Başarının sebebi ve derecesi
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Tarih boyunca, Müslümanların başarılı olma sebepleri incelenirse, bunun dine uymaktan kaynaklandığı görülür. Başarının derecesi, dinimize uymanın derecesine bağlıdır. Kim dine ne kadar uyarsa, o kadar başarılı olur. Tam uyan, tam başarılı olur. Dinimizde nelerin, nasıl yapılacağı bellidir. Bunları kusursuz uygulayanın başarısı, o nispette fazla olur.
Çok başarılı olunan zamanlardaki Müslümanların bazı özellikleri şöyleydi:
1- Onlar, dinli dinsiz herkese şefkat gösterirlerdi. Allah için buğz etmek gereken durumlar bunun dışındadır elbette. Dine düşmanlık eden olursa, onlara karşı sert olurlardı. Nitekim Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde Eshab-ı kiramı överken, (Onlar birbirlerini çok severler, birbirlerine çok merhametlidirler, ama Allah düşmanlarına karşı çok çetin ve metin idiler) buyuruyor.
2- Bir vücut gibiydiler. Vücutta, baş da, el de, ayak da olur. Bir uzvun ağrıması bütün vücuda tesir eder. Başarı, vücudun sıhhatli olmasına bağlıdır.
3- Tek kalb gibiydiler. Aynı inancı taşırlardı, aynı sevinci, aynı üzüntüyü hissederlerdi.
4- Maksatları, gayeleri, hedefleri tekti. O da, Allahü teâlânın rızasıydı.
5- Emîr'e itaat ederler, isyan etmezlerdi. Fitne fesat çıkarmazlardı.
6- Bir kişi daha yanmaktan kurtulsun diye, gece gündüz ihlâsla çalışırlardı.
7- Dinimize uymaya çok dikkat ederlerdi.
8- (Öyle yaşayalım ki, bizim yüzümüzden kimse Cehenneme gitmesin, Allah'ın kulları bize dua etsinler, beddua etmesinler) derlerdi.
9- Yalan söylemezler, gıybet, dedikodu etmezlerdi. Birbirlerine dua ederlerdi. Gıyaben ve karşılıksız yapılan duanın makbul olduğunu bilirlerdi.
10- İyilik etmeye, dua almaya çok önem verirlerdi.
Sadaka, belayı önler. Dua, kaza ve kaderi değiştirir. Cebrail aleyhisselam, Peygamber efendimize gelip, bir gencin o gece öleceğini haber verdi. Peygamber efendimiz o genci çağırıp, ne gibi bir arzusu olduğunu sordu. Genç evlenmek istediğini söyledi. Hemen evlendirildi. O gece, genç ve hanımı namaz kılıp dua ettiler. Kendileri için hazırlanan yemekleri yiyecekleri esnada, kapıya bir fakir gelip yiyecek istedi, yemeğin hepsini ona verdiler. Fakir çok sevindi, dua edip gitti.
Sabah oldu. Peygamber efendimiz gencin ölüm haberini bekliyordu. Bir haber gelmeyince, birini gönderdi. Haberci geri gelip, gencin hayatta ve neşe içinde olduğunu bildirdi. Cebrail aleyhisselam Peygamber efendimize gelip, gencin gece bir fakire kendi yemeğini verdiğini, fakirin de ettiği dua sebebiyle, Cenab-ı Hakkın, gencin ömrünü uzattığını bildirdi. Gencin yatağındaki yastığın altına bakılmasını istedi. Yastığının altında, ölmüş büyük bir yılan buldular. Verdiği sadaka ve fakirin duası sebebiyle, yılanın genci sokamadığı anlaşıldı.