Tâbi olmak gibi hiçbir üstünlük yoktur
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Peygamber efendimize tâbi olmak gibi, hiçbir üstünlük yoktur. Ona tâbi olabilmek için de, Onun vârisi olan Ehl-i sünnet âlimlerine tâbi olmak lazımdır. Merhum Hocamız, (Elimize beş kuruş geçse, eğer bunu Seyyid Abdülhakim-i Arvasi hazretlerinden bilmezsek, "Bu da Efendi hazretlerinin bereketidir, himmetidir, Allahü teâlâ onun sebebiyle bize bunu ihsan etmiştir" demezsek, hepsi elimizden gider kardeşim) buyururdu.
Büyükler, (Bir iş yapacağın zaman mutlaka ehline danış. Sakın kendi başına yapma. Kendi başına yaparsan nefsine sormuş olursun, nefs ise kâfirdir. Sorduğun din kardeşin, yanlış cevap verse bile, kendi nefsin kadar yanlış cevap vermiş olmaz) buyuruyorlar.
Nefsine tâbi olan, bütün nimetlerden mahrum kalır.
Merhum Hocamız, bir gün Hakikat Kitabevi’ne geldi, paketlerin yapıldığını gördü, arkadaşlara buyurdu ki:
(Kardeşim, bu kitapların basılmasına, dünyaya yayılmasına, sizin ve benim kurtulmamıza sebep, hep Abdülhakim-i Arvasi hazretlerinin, “Sen söz dinlersin” iltifatı olmuştur. Çünkü bir gün gittim, çok üzgündü, başını önüne eğmiş öyle duruyordu, hiç konuşmuyordu. Ben de korktum, “Eyvah, niye üzülüyor acaba?” dedim. Tabiî, bir şey de soramıyoruz. Mübarek başını kaldırdı, “Beni dinleyen kazanır, ama dinleyen yok” buyurdu. Acaba ben de onların içinde miyim diye, çok üzüldüm, perişan oldum. Sonra bana dönüp, “Sen söz dinlersin” buyurdu. İşte Efendi hazretlerinin bu iltifatı olmasaydı, bugün ne ben buradaydım, ne de siz buradaydınız, ne de bu kitaplar ve hizmetler olurdu.)
Peki demek kolay değildir. Fakat peki diyen kurtulur. Ehl-i sünnet âlimlerine peki diyen, Peygamber efendimize peki demiş olur. Çünkü bu büyükler, Peygamber efendimizin vârisleridir.
Hâşâ, Peygamber efendimizin bir hareketine itiraz eden küfre girer, dinden çıkar. Onun vârislerini dinlemeyen ise, doğru yoldan ayrılmış olur. Kurtulmak, peki demeye bağlıdır.
İnsan, ya hak söze peki der, ya kendisine yani nefsine peki der. Hak söze, büyüklerin nasihatine peki diyen, dünyada mesut ve bahtiyar olur, âhirette de yüzü ak olur. İtiraz eden yahut da kendi nefsine peki diyen ise, dünyada sıkıntı içinde yaşar, âhirette de yüzü kara olur.