Hidayet ve dalalet

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allahü teâlânın çok sıfatları var, bir tanesi de Hâdî sıfatıdır, hidayete erdirici demektir. Hangi nasipli kimse, bu sıfatla hidayete kavuşmuşsa, emr-i maruf aşkıyla yanıp tutuşur, insanların hidayeti için çalışır, onu kimse durduramaz. Çünkü artık o, büyük bir nimete kavuşmuştur. İyiler iyilik, kötüler de kötülük yapmak isterler. Bir kumarbaz, kendisine çok arkadaş bulup bu işi meşru hâle getirmek için herkesin kumar oynamasını ister. Sarhoşlar, uyuşturucu kullananlar da, kendilerine böyle arkadaş ararlar.

Allahü teâlânın Hâdî sıfatının tecellisine kavuşup hidayete eren bir Müslüman da, mutlaka başkalarının bu nimete kavuşması için çalışır. Çalışmazsa ne olur? Allah korusun, Cenab-ı Hak, bu nimeti ondan alır. Bu büyük nimetin elden gitmemesi için herkes, maddî ve manevî imkânı nispetinde, Ehl-i sünnete hizmet etmeye çalışmalı. Çünkü Kıyamette hiçbir zaman, insanın malını mülkünü, rütbesini, makamını hesaba katmazlar, dine yaptığı hizmete ve hizmetteki ihlâsına bakarlar.

Allahü teâlânın, Hâdî sıfatı olduğu gibi, Mudil yani dalalete götüren sıfatı da vardır. Cenab-ı Hak, pek çok kulunu, hak ettikleri çeşitli sebeplerden dolayı dalalete sürüklemiştir. Neden böyle yapmıştır? Hâşâ, Allah’a böyle soru sorulmaz. Her şeyin öncesini, sonrasını, neticesini bilen ve yaratan O’dur.

Bu dalalete gidenler ne yapar? Onlar da, hidayete erenlerin yaptıklarının tersini yapmaya, herkesi kötü yola sürüklemeye uğraşırlar, hepsini bozmaya, hepsini birer İslam düşmanı yapmaya çalışırlar.

Bu, Allahü teâlânın ezelî takdiridir. Hidayete erecek olan kullarına, hidayete erdirici bir mürşid-i kâmil nasip eder. O, mıknatısın manyetik cevheri çektiği gibi, sonsuz nimete kavuşacakların hepsini çeker. Ya kendisi bizzat çeker yahut kitaplarıyla veya talebeleriyle çeker, ama mutlaka herhangi bir yolla çeker.

Hidayete kavuşup Ehl-i sünnet olan Müslümanlara müjdeler çoktur. Bu büyükleri tanıyan, seven, şaki olmaz, yani mürted olup Cehenneme gitmez. Eğer ezelde şeklen inanır da, bunun kıymetini bilmezse, Allah korusun, Mudil sıfatı tecelli eder ve mürted olur. Evliya olduğu zannedilen zatlardan, mürted olarak gidenler vardır. Neden? Çünkü bunlar, Hâdî sıfatının gereğini yerine getirmemişler, nimetin kıymetini bilmemişlerdir.