Bahar

Çık da gör dışarıda,
Çevremizin rengini!
Anla, kudret-i Hakk’ın
Görünen ahengini!

Yağmuru mevsiminde,
Yağdırıp kudret, yere,
Yemyeşildir her tepe,
Neşelenmiş dağ, dere.

Doğurmuş kısır toprak,
Emzirir birçok nebat,
Fışkırır yeşil ottan,
Tutup da sıksan, hayat!

Kemikten sert idi dün,
Kuru görünen fidan,
Bugünse ne sağlam kan,
Her birinden damlayan!

Dün uykudaydı belli,
Sayısız canlı teni,
Silkinip kalkmışlar hep,
Elbiseleri yeni.

Dün âlem matemdeydi,
Yerler ve gökler mahzun,
Şimdi, bakar her bitki,
Gülmekte uzun uzun...

Dağ, tepeye döşeli,
Rabbimizin kudreti,
Söylemekle olmaz ki,
Bir gidip de görmeli!

Öyle ama gördüğüm
Hikmetlerin tersine,
Sende hâlâ, bir zevk
Ve duygu yoksa niye?

Tanıdık yok, âlemde
Gitsem, en bildik yere,
Ceddin ruhu ağlıyor,
Din düşmüş, yâd ellere.

Atom, füze lâfı yok,
Hep dinde reform sesi,
Yeni gelişmeler hani?
Hep dinsizlik hevesi...

Ahlâksızın, çirkefin,
Dinde olamaz yeri!
Utanmaz, reform ister,
Irz düşmanı, serseri…

Duygusuz olmak kadar
Dünyada büyük dert yok!
Öyle salgınlaşmış ki,
Kurtulan tek bir fert yok!

Fende yüksek olsa da,
Dini bozulmuş bir millet,
Uzun sürüp gidemez,
Bir gün mahvolur elbet.

Kelimeler:

Nebat: Bitki
Matem: Yas
Mahzun: Üzgün
Ced: Ata, dede