Adalet, idarecilerin süsü ve güzelliğidir
* Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyalıklara aldanmamalıdır.
* Kulluk; her an Allahü teâlâya muhtaç olduğunu bilmek ve Onun Resulüne tam tâbi olmaktır.
* Kur'an-ı kerim okunan eve bereket ve iyilik gelir. Melekler toplanıp, şeytanlar oradan kaçar.
* Nafile ibadetlerin, farzlar yanındaki kıymeti, okyanus yanında, bir damla su gibi bile değildir.
* Mal biriktirme hırsı olan kimseler, her zaman sıkıntı ve üzüntü içinde olurlar.
* İhlas, dünya faydalarını düşünmeyip ibadetlerini yalnız Allahü teâlânın rızası için yapmaktır.
* Dua, müminin silahıdır ve dinin direğidir. Göklerin ve yerin nurudur.
* Allahü teâlâ günahları görür ve örter. İnsanlar ise, görmez ve söyler.
* En büyük sermaye, Allahü teâlâya güvenip, insanlardan bir şey beklememektir.
* Kim gülerek günah işlerse, ağlayarak Cehenneme gider.
* Adalet, halkın dirliği ve düzeni; idarecilerin ise, süsü ve güzelliğidir.
* Müminde, ihlas ve pişmanlık bulunursa, Allahü teâlâ onun bütün günahlarını affeder.
* Eshab-ı kiram, sadece sohbet ile nihayetsiz kemalata vasıl oldular.
* Elem ve üzüntü, ayrılık ve musibet, mademki Allahü teâlânın irade ve takdiri iledir. O halde Ondan gelen her şeye razı olmak lazımdır.
* En büyük günahlardan biri de, insanlarla alay etmektir.
* Ahireti verip dünyayı almak, yani Haktan halka yüz çevirmek akılsızlıktır.
* İnsanlar arasında bulun, fakat kimseye yük olma!
* Akıllı kimse, korktuğu başına gelmeden önce, onun çaresine bakar.
* Lüzumsuz şeylerin peşinden koşan, lüzumlu şeyleri kaçırır.
* Günlerin hayırlısı Cuma, ayların hayırlısı Ramazan, amellerin hayırlısı da vaktinde kılınan namazdır.
* Tedbirini aldıktan sonra, Allahü teâlânın takdirine bağlanan, tevekkül sahibidir.
* Anaya-babaya itaat etmek, büyük günahlara kefarettir.
* Bir kimse, cahil iken varlıklı olduğu halde, âlim olunca muhtaç hâle düşebilir. Eğer rızk akla ve ilme göre verilseydi, hayvanlar cehaletleri sebebiyle helak olurlardı.