Hamne Binti Cahş
Peygamber efendimizin halasının kızı.
Ası Ümeyme binti Abdülmuttalib’in kızıydı. Aynı zamanda Resulullah efendimizin hanımlarından Zeyneb binti Cahş’ın kardeşiydi. Böylece Resulullahın baldızı olma şerefini kazanmıştı.
İslâmiyetin ilk yıllarında müslüman olmuştu. Peygamberimize bütün kalbiyle bağlıydı. Büyük sahabîlerden Musab bin Ümeyr ile evliydi. Birlikte mesut bir hayat yaşıyorlardı.
Kocası, dayısı ve kardeşi şehit oldu
Hazret-i Musab, Uhud savaşına katılmış, çok büyük kahramanlıklar göstermişti. Neredeyse büyük bir zafer kazanılacaktı. Fakat Resulullahın yerleştirdiği okçuların yerlerini terk etmesi üzerine, savaşın akışı değişti. Müslümanlar dağılır gibi oldular. Hatta Resulullahın şehit edildiği şayiası yayıldı.
Medine’de bulunan kadın sahabîler bunu haber alır almaz, cepheye koştular. Bunlar arasında Musab bin Ümeyr’in hanımı Hamne de vardı. Bu hanımlar Resulullahın sıhhat haberini alınca, çok sevindiler.
Fakat, Hazret-i Musab bu savaşta şehit olmuştu. Ayrıca Hazret-i Hamne’nin kardeşi Abdullah bin Cahş ve dayısı Hazret-i Hamza da şehadet mertebesini kazanmıştı. Bu haberi Hamne’ye, Peygamber efendimiz vermek istiyordu. Hamne yanına geldiğinde buyurdu ki:
- Ey Hamne, sabret ve Allahtan sevabını bekle!
- Kimin için sabredeyim ya Resulallah?
- Dayın Hamza için.
- Bizler Allahın kullarıyız ve ona döneceğiz. Allah ona rahmet ve magfiret etsin. Onu şehitlik sevabıyla sevindirsin ve müjdelesin.
Peygamberimiz tekrar buyurdu ki:
- Ey Hamne, sabret ve Allahtan sevabını bekle!
- Kimin için sabredeyim, ya Resulallah?
- Kardeşin Abdullah için.
- Bizler Allahın kullarıyız ve ona döneceğiz. Allah ona rahmet ve magfiret etsin. Onu şehitlik sevabıyla müjdelesin ve sevindirsin.
Bundan sonra, Peygamberimiz yine buyurdu ki:
- Ey Hamne, sabret ve mükâfatını Allahtan bekle!
Hazret-i Hamne bu sefer merakla tekrar sordu:
- Kim için sabredeyim, ya Resulallah?
- Kocan Musab bin Ümeyr için.
Bunun üzerine, o zamana kadar sabır ve metanetini hiç bozmayan Hazret-i Hamne, birden değişti. Yetim kalan çocuklarını düşündü. “Vay benim başıma gelenlere” diye ağlamaya başladı.
Ayrı bir değeri vardır
Bunun üzerine Resulullah efendimiz şöyle buyurdu:
- Hiç şüphesiz kadının yanında kocasının ayrı bir değeri vardır. Hamne dayısının, kardeşinin ölümüne dayanabildi. Fakat kocasının vefatını duyunca, metanetini koruyamadı.
Hazret-i Hamne, kocası için aynı sabrı gösterememiş olmakla beraber, kadere itiraz da etmedi. Resulullahın duâ ve tesellisiyle sakinleşti.
Hazret-i Hamne daha sonra cennetle müjdelenen on sahabîden Talha bin Ubeydullah’la evlendi. Onunla da mesut bir hayat yaşadılar. Muhammed ve İmran isminde iki çocukları dünyaya geldi.