Cevher pula satılmaz

Âciz iken bu kibrin,
Daha nice sürecek?
Bu bitmeyen gafletin,
Nereye dek gidecek?

Vaktin geçer gaflette,
Satın almak istesen,
Alamazsın elbette,
Tonlarca altın versen.

Ömrün çoktur değeri,
Çöplüğe atıyorsun.
En kıymetli cevheri,
Bedava satıyorsun.

Hiç hoş değil elbette,
Böyle gaflete dalmak?
Ahmaklık baki ile,
Fâni olanı almak.

Böyle kendine niye,
Düşmanlık ediyorsun?
Bağlanmışsın faniye,
Batıla gidiyorsun.

Sana bu ettiğini,
Eğer etse bir düşman,
Merhamete gelirdi,
Olurdu elbet pişman.

Dünyaya sarılarak,
Ömrü hiçe satarsın.
Başı derde sokarak,
Felakete atarsın.

Kul hakkına girersin,
Bu haram demez yersin.
İkaz eden olursa,
Sen kendine bak dersin.

Böyle bin yıl otursan,
Değişen bir şey olmaz.
Kabını ters tutarsan,
İçine hiç su dolmaz.

Uymadan şartlarına,
Kılmış olduğun namaz,
Sevap ummak bir yana,
Cezadan da korumaz.

(İyyâke na’büdü) der,
Başka yöne durursun.
Hemen itiraz eder,
Bahane uydurursun.

Bir şey isteyen senden,
Dönse başka bir yöne,
Bozulursun âniden,
Nasıl kızarsın yine.

Gönül başka yerdeyken,
Güya kılarsın namaz,
İnsan düşünmez neden,
Sanki Rabbin anlamaz?

Huzurdayken düşersin,
İnanılmaz gaflete.
Hep seyirci kalırsın,
Yapılan cinayete.

Sırf ibadet günahı,
Elbette gayet çoktur.
Diğer günahlarını,
Saymaya gerek yoktur.

Rahat günah işlersin,
Allah affeder dersin,
Tevbe etmeden affı,
Nasıl ümit edersin?

Allah’tır rızkı veren,
Günahı da affeden,
O halde ikisini,
Eşit tutmazsın neden?

Hiç rızık bekledin mi,
Oturup çalışmadan?
Söyle kaç günün geçti,
Günaha bulaşmadan?

Bu Mevla’nın nimeti,
Rızkı garanti etti,
Demedi yatsanız da,
Verdim size Cenneti.

Garantili rızkının,
Arkasından gidersin.
Garanti olmayanı,
Neden ihmal edersin?

İsteme zararını!
Gel düşün yararını!
Ecel gelmeden önce,
Çabuk ver kararını!

Salih, kafadan atmaz,
Cevheri pula satmaz.
İmanı olan insan,
Öyle gafletle yatmaz.

Hoca, konuş izzetle!
Sözlerini özetle!
Sakınarak haramdan,
Hak emrini gözetle!