Kâinatın genişlemesi

Sual: Ansiklopedilerde özetle deniyor ki:
(Milyarlarca yıl önce, bütün kâinat bir tek parçadan ibaretti. Bu tek parçanın ortasında büyük bir patlama oldu ve bu tek parça birçok parçalara ayrıldı. Parçaların her biri başka bir yöne doğru gidiyordu. Nihayet, bu parçaların bazıları birbirleriyle birleşerek çeşitli gezegenler ve ayrı ayrı galaksiler meydana getirdiler. Bu galaksiler uzayda kendi yörüngelerinde dönmeye ve yüzmeye devam ettiler. Dünya, içinde güneşin de bulunduğu bir galaksidedir. Kâinatta sayılamayacak kadar çok galaksi vardır. Kâinat, gittikçe genişleyen bir sistemdir. Galaksiler yavaş yavaş dünyadan uzaklaşmaktadır; çünkü kâinat genişlemektedir.)
Ateistler bu genişlemenin kendiliğinden olduğunu, her şeyi olduğu gibi bunu da Allah’ın yapmadığını söylüyorlar. Bunlara nasıl bir cevap vermelidir?
CEVAP
Ateist, âyete, hadise inanmaz. Ona ne söylesek faydasızdır. Ateist, bir galaksiyi veya gezegeni veya bir güneşi yaratamadığı halde, kâinatı yoktan var edene inanmaz. Bir böcek, bir bitki bile yaratamaz. Var olan her aletin bir yapanı elbette vardır. Hiçbir şey kendiliğinden olamaz.

Ansiklopedide bildirilen hususları yapan Allahü teâlâdır. Orada, (Bütün kâinat bir tek parçadan ibaretti) deniyor. O parça nereden geldi? Kendiliğinden mi oldu? Eğer kâinat genişliyorsa genişleten de Odur, daralıyorsa daraltan da Odur. Onun emri olmadan sinek kanadını kımıldatamaz. Her şeyi yaratan Allahü teâlâdır. Yerde ve göklerde bulunan bütün varlıkları, maddeleri, cisimleri, özellikleri, olayları, kuvvetleri, kanunları, bağlantıları yaratan, yalnız Odur. Ondan başka yaratıcı yoktur. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Sizi de, yaptığınız işleri de yaratan Allah’tır.) [Saffat 96]

Enbiya suresi, 30. âyetinde de mealen, (İnkâr edenler, gökler ve arz küresi birbirlerine yapışıkken, onları ayırdığımızı bilmezler mi?) buyurulmuştur. Demek oluyor ki, Allahü teâlâ, fen adamlarının ancak 50–60 sene önce meydana çıkarabildikleri dünyanın yaratılışını, bundan 1400 yıl önce insanlara bildirmiştir. Hiçbir şey bildirmese de, yine her şeyi yaratan Odur.

Dünya’nın Güneş’ten kopması
Sual:
Fen kitaplarında okuduğumuz teorilere göre, (Dünya, Güneş’ten kopan ateşten bir parçadır. Zamanla soğuyarak bugünkü hâlini almıştır. Zaman da, big bang denilen büyük patlamayla başlamıştır) deniyor. Bu teori doğru mudur?
CEVAP
Bu konuda farklı teoriler vardır. Teorilerin farklı ve çok olması o kadar önemli değildir. En önemlisi, Güneş’in, kâinata nereden geldiğine dair, ciddi bir teori niye yoktur?

Güneş’e bütün dünyayı aydınlatabilen muazzam ışık ve ısı nasıl gelmiş, niye bu ışık hiç sönmüyor, ısısı da hiç eksilip bitmiyor?

Niye Dünya’nın Güneş’e olan mesafesi, dünyada canlıların yaşayacağı, yani hayat olacak şekilde ayarlıdır?

Güneş’ten kopan Dünya’nın içinde altın, gümüş, bakır, demir gibi sayısız madenler, doğalgaz, petrol nasıl oluştu? Güneş’ten koptuğu varsayılan Dünya’nın içine sıcak soğuk sular nereden geldi?

Yonca, çimen gibi sayısız otlar; gül, lale, menekşe gibi çiçekler; kabak, patlıcan, domates gibi sayısız sebzeler; çınar, meşe, çam gibi birçok ağaçlar; elma, armut, muz gibi sayısız meyveler; at, maymun, aslan gibi sayısız kara hayvanları nasıl kendi kendine oluştu?

Yılan, kertenkele, akrep, karınca, arı, salyangoz, tırtıl gibi sayısız böcekler ve sürüngenler; kartal, leylek, serçe gibi sayısız kuşlar; fok, balina gibi deniz hayvanları ve balıklar, Güneş’in ateş parçasından nasıl meydana geldi?

Bu parçanın üstünde teneffüs ettiğimiz yanıcı ve yakıcı iki gaz olan hava nasıl oluştu?

Bütün bunların hepsi, insanların faydalanmaları için yaratılmıştır.

Peki, Güneş’ten kopan ateş içinde, sayısız varlıkların yanında mükemmel bir yaratık olan bu insan, nasıl var oldu? Niçin bu konular hakkında ciddi bir teori yoktur?

Cevabı bellidir. Maksatları kâinatı Allahü teâlânın yarattığını inkâr etmektir. Bu koca kâinatın ve canlıların tesadüfen, birbirine çarpmakla, birbirinden parçalar kopmakla meydana geldiğini savunmak, teoriler çıkarmak ne büyük yanlıştır. Koca evrenin tesadüfen meydana gelmesi imkânsızken, kendileri, bir karınca, bir domates, bir buğday yapmaktan âcizken, yaratılış gerçeğini inkâr etmek çok çirkindir.