Mahrum kalmaz demişler

Postunu yere seren,
Malını hayra veren,
Büyük bir zatı gören,
Mahrum kalmaz demişler.

Düğün yapılıp bitmiş,
Ve gelin ata binmiş,
Haydi ya kısmet demiş,
Sonuç mühim demişler.

Nefsinden yana çıkma,
Hiç kimseye hor bakma,
Kalb kırma, gönül yıkma,
Eden bulur demişler.

Yaşken eğilir ağaç,
Hizmet olmalı amaç,
Kötülerden durma kaç,
Kalb meyleder demişler.

Mart kapıdan baktırır,
Kazma kürek yaktırır,
Ne kapılar taktırır,
Şu Mart ayı demişler.

Tasavvuf hakkın yolu,
Kerametlerle dolu,
Bu yolun her bir kolu,
Vasıl eder demişler.

Düşme sakın bir derde,
Muhtaç olma namerde,
Mazlumun âhı yerde,
Elbet kalmaz demişler.

Sevgi gönlü bağlarsa,
Hasret ciğer dağlarsa,
İçi hep kan ağlarsa,
Göz de ağlar demişler.

Kadını saklar eri,
Peyniri saklar deri,
Ateş düştüğü yeri,
Elbet yakar demişler.

Bilinmez erkek dişi,
Kim durdurur gidişi,
Haksız yükselen kişi,
Göze batar demişler.

Edep nedir anlamaz,
Sözünden geri kalmaz,
Kim nasihat dinlemez,
Hakkı kötek demişler.

Az el aşta olursa,
Çok el işte olursa,
Büyük başta olursa,
İşler tamam demişler.

Çoktur sapıklık yolu,
Kaplamış sağı solu,
Bid’at ehli defolu,
Olur elbet demişler.

Tutumlu naçar kalmaz,
Tutumsuz ibret almaz,
Düşenin dostu olmaz,
Bir düş de gör demişler.