Mevla onu süslemiş
Bilgisi ve fazileti pek çoktur,
Fen ilminde bile, bir eşi yoktur.
Teveccühü ile pek bahtiyarım,
Onun elindedir hep ihtiyarım.
Mevlâ irfan ile onu süslemiş,
Derece üstüne, derece vermiş.
Benzeri yoktu desem, Arap Acem’de,
Doğrudur hilafım yoktur bu demde.
Onu görmek büyük saadet idi,
Sohbetleri büyük bir nimet idi.
Adı âşıkların dilinde seda,
Dertlerine deva, ruhlara gıda.
Beş vakitte cemaate giderdi,
Sünnetlere çok riayet ederdi,
Boşa geçirmezdi gece gündüzü,
İlimle meşguldü, zikirdi sözü.
Ulemanın, evliyanın yâriydi,
Onların medar-ı iftiharıydı.
Müminin mümine aynası idi,
Gizli marifetler deryası idi.
Çalışmakla çıkılmaz bu makama,
Hakkın vergisiydi bunlar hocama,
Onu tanıyanların efendisiydi,
Bu âciz de, onun bir bendesiydi.
Topluluk içine öyle gelmedi,
Setretti kendini, kimse bilmedi.
Çalışanı sever, daim överdi,
Düşmanları sustur, sonra gel derdi.
Vefatı, âlemin ölümü oldu,
Şu fani dünyanın çehresi soldu.
Hakk’a niyazımdır, kabri nur dolsun!
Makamı Cennette pek yüksek olsun!