Allah yerine tanrı ve başka isimler söylemek

Sual: Allah yerine tanrı demek caiz mi? Allah kelimesinin yabancı dillerde karşılığı var mıdır?
CEVAP
Allahü teâlânın isimleri tevkifidir. Yani, İslamiyet’te bildirilen isimleri söylemek caiz, bunlardan başkasını söylemek caiz değildir. Mesela Allahü teâlâya âlim denir. Fakat; âlim manasına gelen fakih kelimesini Allah için kullanmak caiz olmaz. Çünkü, İslamiyet, Allahü teâlâya fakih dememiştir. İlah manasına tanrı kelimesini kullanmakta mahzur yoktur. Mesela, (Hindlilerin tanrıları inektir), (Birdir Allah, ondan başka tanrı yoktur), (Bizim tanrımız Allah’tır) demek caizdir. Fakat (Bizim Allah’ımız tanrıdır) demek caiz olmaz. Bu inceliği iyi anlamak gerekir.

Allahü teâlânın isimleri sonsuzdur. Binbir ismi var diye meşhurdur. Yani, isimlerinden binbir tanesini insanlara bildirmiştir. Dinimizde bunlardan 99’u bildirilmiştir. Bunlara Esma-ül hüsnâ denir.

Allah adı yerine, tanrı veya tanrı adı yerine Allah demek caiz değildir. Çünkü tanrı, ilah, mabud-put demektir. Asuriler, Türkleri, güneşe, yıldızlara tapınmaya alıştırdıkları için tanyeri ağarınca, güneşe tapınırlardı. Bu sebepten, Güneşin ismi, tanyeri ve nihayet tanrı oldu.

Allah kelimesi özel isimdir. Hiçbir dilde karşılığı olmaz. Allah kelimesinde müzekkerlik, müenneslik yoktur. İlah kelimesinin ise her dilde karşılığı, bazı dillerde de müzekker [erkek] ve müennes [dişi] şekli vardır. Mesela Arapça’da Mabud-Mabude, Türkçe’de Tanrı-Tanrıça, İngilizce God-Goddess, Fransızca Dieu-Deesse, Almanca Gott-Göttin gibi. Bu kelimelerin hiç biri Allah ismi yerine kullanılmaz. Allah manasına yalnız Allah kelimesini kullanmak gerekir. Çünkü Allahü teâlâ, (Benim ismim Allah’tır. Bana, Allah diye ibadet edin) buyuruyor. Kendisi ne bildirmişse onu kullanmak gerekir. İlah manasında her millet kendi dilindeki kelimeyi kullanır. Fakat Allah her dilde aynıdır. (Seadet-i Ebediyye)

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah ancak bir tek ilahtır.) [Nisa 171]

(Ben Allah’ım, benden başka ilah yoktur.) [Taha 14]

(Mevlanız Allah’tır.) [Âl-i İmran 150]

(De ki: “İster Allah, ister Rahman deyin, hangisini derseniz deyin, en güzel isimler O’nundur.”) [İsra 110]

(En güzel isimler Allah’ındır, O’na o isimlerle dua edin, O’nun isimleri konusunda eğriliğe sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını göreceklerdir.) [Araf 180]

İbadet dışında
Sual:
Allahü teâlâ için bazı şiirlerde, Tanrı, Padişah, Çalap, Sultan, Üstad, Hudâ gibi ifadeler kullanılıyor. (Tanrı misafiri) de deniyor. Bunları kullanmak caiz mi?
CEVAP
Bunlar Allah isminin yerine kullanılmaz, mesela Allahü ekber yerine tanrı uludur denmez, fakat bu kelimeler ilah, mabud anlamında kullanılabilir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın isimleri, tevkîfîdir, yani dinin sahibinin bildirmesine bağlıdır. İslamiyet’in söylediği ismi söylemeli. İslamiyet’in bildirmediği isim, ne kadar iyi, güzel olsa da söylenemez. (2/67)

Allah kelimesinin tercümesi söylenmez. Allahü teâlâ, (Benim ismim Allah’tır) buyuruyor. Hangi milletten olursa olsun, lisanı, dili ne olursa olsun, herkesin Allah demesi gerekir.

Âsûrîler, Güneş’e, yıldızlara tapınırlardı. Tanyeri ağarınca, Güneş’e tapınırlardı. Bu sebepten, Güneş’in ismi, tanyeri ve nihayet tanrı oldu. Tanrı kelimesi ile diğerleri ibadette kullanılmaz, fakat ibadet dışında ilah anlamında kullanılabilir. Sırayla her birine birer örnek verelim:
1- İlah mânâsında tanrı kelimesini kullanmak caizdir. Mesela, (Hintlilerin tanrısı inektir), (Allah'tan başka tanrı yoktur), (Bizim tanrımız Allah’tır) ve (Tanrı misafiri, rızkıyla gelir) demekte mahzur yoktur.

Bir şair diyor ki:
Tanrımız tek bir ilah,
Yok bize başka penah,
İkiye tapmak günah,
La ilahe illallah.


2- Kuddusî baba der ki:
Ey rahmeti bol Padişah,
Ben işledim hadsiz günah,
Gece gündüz çekerim ah!
Boynu bükük geldim sana.

3-
Yunus Emre der ki:
Hak Çalap’ım, Hak Çalap’ım,
Senden gayrı yok Çalap’ım,
Günahları affedersin,
Ey rahmeti çok Çalap’ım.

4-
Süleyman Çelebi der ki:
Dertlilerin dermanısın,
Âlemlerin Sultan’ısın.

5-
Mektubat-ı Rabbânî’deki bir beyit:
Ayna arkasındaki papağana benzerim,
O ezelî Üstad’ın sözlerini söylerim.

6-
Hudâ kelimesi, daha çok Farsçada kullanılır. Yunus Emre der ki:
Hudâ bize verdi sevda,
Sevmek oldu, artık gıda,
Ele geçmez bu dünyada,
Gülme gözüm bundan sonra!


Yabancı dillerdeki Dieu, Gott ve God kelimeleri de, ilah, mabud mânâsında kullanılabilir. Allah adı yerine kullanılamaz. (Bizim tanrımız Allah’tır) anlamında şöyle denebilir:
İlahünâ hüvallahü. (Arapça)
Hudâ mâ Allah est. (Farsça)
Notre Dieu est Allah. (Fransızca)
Our God is Allah. (İngilizce)
Unser Gott ist Allah. (Almanca)

Hancı yolcu
Sual:
(Dünya han, insanlar yolcu ve Allah hancı) demek; bir de, koyunları insana, ağılı dünyaya, çobanı da Allah’a benzetmek caiz midir?
CEVAP
Dünyayı hana, insanları yolcuya benzetmek normaldir. Koyunları insana, ağılı dünyaya benzetmek de normaldir, fakat çobanı ve hancıyı Allahü teâlâya benzetmek hoş değildir. Bir insana bile çoban dense alınır. Dinimizin bildirdiği isimleri söylemelidir. Allahü teâlânın bin bir ismi varken, benzetmelerden uzak durmalıdır. Birgivi Vasiyetnamesi şerhinde, Allah’ın isimlerinin tevkifî olduğu, yani dinin bildirdiği isimleri söylemek gerektiği bildirilmektedir.

Allah ve God
Sual:
Allah yerine Tanrı veya God demekte sakınca var mıdır?
CEVAP
Evet, caiz olmaz, çünkü Allah kelimesi özel isimdir. Hiçbir lisanda karşılığı yoktur. Aynı zamanda Allah’ın isimleri tevkîfîdir, yani dinin bildirmesine bağlıdır, dinimiz nasıl bildirmişse, aynen onu söylemek gerekir. Tercümesi söylenmez. Allahü teâlâ, (Benim ismim Allah’tır) buyuruyor. Lisanı ne olursa olsun, herkesin Allah demesi gerekir.

Bir kimsenin ismi Tahir olsa, ona Tahir bey demeyip, mânasını söylemek, yani Temiz bey demek yanlış olur. Bahadır, yiğit, kahraman kelimeleri aynı mânadadır. Bahadır beye, Yiğit bey veya Kahraman bey desek doğru olmaz. Bunun gibi muhabbet kelimesiyle sevgi kelimesi aynı anlamdadır. Muhabbet hanıma Sevgi hanım desek uygun olur mu? Sevgi ablaya da Muhabbet abla denmez. Murat; arzu, dilek demektir. Murat isimli birine Dilek veya Arzu desek hiç uygun olur mu? Bunun gibi münevver, aydın demektir. Münevver isimli birine Aydın denir mi?

İlah yerine başka dildeki karşılığı olan God, Gott, Dieu, Huda, Tanrı gibi kelimeleri kullanmanın mahzuru olmaz, fakat Allah yerine başka kelime kullanılamaz.

Tanrı kelimesini kullanmak
Sual: (Tanrı kelimesini Şamanistler, Güneş’e tapanlar çıkardığı için hiç kullanmamak daha iyi olur) diyorlar. İlah anlamında kullanmanın mahzuru var mıdır?
CEVAP
İlah anlamında kullanmanın mahzuru olmadığı gibi, hiç kullanmamanın da mahzuru olmaz. Kullanmak bir ihtiyaç değildir. Tanrı yerine kullanılacak çok kelime var. Genelde bu kelimeyi, dinden uzak kimseler kullandığı için, hiç kullanmamak daha uygundur. Allah isminin yerine asla kullanılmaz, ilah anlamında ihtiyaç olursa kullanılabilir. Birkaç örnek verelim:
Allah adı yerine, tanrı demek caiz değildir. Çünkü tanrı, ilah, mabud demektir. Mesela, (Hintlilerin tanrıları inektir) denilmektedir. (Birdir Allah, Ondan başka tanrı yok) denilebilir. Başka dillerdeki Dieu, Gott ve God kelimeleri de, ilah, mabud mânâsına kullanılabilir. Allah adı yerine kullanılamaz. Allahü teâlâya ortak, Allahü teâlâ gibi ikinci bir tanrı var olamaz. Vacib-ül-vücud, bir olan bu ilah, bu tanrı; isminin (Allah) olduğunu kendisi bildirmiştir. (Herkese Lazım Olan İman)

(Enbiya) sûresi yirmi ikinci âyetinde mealen, (Allah'tan başka bir ilah, bir tanrı daha bulunsaydı, âlemdeki nizam bozulur, karma karışık olurdu) buyuruldu. (Faideli Bilgiler)

Fahreddin Râzî, (İlahın, tanrının, her zaman var olması lazımdır. Madde, cisim, yer kaplayan şeyler tanrı olamaz) diyor. Komünistler, masonlar, tanrısız kâfir olup, Dehriyye kısmındandır. Komünist memleketlerde tanrısızlar [ateistler] dernekler kurmuşlardır. (Seadet-i Ebediyye)

Musa aleyhisselam, (Allahü teâlâdan başka tanrı yoktur) dedi. (Dıyâ-ül Kulûb)

Kâfirlerin bâtıl, bozuk mabudlarını reddetmek, bu bozuk tanrılarda uluhiyet sıfatı bulunduğuna inanmamaktır. Bir şeyde uluhiyet sıfatı bulunduğuna inanmak, onu tanrı yapmak olur. Hiçbir insana tanrı dememelidir. (Hak Sözün Vesikaları)

Yunus Emre’nin de, tanrı kelimesini kullandığı bir dörtlüğü şöyledir:
Uzak durma ehillerden,
Kaçmak gerek cahillerden.
Tanrı, bîzar bahîllerden,
Bahîl dîdâr görür değil.

Farsça huda, tanrı demektir. Huda kelimesi de, tanrı anlamında kullanılmaktadır.

(Hâşâ, zulüm etmez kuluna hudası, herkesin çektiği kendi cezası) sözü, Nahl sûresinin 33. âyetinden alınmıştır. (İslam Ahlakı)

İhtiyaç olmadıkça tanrı kelimesini kullanmamalı. Zamanla yaygınlaşarak Allah anlamında kullanılabilir. Çünkü biz, (Tanrı uludur) denildiği zamanları yaşadık. O zamanlar, tanrı, Allah yerine kullanılıyordu. Hâlbuki Allahü teâlânın 99 ism-i şerifi bile, Allah isminin yerine kullanılmaz.

Allahü teâlâ için tanrı demek günah olur. Allah ismini kullanmak istemeyip, bunun yerine, tanrı demek hattâ 99 isimden birini bile kullanmak, çok büyük ve çirkin suç olur. (Seadet-i Ebediyye)