İmanın kuvvetli olmasının alameti

* Allahü teâlâya ârif isen, senden razı ise, seni kabul etmişse, sussan da hoş, konuşsan da hoş. Ama ârif değilsen, sussan da boş, konuşsan da boş.

* Hiç kimseye şüphe ile yaklaşmamalıdır. İnsanlara nasıl yaklaşırsan insanlar da sana öyle yaklaşır.

* Dinimiz baştan başa şefkattir. Bu kadar âlimler, evliyalar bütün istirahatlarını, zevklerini terk ederek hayatları boyunca hep insanların kurtulması için çalıştılar. Çünkü onların kalb gözü açıktı. Bu görenle körün farkı gibidir. Niye bu kadar uğraştılar, didindiler? Merhametten, çok merhametten.. İnsan bir kedinin bile ateşte azcık yanmasına tahammül edemez. Başka bir insanın ebediyen yanmasına nasıl tahammül edebilir.

* İmanın kuvvetli olmasının alameti bir kişi daha kurtulsun diye uğraşmaktır. Hazret-i Ebu Bekri Sıddık müslüman olunca ‘’Ya Resulallah altı arkadaşım daha var, onları da getireyim’’ dedi. Eğer uğraşmıyorsak bizim imanımızda noksanlık var demektir. Başkalarına da öğretmeliyiz. Bu da ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını vermekle olur. Kitap vermek 10 kere anlatmaktan daha iyidir. Aldığımız nimeti başkalarına yaymalıyız. Sorumluluktan kurtulmalıyız.

* Zarardan kaçınmak fayda vermekten önce gelir. Bir mekruhtan sakınmak bir sünneti yapmaktan, bir haramdan sakınmak bir farzı yapmaktan önce gelir. Yani bir yanlış yapmamak, bin iyilik yapmaktan önemlidir. Bir yanlış bin doğruyu götürür. Bin tane iyilik yaparsın hiç söylenmez, bir yanlış yaparsın bütün insanlar ondan bahseder. Herkes seni yanlışınla hatırlar.

* Bir fitne çıkarmak adam öldürmekten daha fenadır. Fitne demek senin bir işinden, bir sözünden müslümanların zarar görmesidir. Senin zarar görmen şart değil veya bu zarara razı olman önemli değil. Sen kimsin ki aklından, kendinden konuşuyorsun, böyledir, şöyledir diyorsun. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını ver, geç. Nasibi olan kurtulur. O büyüklerin sözleriyle kurtulamayan, senin sözünle mi kurtulacak?

* İlim çok kıymetlidir. İlim olmadan din olmaz, ilim olmadan amel olmaz, ilim olmadan ihlas olmaz. İlm-i hâl, ismi üstünde. Önce ilim sonra hâl.

* Hayırlı insanlara Cenab-ı Hak hayırlı iş nasip eder.

* Evliyanın yanında bulunan, dört şeyden istifade eder; merhametinden, cömertliğinden, yumuşaklığından, güzel huyundan.

* Sultana edepsizce hizmet edenin dünyası, evliyaya edepsizce hizmet edenin ahireti yıkılır.

* Kişiye, ilim olarak Allahü teâlâdan korkması yetişir. Kişiye, cehalet olarak da kendi nefsini beğenmesi, ucub sahibi olması kâfidir. Ucub artınca, ahmaklık hâlini alır. Kişinin kendi ayıplarını görmesine mani olur.

* Susmak, yorulmadan, güçlük çekmeden yapılan bir ibadettir. Zahiri bir süs ile süslenmeden kazanılan bir ziynettir. İnsanı özür dilemek zilletine düşmekten koruyan bir zenginliktir. Kiramen katibin meleklerine rahatlıktır.