Mezhepsizce yazılan kitap

Reformcu diyor ki: (Bu kitapta herhangi bir mezhep veya meşrep esas alınmamıştır. Aksine mezhep-meşrep ayırımı yapılmamış, icma ve kıyasa yer verilmemiş, sadece Kur’an ve Sünnet esas alınmıştır.)
CEVAP
Dört hak mezhep, Kur’ana, Sünnet’e ve İcma’a aykırı mı? Dört hak mezhepten birine göre yazılmamış. Demek ki, kendi görüşlerini Kur’an ve Sünnet adı altında yutturmaya çalışıyor. Kitapta, yazarın kendi bozuk mezhep ve meşrebi esas alınmıştır.

Dört hak mezhepten birine uygun olmayan kitaplar çok yanlıştır. Çünkü âlimlerimiz buyuruyor ki:
Bugün dört hak mezhepten birine tâbi olmayan, bid’at ehli olur, Cehenneme gider. (Tahtavi)

Bugün dört mezhepten başkasına uymak caiz değildir. (Hadika)

İcma’ı kabul etmeyen bir kimsenin, bu kitapları, bu âlimleri senet kabul etmesi asla düşünülemez. Ehl-i sünnet âlimlerinin Kitap ve Sünnet’ten çıkardıkları İcma halini alan hükümleri beğenmeyip kendi görüşünü din olarak bildiriyor. İcma’a uymadığı gibi, Kur’an’a ve Sünnet’e de uymuyor. Asrımızdaki yamuklara sımsıkı sarılıyor. İmam-ı a’zam hazretleri senet olmadığı halde mason Efganî veya mezhepsiz Makdisî nasıl senet olabilir?

İmam-ı Rabbani hazretleri de, bu durumu asırlarca öncesinden şöyle haber veriyor:
Kıyamette Cehennem azabından kurtulmak, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine inanmaya bağlıdır. Resulullah’ın ve Eshabının yolunda gidenler, yalnız bunlardır. Kuran-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden çıkarılan bilgiler içinde, kıymetli, doğru olan, yalnız bu büyük âlimlerin, anlayıp bildirdikleri bilgilerdir, çünkü her bid’at sahibi, bozuk düşüncelerini, kısa aklıyla, Kitap’tan ve Sünnet’ten çıkardığını söylüyor. Demek ki, Kitap’tan ve Sünnet’ten çıkarıldığı bildirilen her sözü, her yazıyı doğru sanmamalı, yaldızlı propagandalarına aldanmamalıdır. (1/193)

Hak mezhepler bölücülükmüş
Reformcu diyor ki: (Hanefî, Mâlikî, Şâfiî, Hanbelî gibi Sünnî mezhepler ile Kadirî, Nakşî gibi Sünnî tarikatlar, tevhidi tahrip edip yıkan bölücü unsurlardır, ama Mutezile ve Zeydiyye, İslamî öğretide isabet etmişlerdir. Davud Rehber’de de aynı olumlu çizgi görülmektedir. Şiî Ali Şeriati’nin eserleri, özellikle de hac kitabı okunmalıdır. Abduh gibi reform isteyen Mehmet Akif’i de bağrımıza basmak gerekir.)
CEVAP
Ehl-i sünnete olan düşmanlığını gizleyememiş. Aksine bid’at mezhepleri açıkça savunmuş. Yani hak olanlara değil, bâtıllara sıkı sıkıya bağlanıyor. Bu kadar cüret, kıyamet alameti olsa gerektir.

Kurban kesmek vacib değil mi?
Reformcu yazar diyor ki:
(Kurban kesmek vacib değildir. Bayramda seferde olanlara kurban kesme zorunluluğunun olmaması, kurban kesmenin vacib olmadığının açık delilidir.)
CEVAP
Hani âyet ve hadisten delil? Demek ki kendi görüşünü din zannediyor.

Hanefî’de seferdeyken kurban kesmek vacib değil diye, başka zaman da vacib değil denir mi hiç? Bu, fakir olana zekât farz değil diye, hiç kimseye zekât farz değildir demeye veya seferi olana oruç farz değil diye, hiç kimseye oruç farz değil demeye benzer.

Hanefî mezhebindeki âlimler, (Kurban kes) âyet-i kerimesini ve (Hâli vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, namaz kıldığımız yere gelmesin!) hadis-i şerifini açıklarken, zenginlerin kurban kesmelerinin vacib olduğunu, kesmemelerinin günah olduğunu bildirmişlerdir.

İbrahimî dinler de neymiş?
Reformcu diyor ki: (İbrahimî dinlerin hedefi, statükonun değişmesidir.)
CEVAP
İbrahimî dinler tâbiri günümüzde, bazılarınca, Hristiyanlık ve Yahudilik için kullanılıyor. Nesh edilmiş bu dinleri dolaylı şekilde övmekten maksat nedir? Ne diye, İslamiyet bunu istiyor denmiyor da Yahudiliğin ve Hristiyanlığın propagandası yapılıyor? İslam dini noksan mıdır?

Kitabın neresine bakarsanız bakın, hep Ehl-i sünnet dışı görüşlere yer veriliyor. Gerçi yazar da, ben Ehl-i sünneti savunuyorum demiyor zaten. Hiçbir fırkaya mensup değilim diyor. Her ne kadar, (Fırkasızlığı, grupsuzluğu, mezhepsizliği ve bağımsızlığı savunuyorum) diyorsa da, özellikle Mutezile ile asrımızdaki yamukları savunuyor. Yani onun fırkası, grubu veya mezhebi, bu sapıkların fırkasıdır.