Maturidilik ve akılcılık

Sual: Bir reformcunun, (Türkler, akla değer vermeyen Eş’arî’ye değil, aklı esas alan Mâtürîdî’ye bağlıdır) sözü doğru mudur?
CEVAP
Yanlıştır. Eş’arîlik ve Mâtürîdîlik farklı şeyler değildir. İkisi de, Ehl-i sünnetin itikat bilgilerini, nakli esas alarak bildirmiştir. İmam-ı Mâtürîdî, İmam-ı a’zam hazretlerinin naklen bildirdiği ve yazdığı Ehl-i sünnet itikadının kelam bilgilerini, ondan nakledenler vasıtasıyla kitaplara geçirip açıklamıştır. Sadece aklı esas aldığı, İmam-ı Eş’arî’nin de akla değer vermediği doğru değildir.

Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasının itikadda diğer imamı, İmam-ı Eş’ari hazretleri de Ehl-i sünnetti. Bu iki büyük Ehl-i sünnet âliminin zamanları aynıysa da, bulundukları yerler birbirinden ayrıydı. Karşılarındaki saldırganların iddiaları başka olduğundan, savunma metotları ve tenkitleri birbirinden farklı olmuştu. Bu durum, mezheplerinin ayrı olduğunu göstermez.

Ehl-i sünnet itikadını ortaya koyan Resulullah efendimizdir. Eshab-ı kiram, iman bilgilerini bu kaynaktan aldılar. Tâbiîn-i izam da bu bilgilerini, Eshab-ı kiramdan öğrendi. Böylece, Ehl-i sünnet bilgileri bizlere nakil yoluyla geldi. Bu bilgiler akılla bulunamaz. Akıl bunları değiştiremez. Akıl, bunları anlamaya yardımcı olur. Yani, bunları anlamak, doğruluklarını, kıymetlerini kavramak için akıl lazımdır. (Seadet-i Ebediyye)

Müslüman Türkler, genelde Hanefî’dir. Gerektiğinde de, diğer üç hak mezhepten birini taklit ederek ibadetlerini yapmışlardır. Her Müslüman, vücut yapısına, yaşadığı iklim şartlarına ve iş hayatına göre, kendisine daha uygun gelen mezhebi seçer. Türklerin de genelde Hanefî mezhebinde olması ve itikat bilgilerinde de, Hanefî mezhebinde olan imam-ı Mâtürîdî’nin açıklamalarını esas alması bu sebepledir. Bunun altında siyasi veya başka sebepler aramak çok yanlıştır. S. Ahmed Tahtavi buyuruyor ki:
Bugün her Müslümanın dört mezhepten birinde bulunması vacibdir. Dört mezhepten birinde bulunmayan Ehl-i sünnetten ayrılır. Ehl-i sünnetten ayrılan da sapık veya kâfir olur. (Dürr-ül muhtar haşiyesi)

Mâtürîdîlik ile Eş’arîlik, Ehl-i sünnetten ayrı değildir. İtikatta hak mezhep tektir. O da Ehl-i Sünnet vel Cemaat’tir. Ehl-i sünnetin itikattaki iki büyük imamı, imam-ı Mâtürîdî ve imam-ı Eş’arî’dir. İmam-ı Mâtürîdî, Hanefî, imam-ı Eş’arî de Şâfiî olduğu için, Hanefîler genelde İmam-ı Mâtürîdî’nin, Şâfiîler de İmam-ı Eş’arî’nin açıklamalarını esas almışlardır.

Şafii âlimlerinden Ahmed Şihabüddin Mısri de buyuruyor ki:
İmam-ı Eş’arî’nin veya İmam-ı Mâtürîdî’nin bildirdiklerinden ayrılan kimse Sünnî değildir. Bu iki imam, Resulullah’ın ve Eshabının yolundadır. (Kenz-ür-ragıbin haşiyesi)