Sıla’ya hasret (İmam-ı Rabbani hazretlerine)
İlmim ve irfanım yok hâli beyan etmeye,
Yollar uzun ve korkunç, mecalim yok gitmeye.
Gözümden yaş yerine, kan aksa da yeridir,
Akıp giden feyizler, ölü kalbi diriltir.
Kaldırdı çok bid’ati, ihya etti Sünnet’i,
Seven her mümine eksik olmaz himmeti.
Geceler gündüz oldu, nur kapladı cihanı,
Onu seven insanın, ışık saçar imanı.
Sıla gelecek dedi, cihanın efendisi,
Uzaklardan gelmişti, Resulün bu müjdesi.
Bin yılda bir gelendir, rahmetin tecellisi,
Mektupları, hakikatin, birer hikmet incisi.
Abdiyettir makamı, Nübüvvet nisbeti var,
Evliyanın içinde, nurları farklı parlar.
İmamı Rabbaninin kapısında toprak ol,
Belki bulunur böyle hakikate giden yol.
Gelen feyizler için şükrederim Rabbime,
Nisan yağmuru gibi serpilir üzerime.
Bende-i Serhendi