Mislî ve kıyemî mal

Sual: Kitaplarda, (Emanetçi, emanet edilen altın parayı aynen geri verir. Kaybetmiş veya telef etmişse, benzerini veremez, kıymetini öder. Bir altın lira gasbeden, bunu aynen öder. Bu yoksa benzerini veremez, kıymetini öder) deniyor. Niye benzeri verilemiyor da, kıymeti veriliyor?
CEVAP
Altın paraların biri eski veya yeni tarihli yahut antika olduğu için değeri farklı olabilir. Bunun için, emanet edilenin aynısını vermek gerekir. Benzeri de olsa, başka altın verilemez. Telef olduysa, kaybolduysa, yine benzeri verilemez, çünkü benzerinin kıymeti farklı olabilir. Emanet edilen altın paranın kıymeti, değeri ne ediyorsa onu vermek gerekir.

20 gram bilezik yerine, benzeri olan başka bilezik verilmez. Verilen bileziğin ağırlığı 20 gramdan farklı olabilir. Eğer ağırlığı 20 gramsa, belki ayarı değişiktir. Biri 22, öteki 18 ayar olabilir. Ayarı da, ağırlığı da aynı olsa, bu sefer, işleme, işçilik farkı olur. Onun için emanet edilen altının değeri ödenir.

Bir mal, ya mislî veya kıyemî olur. Mislî malı telef eden, benzerini, kıyemî malı telef eden, değerini öder.

Mislî, çarşıda aynı vasıfta benzeri bulunan mal olup, fiyatları farklı olmaz.

Ağırlıkla, hacimle ve uzunlukla ölçülenlerden fabrikada, tezgâhta yapılan şeyler ve sayıyla ölçülenlerden, aynı büyüklükte olanlar, mesela aynı büyüklükteki yumurtayla karpuz böyledir.

Kıyemî, çarşıda benzeri bulunmayan, bulunsa da fiyatları farklı olan maldır. Uzunlukla ölçülenlerden tarla, elde dokunan halı, ev, dükkân, irili ufaklı olan karpuz kıyemîdir.

İkisine de bir örnek verelim:
Fabrika imalatı olup, modeli de markası da aynı olan bir halıyı telef eden, benzerini alıp verir, ama elde özel olarak dokunmuş bir halının aynısı başka yerde olmadığı için, değeri neyse onu öder.