak erir gider. Rüyada istediğimiz kadar zengin olalım, mal mülk sahibi olalım, saltanat sürelim, ama uyandığımız zaman hepsi hiç olur. (İnsanlar uykudadır ölünce uyanırlar) hadis-i şerifi dünyanın rüya gibi olduğunu açıklıyor. Hatta büyük bir zat, (İnsanların hepsi dünya sevgisinin sarhoşudur. Kabre konulunca, başını bir defa kaldırır, ben neredeyim der, ancak o zaman ayılır, fakat iş işten geçmiş olur) diyor.
Bu dünya rüya gibidir
İşte bu büyükler, daha dünyadayken bizi o sarhoşluktan kurtarmaya, bunun bir rüya olduğunu anlatarak bizi gafletten uyandırmaya uğraşıyorlar. Bu hak hiç ödenir mi? Ödenmesi mümkün değil, ama sevgimizi ve itaatimizi ispatlamak zorundayız. Bunun da en birinci şartı hubb-i fillah buğd-ı fillah’tır. Bunun bilinen manasından başka manaları da vardır. İkisi şöyledir:
1- Hocasını sevenleri sevmek, hocasının sevmediklerini, hocasını sevmeyenleri, din büyüklerine dil uzatanları sevmemektir.
2- Din kardeşini sevmek, din kardeşinin sevdiğini sevmek, onun sevmediğini sevmemektir. Çünkü hadis-i şerifte, (Birbirinizi sevmedikçe de mümin olamazsınız) buyuruluyor.
Bunlar arasında hocasını sevenleri sevmenin, sevmeyenleri sevmemenin önemi çok büyüktür.