Önemli olan sondur
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bir mümin için, her günün sonunda iki haber olur; biri acı, diğeri tatlıdır. Acı olanı, ömründen bir gün eksildi. Tatlı olanı, bir gün daha ahirete yaklaştı. Yüce Rabbine, sevgili Peygamberine ve mübarek hocalarına, Cennetteki makamına kavuşmaya bir gün daha yaklaşmış oldu. Bir taraftan kaybediyor; ama bir taraftan da yaklaşıyor.
Önemli olan sondur. Bir insan, başında uçabilir, her kötülükten kaçabilir, her türlü hizmeti yapabilir; ama son anında, Allah muhafaza etsin, küfre düşürücü bir şey yaparak felakete yuvarlanabilir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Bir mümin ömür boyu Cennetlik amel yapar, Cennetlik amel işler ve artık Cennete girmesine bir zra yani 40–50 cm kalmıştır. Orda bir yanlış iş yapar, Cehenneme gider. Bir kâfir, 80 yıl küfür içinde yaşar. Artık onun Cehenneme girmesine bir zra kalmıştır. O da bir kelime-i şehadet getirir, tevbe eder, hiç günahsız Cennete gider.)
Bir hadis-i şerifte de, (Yahudilerin en hayırlısı Mihrik’tir) buyuruldu. Kimdir bu Mihrik? 80–90 yaşlarında ihtiyar bir Yahudi’dir. Peygamber efendimiz eshab-ı kiramla birlikte savaşa gidiyor ve bu ihtiyar Yahudi karşısına çıkıp diyor ki:
— Durur musun, sen kimsin?
— Ben, Muhammed'im “aleyhissalatü vesselam”.
— Şu ahir zaman Peygamberi dedikleri sen misin?
— Evet, benim.
— Allah Allah, bu simanın sahibi yalan söylemez. Vallahi, sen peygambersin.
— O zaman kelime-i şehadet getirmen gerekir.
Hemen söyler:
— Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resulühü.
Sonra der ki:
— Peki ya Resulallah, şimdi sen nereye gidiyorsun?
— Cihada gidiyorum.
— İzin ver de ben de gelip Allah yolunda savaşayım.
— Sen çok yaşlısın, savaşacak durumun yok, burada kal, bize dua et! Bize bu yeter.
— Ya Resulallah, müsaade buyursan da, ben cihaddan geri kalmasam…
Ve Peygamber efendimiz müsaade etti, o da geldi. Yarım saate kalmadı, savaş başladı, ilk oku da bu yedi ve şehit düştü. Müslüman oldu, eshab-ı kiramdan oldu, şehit oldu. Ne oruç, ne hac, ne namaz, hiçbir şey yok. Bir saat sonra, onun üzerine o hadis-i şerifi buyurdular. Çünkü bu, suçsuz, günahsız gitti!