İlmihâlin önemi

Merhum hocamız buyuruyor ki:
Tam İlmihal Se’âdet-i Ebediyye kitabını, İslâm âlimlerinin eserlerinden tercüme ederek hazırladık, içinde hüküm bildiren bize ait bir kelime yoktur. Bu yüzden çok kıymetlidir. Bu kitabı çok okumalı. Ben de devamlı okuyup istifâde ediyorum. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlânın çok sevdiği kimse, dinini öğrenen ve başkalarına öğretendir) buyuruyor.

Şevahid-ün Nübüvve kitabında, (Allahü teâlâ, bir kulunu severse onu fıkıh ilmiyle meşgul eder. Sonra da fıkıh âlimi olur) buyuruluyor. Demek ki bu kitabı okumak, Allahü teâlâ tarafından sevilmiş olmanın alâmetidir. Sevilmemenin alâmeti de, malayani ile, faydasız veya zararlı şeylerle meşgul olmaktır.

Rastgele çok kitap okuyan sapıtır, yoldan çıkar. Ancak bir mürşid-i kâmil görmüşse, ondan hakkı bâtılı öğrenmişse, o kendini korur, onun çok kitap okumasının zararı olmaz.

Her kitap, o günün şartlarında, o günün insanlarına, o günün ihtiyaçlarına cevap olarak yazılmıştır. O kitapların içindekilerden bugüne ait olanlar, seçilerek İlmihale konmuştur. Bu çok önemlidir! Onun için bu asrın mürşid-i kâmili Tam İlmihal Se’âdet-i Ebediyye’dir. Çünkü yüzlerce âlim ve evliya zatın mübarek sözleridir. Bu kitabı okuyup anlayan, âlim olur. Öğrendikleriyle amel eden de, evliya olur.

Kur’an-ı kerimin tefsirini öğrenmek isteyen, İlmihâli okuyup anlamaya çalışmalı. Kur’an-ı kerimin asıl gayesi, (Bu yenir, bu yenmez, bu serbest, bu yasak, bu yapılır, bu yapılmaz, bu sevilir, bu sevilmez) diye öğretmektir. Orada cennetliklerin ve cehennemliklerin hâlleri bildirilmiştir. Dolayısıyla Se’âdet-i Ebediyye, Kur’an-ı kerimin açıklamasıdır. Ona uyan, Kur’an-ı kerime uymuş olur.

Seyyid Ahmed Mekki Efendi hazretleri de buyuruyor ki:
Zamanımızın bir tanesinin yazmış olduğu Se’âdet-i Ebediyye kitabındaki kelam, fıkıh ve tasavvuf bilgilerinin hepsinin, bilgilerini nübüvvet kaynağından almış olanların kitaplarından toplanmış olduğunu gördüm. Bu kitapta, Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadına uygun olmayan hiçbir bilgi, hiçbir söz yoktur. Dinî ve millî bilgilerinizi, bu latif, benzeri bulunmayan, belki de, ileride bir benzeri yazılamayacak olan bu kitaptan alınız!