Tecessüs etmek (Araştırmak)

Sual: Bir arkadaş, Avrupa’da bize misafir oldu. Yemek yerken, önce yemeği kokladı. Domuz yağı var mı diye kokladım, yokmuş dedi. Buna çok üzüldüm, kalbim kırıldı. Beraber namaz da kılmıştık, bana hüsnü zan etmesi gerekmez miydi? Yoksa, böyle araştırmak dinin emri midir?
CEVAP
Böyle araştırma yapmak dinin emrine aykırıdır. Güya bunu din gayretiyle yapıyor. Böyle yapmak haramdır. Bunun için her müslüman önce dinini doğru yazılmış ilmihal kitaplarından öğrenmeli, fıkıh ilmini öğrenmeli. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Fıkhı bilmeden ibadet eden, gece karanlıkta bina yapıp, gündüz yıkana benzer.) [Deylemi]

İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki:
(Yiyecek ve içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, vesvesedir. Dinimiz, “Haram olduğu bilinmeyen şeyleri yiyin” der. Resulullah efendimiz, müşrikin; Hazret-i Ömer Hristiyanın testisinden abdest almıştır. Eshab-ı kiram, gayrı müslimlerin verdiği suyu içerdi. Halbuki pis, necis olan şeyleri yemek haramdır. Kâfirler ise ekseriya pis olur. Elleri, kapları şaraplı olur. Hayvanı Besmelesiz keserler. Eshab-ı kiram, bunlara rağmen, necis olduğunu kesin bilmedikleri için, vesvese etmeyip; et, peynir gibi gıdaları alıp yerlerdi.) [İhya]

Resulullah efendimiz, bir Yahudinin yağlı yemeğini temiz mi diye sormadan yedi. Bu domuz yağı mı, koyun yağı mı, ekmeğin hamuru su ile mi, yoksa şarap ile mi yoğruldu diye sormadı. Müşrik kadının su kabından abdest aldı. Bunlar, araştırmanın gerekmediğine birer delildir. (Berika)

Tecessüs etmemeli. Suizanda bulunup da ona kötü gözle bakmamalı! Çünkü suizan haramdır. Kusurları da gizlemeli, açığa vurmamalı. Müslümanı incitmemeli. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hiçbir insanın kalbini incitmemelidir! Kalb kırmaktan pek sakınınız! Allahü teâlâyı en ziyade inciten, küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günah yoktur. Bir hadis-i şerif meali:
(Bir müslümanı incitmek, Kâbe’yi yetmiş kere yıkmaktan daha günahtır.) [R.Nasıhin]

Şu hususlarda da tecessüs etmemeli yani araştırmamalı:
1- Kaplama veya dolgusu olup olmadığını, varsa, Maliki’yi veya Şafii’yi taklit edip etmediğini sormak caiz değildir.

2-
Bu malı nereden aldın demek caiz olursa da, sorunca o kimse incinirse, sormak haram olur. O halde, güzellikle sormalı. İkram ettiği şey şüpheli ise, bir bahane ile yememeli. Çaresiz kalırsa, incitmemek için yemeli, başkasına da sormamalı. Çünkü, kendisi işitirse daha çok üzülür. Tecessüs, gıybet ve suizan olur ki, hepsi haramdır. Resulullah efendimiz misafir olduğu zaman, ne verseler kabul buyururdu. Nerden aldınız diye sormazdı. Hediye de kabul eder, sormazdı.

3-
Muhtaç olduğu malı kazandıktan sonra, fazla çalışmayıp, ibadet etmek caizdir. Bunun için, çalışmayıp ibadet edene suizan ve tecessüs etmemelidir. İkisi de haramdır.

4-
Söz taşıyanın verdiği haberi tecessüs etmemeli yani araştırmamalı. Çünkü tecessüs haramdır.

İyi niyetle kusur araştırmak
Sual:
Bir hadiste, (Başkalarının kusurlarıyla meşgul olanın ibadetleri kabul olmaz) buyuruluyor. İbadetle kusur araştırmanın ilgisini anlayamadım. Ben bazı kimselerin mailine girip, yanlış işler yapıyorsa ikaz etmek için kimlerle mailleşiyor diye araştırıyorum. Emr-i maruf niyetiyle yapılan bu araştırmanın ibadetlere ne etkisi olur?
CEVAP
İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Tecessüs haramdır) buyuruyor. Tecessüs, birinin işlerini araştırmak demektir. Bu durum âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerle yasaklanmıştır. Bir hadis-i şerif:
(İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin!) [Müslim]

O kişinin kusuru olsa da, bakmamak ve görmemek lazımdır. Kur'an-ı kerimde de, (Birbirinizin kusurunu araştırmayın!) buyuruluyor. (Hucurat 12)

Tecessüs eden, yani başkalarının yaptığı işleri öğrenmeye kalkan, onların kusurlarını araştıran, kendi kusurlarını göremez. Kendini onlardan üstün görür. Ucba ve kibre düşer. Hangi haram olursa olsun, haram işleyenlerin ibadetleri sahih olursa da, kabul olmaz, yani o ibadetlerine sevab verilmez. Onun için emr-i maruf niyetiyle de olsa, hiç kimsenin ne yaptığıyla uğraşmamalıdır.