İki yolun farkı
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bir din büyüğüne kavuşan, her şeye kavuşmuş olur. Böyle bir büyüğe kavuşmayanın işi çok zordur.
Cennetin anahtarı besmeledir, ama kapısı, büyüklerin gönlüdür. Böyle bir gönle giremeyen, o gönle kavuşamayan, kapıyı zor bulur. Bunun kestirme yolu, bir büyük zatı tanımak ve onun kalbine girmektir. İmam-ı Rabbani hazretleri, (Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona iki şey verir. Birincisi, onu sevdiği kullarıyla tanıştırır. İkincisi de, ona hayırlı iş nasip eder) buyuruyor. Dünyada en hayırlı iş, Allahü teâlânın dinini yaymak ve öğretmektir. Merhum hocamız buyuruyor ki:
Silsile-i aliyye büyüklerinin çok üstün bir âdetleri vardır. Bu, başka hiçbir yolda yoktur. Sadece bu yola mahsustur. Zaten diğer yollardan ayıran fark da budur. Diğer yollarda olanlar, kendilerini sevenleri alırlar, yetiştirirler ve ana caddeye çıkartırlar, (Bu yolun sonu Cennettir, Allah yardımcın olsun, şimdi çalışmana devam et, yolun açık olsun) derler. O talebeler de çalışırlar, uğraşırlar ve kavuşan kavuşur, kavuşamayan yolda kalır. Çünkü o yolun düşmanları çoktur, bunlar kendi başlarına kaldığı için yan yollara sapabilir, bid’atlere bulaşabilirler. Fakat Silsile-i aliyye yolunun büyükleri ise, kendilerini sevenleri tutup, Cennete sokuncaya kadar bırakmazlar. Hattâ köşklerine kadar götürürler. Bu ne saadettir! Onlar tuttuklarını artık bırakmazlar. Yeter ki biz bırakmayalım.
Büyükler, (Biz verdiğimizi geri almayız) buyuruyorlar. Büyüklüğün şanı da budur. O büyükler, inkâr veya imtihan edilmedikçe, verdiklerini asla geri almazlar. Zira onların affı, mağfireti, sevgisi, bizimkine benzemez. Çünkü ehlullah, yani Allah adamları, Allahü teâlânın sıfatlarıyla sıfatlanmaya çalışmışlardır.
Büyükler, (Bizi arayanlar, kitaplarımızın satırları arasında bulur) buyurmuşlar. Bu büyüklerin kitaplarından başka dinî kitap okumak, akıl kârı değildir. İnsan bulduğu her şeyi yemediği gibi, her bulduğunu da okumamalıdır. İnsan, kendi vücudunu düşündüğü kadar dinini de düşünmeli. Nasıl ki, sağlığını korumak için yediği gıdalara çok dikkat ediyorsa, dinimizi korumak için de, okuduğu kitaplara çok dikkat etmelidir. Bazı gıdalar, bedeni zehirlediği gibi, bazı kitaplar da imanı zehirler.