Hikmetli sözler
Kişi, iyilik düşünür de yapamazsa, kendisinden misk kokusu yayılır. Melekler, iyiliği bu kokudan bilir, o iyiliği yapmış gibi sevab yazarlar. Kişi, kötülük düşünür de yapmayınca, etrafa kötü koku yayılır, kokusundan onun kötülük olduğunu anlarlar; fakat işlemediği sürece onu günah olarak yazmazlar. (Süfyan bin Uyeyne)
Kişi, herkesle düşüp kalktığı müddetçe, riyakârlıktan kurtulamaz. (Fudayl bin İyad)
Âhiret dünyadan hayırlıdır dediği halde, kazandıklarını Allah için harcamayan, sözünde yalancı değil midir? Ölümden kurtuluş yok dediği halde, hiç ölümü hatırlamayan, ahmak değil midir? (Şakik ez Zâhid)
Hatem-i Esam’a, (Ne zaman dünyadan ibret alanlardan oluruz?) diye sorulunca, (Dünyadaki her şeyin, sonunda harap olacağını ve sahiplerinin, sonunda toprağa gideceği şuuruna erince) diye cevap verdi. (İmam-ı Şarani)
Gölgeyi güneşe tercih edip de, Cenneti Cehenneme tercih etmeyene, akıllı denebilir mi? (Ahmed Bin Harb)
Malik bin Dinar hazretlerine (Bizimle yağmur duasına çıkar mısın) dediklerinde, (Benim yüzümden üzerinize taş yağmasından korkarım. Siz yağmur yağmıyor diye endişe ediyorsunuz. Ben hâlâ neden taş yağmadı diye düşünüyorum) buyurdu. (İmam-ı Şarani)
Bir zamanlar günahlarımız için ağlardık, şimdi Müslümanlık elden gidecek diye endişeleniyorum. (Süfyan-ı Sevri)
Başına gelen bir felaketten dolayı, Allahü teâlâdan başkasına yakınan kişi, bu kusurundan dolayı tevbe etmedikçe, ibadetten zevk alamaz. (Ka’bul Ahbar)
Başkalarının elindeki nimetleri kıskanıp, bunun için üzülen, aslında Rabbinin takdirine kızmıştır. (Vehb bin Münebbih)
Kazaya rıza göstermeyenin, ahmaklığının devası yoktur. (Meymun bin Mihran)
Halkın ağzında sakız gibi çiğnenmedikçe, kişinin Allah katında salihliği, kemal derecesine varamaz. (Vehb bin Münebbih)
Bir mecliste üç şey olursa oraya rahmet yağmaz: 1- Dünyadan konuşulması, 2- Çok gülünmesi, 3- Gıybet edilmesi. (Hatem-i Esam)
Cehennemde, yalancılar köpeğe, hasetçiler domuza, gıybetçiler maymuna çevrilecektir. (Hatem-i Esam)
Söylediği doğru olsa bile, kovucuyu, (Ya, öyle mi?) diye tasdik etmeyin, ondan nefret edin, çünkü kovucunun haberini tasdik etmek, kovuculuğun meşru olmasına izin vermektir. Bu ise, kovuculuktan daha kötüdür. (Halid bin Safvan)
Bir dağ bir dağa saldırsa, saldıran yıkılır. Bu söz, zulme uğrayanın, zalimi Allahü teâlâya havale etmesinin felaketini bildiriyor, çünkü havale ile zalimin helakine sebep olabilir. Havale etmeyip affetmek daha iyidir. (Hazret-i Mücahid)
Kötü kişi, kırılmış çömlek gibidir. Ne, işe yarar; ne de yeniden çömlek yapmak için çamur olur. (Vehb bin Münebbih)
Kendisine iyilik ettiğiniz kötü kimsenin şerrinden korunmaya çalışın! (Hazret-i Ali)
Şimdi, ne kişinin kendini sorgulaması, ne de vefa kaldı. Er kişiler gitti, geride çerçöp kaldı. (Meymun bin Mihran)
Şu iki haslete sahip olmayan kâmil olamaz: 1- İnsanların ellerindekine göz dikmemek, 2- Onların eziyetlerine katlanmak. (Eyyüb Sahtiyani)
İnsanlarla iyi geçinemeyen, imanın tadını alamaz. (İbni Verd)
Âhir zamanda bir müminin huzuru, halk tarafından tanınmamaya bağlıdır. (Hazret-i Ali)
İnsanlar bir ateş gibidir. İhtiyacın kadar onlara yaklaş; ama ateşe nasıl yaklaşmak gerekirse öyle yaklaş! (Hatem-i Esam)
Bu zaman, susmak ve azıkla yetinip ölümü bekleme zamanıdır. (Süfyan-ı Sevri)
Eski insanlar birer ilaçtı. Günümüz insanları ise devasız birer dert! (Süfyan-ı Sevri)
Ben mesciddeyken, (En kötünüz dışarı çıksın) dense, biri benden daha çevik davranıp da dışarı fırlamazsa, herkesten önce ben çıkarım. (Malik bin Dinar)
Allahü teâlâ kibirliyi, en aşağı bilinen kimse ve komşuları tarafından hakarete uğratmadıkça ve ölümünden önce altına yapar bir hale düşürmedikçe, dünyadan çıkarmaz. (Hatem-i Esam)
Dervişi hor görmek, kibrin ta kendisidir. Onu kötülemekse, köpeklerin havlaması gibidir. (Ebu Talib Nahşebi)
Öyle zaman gelecek, insanlar çok yüksek binalar yapacaklar, önemli binekleri olacak, ama dinlerini ziyan edecekler. Sizin kıblenize doğru namaz kılacaklar, ama sizin dininiz üzere olmayacaklar. (Abdullah ibni Mes’ud)
Ağır hastanın yiyip içtiği kıymetli gıdalar sağlığına fayda vermediği gibi, dünya sevgisine dalmış kalplere de nasihat fayda vermez. (Malik bin Dinar)
Dinde seninle yarışanla yarış! Dünyalıkta yarışanla yarışma, dünyayı onun kucağına at! (Hasan-ı Basri)
Dünya bir leştir, ondan bir şey koparmak isteyen köpeklerle dalaşmaya mecbur kalır. (Vehb bin Münebbih)
İnsan, beyinle ve yürekle sevmemeli, çünkü yürek durur, beyin unutur. Ruhla sevmeli; ruh ne durur, ne unutur, ne de ölür. (Hazret-i Mevlana)