Mümin herkese acır
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Mümin, insanlara karşı merhametlidir.
Onlara karşı yüzünden güler yüz ve sevinç eksik olmaz; fakat kendinden nefret
eder, bunun için hep mahzundur. Peygamber efendimiz; (Müminin sevinci
yüzündedir; hâlbuki kalbi mahzundur) buyurmaktadır. Müminin tefekkürü,
düşünmesi, ağlaması çok; fakat gülmesi azdır. Tebessümüyle kalbindeki hüznü
gizler. Dışarıda geçimini temin etmekle uğraşır; ama kalbi Rabbini anmakla
meşguldür. Çoluk çocuğuyla uğraşır; ama kalbi Rabbiyledir.
Allah
adamlarından, Allah dostlarından istifade etmenin tek yolu vardır. O da kendini
acındırmaktır. O büyükler, ancak acıdıklarına verirler, isteyene değil.
Herkeste kusur arayanın dostu olmaz. Kusuru kendinde arayanın dostu
çoğalır.
Herkes bir sefere giderken, kendisine yolda ve gittiği yerde
lazım olan eşyalarını alır, gerisini almaz. Hepimiz ahiret yolcusuyuz. O halde,
bu dünyada, yolda ve gittiğimiz yerde lazım olanları tedarik etmek zorundayız.
Bunun dışında, yola ve gittiğimiz yere faydası olmayan işlerle iştigal etmek
ahmaklıktır. Peki, ev var, araba var, bunları ne yapacağız? Bunlar ahiret
niyetiyle olursa, hepsi sefere aittir. Nefs için olursa, on para etmez.
Yüce dinimizde, ehemmi mühime tercih kaidesi vardır. Yani daha önemli
olan, önemli olana tercih edilir. Bu da, ihlâs ve kabiliyet işidir.
Fıkıh
ilmiyle yani ilmihal bilgileriyle meşgul olmalıdır. Sıkıntısı olan kurtulur.
Kalbin şifası fıkıhtır. Kur’an-ı kerimin tefsiri, fıkıhtır. Bunlar ahiret nimetidir. Bunlar arttıkça, dünya ve dünya lezzetleri küçülür. Eğer dünya artarsa, o zaman maneviyat
küçülür.
İnsanlara rehberlik eden, yol gösteren kimsede şu hasletler
bulunmazsa, o rehberlik edemez. Kusurları örtücü ve bağışlayıcı olması, şefkatli
ve yumuşak olması, doğru sözlü ve iyilik yapıcı olması, iyiliği emredip,
kötülüklerden men edici olması, misafirperver ve geceleri insanlar uyurken
ibadet edici olması, âlim ve cesur olması gerekir.
Yakınında güler yüzlü
ve tatlı sözlü komşuları olan bir evin kıymet ve fiyatı fazla
olur.
Altın, para sevgisi, dünyaya düşkünlerin gıdasıdır. Onunla helâke
doğru sürüklenirler.
İslamiyet’te çeşitli kazanç yolları vardır:
Ticaret, sanat, ziraat, hizmet gibi… Bunları yapamazsa, o zaman dilencilik
yapması caizdir. Bunu da yapamazsa, yazmış olduğu din kitabından cüz’i kâr
alması caizdir. Ölmeyecek kadar bir para. Böyle olmaksızın, sırf para için bu
işi yapıyorsa, ahirete dünyayı tercih etmiş sayılır.
Allah lafzında, ona
mahsus bir nur, bir tesir, bir hassa vardır. Hindu dahi söylerse faydalanır,
tesir eder, kalbi yumuşar, bir dokunsan hemen iman eder.