Akşam mümin, sabah kâfir!
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Hakiki bayram, son nefeste Allah diyebilmek, imanla ölmektir. Muteber olan sondur. Son nefeste, Allah demek yerine (Aman doktor, kurtar beni!) diyen tehlikededir. Mademki son nefes şüphelidir, o zaman daima korkacağız ve istigfar edeceğiz. İbadet etmekle emrolunduk. İbadetimizin kabul olması için de yalvaracağız. Çünkü sahih olsa bile, ihlâsla yapılmazsa kabul olmayabilir, yani sevab verilmeyebilir.
Peygamber efendimiz, (Ey Eshabım, siz öyle zamanda geldiniz ki, emirlerin onda birini yapmasanız helâk olursunuz. Âhir zamandaki ümmetim, emirlerin onda birini yapsa kurtulur) buyuruyor. Burada, Eshab-ı kiramın helâk olması demek, faziletlerinin azalmasıdır. Bu, onların helâki sayılır. Âhir zamandaki ümmetin, onda birini yapıp kurtulmasından murat da, imanlarını koruyup, imanla ölmeleridir.
Eshab-ı kiram, lüzumsuz konuşmamak için veya Allah Resulü bir şey buyurduğu vakit, (Hayır) deseler kâfir olacaklarını bildikleri için, dillerinin altına taş koyarlardı. Çünkü Peygamber efendimiz, (Cennette yanımda olmak isteyen boş laf konuşmasın) buyuruyor. Kıyamet yaklaştıkça çok kötü şeylerin olacağı bildirilmiştir. Bir hadis-i şerif:
(Kıyamet yaklaştıkça, fitneler çoğalır. Gece başlarken karanlığın artması gibi olur. Sabah evinden mümin olarak çıkan çok kimse, akşam kâfir olarak döner. Akşam mümin iken, gece imanları gider.)
Bundan kurtulmak için Fâtiha sûresinin son üç âyetini okurken mânâsını düşünmeli. Tefsirlerde bildirilen mânâsı şöyledir: (Ya Rabbî, bana doğru imanı, Ehl-i sünnet itikadını göster, o büyüklere ihsan ettiğin yolu bize de nasip et, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği o kötü insanların küfründen, dalaletinden, bozuk yolundan beni koru!) Bu mânâyı düşünerek okursa, Allahü teâlâdan doğru imanı istemiş, kâfirlikten ve sapıklıktan Ona sığınmış olur ve küfürden korunur. Aynı zamanda tevbe etmiş olur. Dinimiz hastalığı da, ilacını da bildiriyor. Çünkü günümüzün hastalığı küfürdür. Bu zamanda haram helâl, iman küfür karıştığı için, haramları hafif görerek veya dinî bir hususla alay ederek küfre düşen çok sayıda insan, küfre düştüğünü bile bilmiyor, hâliyle tevbe de etmiyor. İşte bu korkunç hastalığın ilacı, bu üç âyet-i kerimeyi, mânâsını düşünerek okumaktır.