Allah’ın yeryüzünde en sevdiği yer
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dünya, âhiretin ufak bir misalidir. Burada mescitlere, camilere gelenler, orada hakiki saadet yurdu olan Cennete gideceklerdir. Burada kötü yerlerde gezenler, orada azap çekecekleri kötü yerlere gidecektir. Mescitlerin âhiretteki karşılığı, Cennettir. Cennetin yolu mescitlerden geçer. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlânın yeryüzünde en çok sevdiği yer mescitlerdir) buyuruyor. Çünkü mescitlerde, camilerde dünya yoktur. Yani para, mevki, makam yoktur. Orada ticaret yapılmaz, alışveriş konuşulmaz. (Yâ Rabbî, bizi ölüm acısından, kabir azabından, Cehennem azabından muhafaza eyle! Yâ Rabbî, bize doğru imanla ölmek nasip eyle!) diye dua edilir. Nasıl ki savaş zamanında insanlar sığınaklara girerse, işte camiler de müminlerin sığınak yeridir. Dışarıdaki kötü işlerden, camiye girerek korunurlar.
Hiç kimse, sokaktan geçen eşkıyayı, şarapçıyı, yani gelişigüzel birini, (Bu akşam bize gel, yemek yiyelim) diye evine davet etmez. Herkes ancak güvendiği, sevdiği, hürmet ettiği insanları evine çağırır, yemek yedirir, sohbet eder. Mescitler de yeryüzünde Allah’ın evidir. Çünkü orada Allah’tan bahsedilir. Paradan, mevki makamdan bahsedilmez. İşte Cenab-ı Hak çok merhametli olduğu için, hiçbir ayrım yapmadan bütün kullarını, okunan ezanlarla evine davet ediyor. Davet herkesedir. Ama ancak nasibi olan, aklına uyan, iyi bir arkadaşa rastlayan bu davete icabet ediyor. Nefsine, şeytana uyan, kötü insanlarla arkadaş olan, bu davete icabet etmiyor. Demek ki bu davete icabet edenler, Allahü teâlânın sevdiği kullarıdır. Dolayısıyla, bir kulun, Allah tarafından sevilmiş, kabul edilmiş olup olmadığı, mescide gidip gitmemesinden, namazı kılıp kılmamasından anlaşılır.
Bir hadis-i kudside, (Herkes misafirine, kendi gücü nispetinde ikramda bulunur. Ben de benim evime gelen misafirimi, kendi şanıma lâyık şekilde ağırlarım) buyuruluyor. Allahü teâlâ, camisine, mescidine yani evine gelenleri, kendi şanına uygun şekilde ağırlar. Dünyalık nimetlerden başka, Cennetini de verir. Ayrıca affeder. Ama bu ancak mescitte olur. Müminler için anlaşma yeri burasıdır. Onun için mescitte buluşmaya çalışmalıdır. Camide herkes birbiri için malını canını feda eder. Çünkü burası muhabbet, sevgi, af ve mağfiret yeridir.