"Sen olmasaydın"
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, Peygamber efendimiz için, (Ey Resulüm, İbrahim'i halil [dost], seni de habib [sevgili] edindim. Senden daha sevgili hiçbir şey yaratmadım. Senin, benim indimdeki yüksek derecenin bilinmesi için, dünyayı ve dünya ehlini yarattım. Sen olmasaydın, kâinatı yaratmazdım) buyuruyor. Böyle yüce bir Peygamberin ümmeti olmak, en büyük saadettir, çünkü bizden önceki peygamberler bile, bu ümmetten olmak istemişlerdir. Kur'an-ı kerimde bu ümmet için, (Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz) buyuruluyor. Onun için Peygamber efendimize biraz benzemek, Allahü teâlânın rızasını, sevgisini kazanmaya ve günahların affına sebep olur.
Peygamberimize benzemek nasıl olur? Onun getirdiği dine, sünnetine uymak, ona benzemek olur, fakat asıl önemli olan, onun vazifesine yardımcı olmaktır. Peygamber efendimiz İslamiyet'i Allahü teâlânın kullarına tebliğ etmek, yaymak için gelmiştir. İşte kim, her ne şekilde, Peygamber efendimize bu bakımdan benzerse, Onun vârisi, Onun sevgilisi olur. Allahü teâlâ ondan razı olur. Onun için, dinimizi doğru bildiren Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından bir kitap vermeyi, böylece insanların dinlerini doğru öğrenmelerine vesile olmayı az görmemeli. Bu, o yüce Peygambere benzemektir.
Peygamber efendimiz, yalnız ümmetine değil, bütün Peygamberlere de şefaat edecektir. Allahü teâlâ bütün Peygamberlere ayrı ayrı, (Sen kimsin?) diye soruyor.
Âdem aleyhisselam, (Yâ Rabbi, ben Safiyullahım) diyor.
İbrahim aleyhisselam, (Yâ Rabbi, ben Halilullahım) diyor.
Nuh aleyhisselam, (Yâ Rabbi, ben Neciyullahım) diyor.
Musa aleyhisselam, (Yâ Rabbi, ben Kelimullahım) diyor.
İsa aleyhisselam, (Yâ Rabbi, ben Ruhullahım) diyor.
Sıra Peygamber efendimize gelince, (Yâ Rabbi, ben Ebu Talib'in yetimiyim) diyor. Habibullah olduğunu söylemiyor. Bu tevazu, Allahü teâlânın çok hoşuna gittiği için buyuruyor ki:
(Ey Habibim, senin bu tevazuun yok mu, senin bu güzel huy ve ahlakın yok mu, ben sana âşığım. Seni yalnız ümmetine değil bütün Peygamberlere de şefaatçi kıldım. Yalnız ümmetine değil, Peygamberlere de şefaat edeceksin.)
(Herkesin bir hocası var, beni ise Rabbim terbiye etti) hadis-i şerifini de iyi anlamalı. İslamiyet, Resulullah efendimizin hayatı, sözleri, emirleri ve yasakları demektir. Dini tebliğ eden, Kur'an-ı kerimi, sözleriyle ve yaşayışıyla açıklayan Odur. Bizi böyle yüce bir Peygambere ümmet eden Allahü teâlâya ne kadar şükretsek azdır.