Nefsine pay vermeyenin mükafatı
Cüneyd-i Bağdadi hazretleri ordu ile bir sefere katılmıştı. Ordu kumandanı ona bazı kıymetli hediyeler gönderip, lütfedip kabul etmesini istirham ettiğini söylemelerini bildirdi. O da istemeyerek alıp, hepsini sefere katılan gazilere dağıttı. Ertesi gün, (Niçin onları kabul ettim) diye kendi kendini kınamaya başladı. Bu sıkıntı ile bir gün kaylule için uyuduğunda, rüyasında, Cennette çok süslü köşkler gördü. "Bunlar kimin?" diye sordu. Dendi ki:
"Gazilere mal ile yardım edenlerin."
Onlara dedi ki:
"Bana da bir şey var mı?"
En güzel ve büyük olan köşkü gösterip; "İşte bu senindir" dediler. O; "Onlardan üstün tutulmamın ve en iyisinin bana verilmesinin sebebi nedir?" diye sorunca dediler ki:
"Onlar mallarını sevap bekleyerek verdiler. Bu sebeple verilen saraylar, ona göredir. Sen ise, o malı kabul etmekle yanlış bir iş yapmaktan korkarak, nefsini hesaba çekerek dağıttın. İbadetlerinde, iyilik ve hayır hasenatında nefsini devre dışı bırakıp ona pay vermeyenin, onu azarlayıp hesaba çekenin mükafatı da elbette farklı olur."