Cennetteki köşklerinde bizi kabul edecekler
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona hayırlı işleri nasip eder. Büyük zatları tanımasaydık, ne dinimizi doğru olarak öğrenebilir, ne birbirimizi tanıyabilir, ne de dine hizmet etme şerefine kavuşabilirdik. Dünyamızın ve âhiretimizin mamur olması onların feyizlerine bağlıdır.
Belki 50, belki 100 sene sonra, hiçbirimiz dünyada yokuz. Bunun için her an ölüme hazırlıklı olmalıyız. Büyüklerimizin iyiliklerini, güzelliklerini, sohbetlerini, yaptıkları hayırları düşünerek, birbirimize hatırlatarak, biz de onlar gibi olmaya çalışmalıyız.
Büyük bir zatı görüp, sohbetlerinde bulunduktan sonra, bundan faydalanmamak, onu örnek almamak mümkün değil. Aklı olan, onların evlatlarına, talebelerine bu gözle bakar. İnşallah biz de onlara layık olmaya, onların açtığı, bıraktığı yoldan, lâyıkıyla yürümeye devam ederiz.
Dine hizmet için yapılan işler, yazılan ve yayılan kitaplar, nam, şöhret, para için yapılmadı, kurulmadı, öyle de devam etmiyor, Allah rızası için devam ediyor. İnşallah o niyet bozulmadan artarak devam eder.
Evliya zatları, büyüklerimizi hatırlamak hem çok güzel, hem de hasretimizi, ayrılığı hatırlattığı için çok zor. Ama inşallah, Cennetteki köşklerinde bizi kabul edecekler, bir araya getirecekler, bu günleri, bu hizmetleri konuşacağız. Ne iyi işler yapmışız, keşke daha çok yapsaydık diyeceğiz. Allahü teâlâ öyle büyük bir nimet verdi, öyle hayırlı, öyle kıymetli bir işle bizi meşgul edecek şekilde yarattı ki, bunun şükrünü eda edemeyiz. Yine de kıymetini iyi bilmekle ve dört elle sarılmakla, eda etmeye çalışmalı.
Ehl-i sünnet kitaplarının, bu kitaplardaki bilgilerin, bu yayınların, bir kişiye daha ulaşması için elimizden geleni yapmak zorundayız. (Ben çok dua ediyorum, başka şeye ne gerek var) dememeli. Dua zaten, müminin mümin üzerindeki en büyük haklarından biridir, ama imkânımız, gücümüz nispetinde sebeplerine de yapışmakla mükellefiz. Buna hep beraber söz vermemiz, elimizi taşın altına da koymamız gerekir.
Allahü teâlâ, 40 sene, 80 sene değil, kıyamete kadar, bu hizmetlerin devamını nasip etsin, bizleri de bu hizmetlere lâyık etsin, ayırmasın! Elimizden geldiği kadar, dua başta olmak üzere, her türlü imkânımızla da bu hizmetlerin, bu gayretin içinde olmaya devam edelim. Bütün emeği geçenlerden, dünyanın her tarafında zahmet çekip bu faydalı işlerde çalışan, koşturan herkesten Allahü teâlâ razı olsun, hepsinin yardımcıları olsun!