İlme hizmet etmek nasıl olur?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Suların aktığı yerde, ağaçlar ve yeşillikler olur. Su yoksa, bunlar olmaz veya tek tük olur. İşte İslamiyet’in emrettiği ilim de, akan su gibidir. Nasıl ki suyun etrafında bitkiler hayat buluyorsa, ilmin aktığı yerde de insanlar hayat bulur. Bu yüzden, Müslüman cahil kalınca, kurur gider. İslamiyet’in en büyük düşmanı cehalettir. Bir Müslümanı cahil bırakmak, ona yapılacak en büyük kötülüktür. Cahil bırakılan insanı herkes istediği gibi kullanabilir. Dolayısıyla, biz Müslüman olarak, hem dinimizi doğru olarak öğrenip ibadetlerimizi doğru olarak yapmalıyız, hem de zamanın en ileri teknolojisine sahip olmalıyız. Gayrimüslimlerden geri kalmamalıyız.

Bir yerden ilim kalkarsa, din de kalkar. Fakat nasıl ki bardaktan su çıkınca, bardak boş kalmayıp havayla dolarsa, bir yerden din kalkınca, orası boş kalmaz. Büyük zatların kitapları okunmazsa, önce Müslümanlar arasında bid’atler türer, sonra cehalet fırtınası, sonra da ahlâksızlık fırtınası başlar.

İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona iki şey verir: Birincisi, onu sevdiği zatlarla tanıştırır, ona dostlarını tanıtır. Eshab-ı kirama Peygamber efendimizi tanıttığı gibi. İkincisi de, ona hayırlı bir iş nasip eder.)

Hayırlı işten maksat, dinimize hizmet etmek, yani Ehl-i sünnet itikadını ve ilmihal bilgilerini yaymaktır. Ehl-i sünnet âlimlerinin yolunda yapılan hizmetlerde esas gaye, dinimizden bir mesele daha öğretmektir. Doğru ilmin yayılmasından korkulmaz. Fakat cehalet gelirse, kaçacak yer aranır.

İslamiyet’e hizmet etmek, doğru bilgileri yaymakla olur. İlim varsa din vardır. İlim yoksa din yoktur.

Hangi milletten ve dinden olursa olsun, hiç kimse, kimsenin canını yakmaya izinli değildir. Vücutlarının çeşitli yerlerine dinamit doldurup, (Allahü ekber!) diyerek, kadın çocuk demeden, canlı bomba olup masum insanları öldürenlere yazıklar olsun! İslamiyet’i kendilerine siper ve perde edinerek hıyanet eden ve cinayet işleyen böyle kimselerin İslamiyet’e verdiği zararı, hiçbir kâfir veremez. Kural tanımadan, rastgele insan öldürülür mü? Bunu yapana Müslüman denir mi?