Sahabeye dil uzatmak

Reformcu diyor ki: (Kur’anda ve hadislerde sahabenin hepsinin Cennetlik olduğu bildiriliyorsa da, sahabeden bazılarına hazret demek içimden hiç gelmiyor. Muaviye ve Âişe bunların başında gelir.)
CEVAP
Açıkça, (Allah ve Resulü onları övse de, onların sözleri benim içime sinmiyor) diyor. Kur’an ve Hadis, yani Allah ve Resulünün sözleri dinde ölçü değilse, reformcunun içi nasıl ölçü olur ki?

Hazret-i Muaviye ile Hazret-i Âişe validemizin isimlerini saygısızca anması, kendisinde İbni Sebecilik de bulunduğuna alamettir. Önce bunlardan başlanıp, arkasından ilk üç halifeye hücum edilir. Bu, İbni Sebeciliğin takıyye taktiğidir. Kur’an-ı kerimde, (Hepsine Cenneti söz verdim, hepsinden razıyım, onlar da benden razıdır) buyuruluyor. Cennetlik olan sahabeye nasıl dil uzatılır?

Eshab-ı kiramın içinde Eshar da, Ehl-i beyt de vardır. Eshar, kadın tarafından akraba demektir.

Hazret-i Âişe validemiz, Eshab-ı kiramdan olduğu için Cennetliktir.

İkincisi, Ezvac-ı tahirattan ve müminlerin annesi olduğu için Cennetliktir. Kur’an-ı kerimde, (Resulullah’ın hanımları, müminlerin anneleridir) buyuruluyor. (Ahzab 6)

Üçüncüsü de, temiz olduğu, Cennetlik olduğu âyetle bildirilmiştir. Hakkında şöyle buyuruluyor:
(Bu iftirayı işittiğinizde, “Bu konuda konuşmamız yakışık almaz. Hâşâ, bu büyük bir iftiradır” demeniz gerekmez miydi?) [Nur 16] Demek ki, Allahü teâlâ, Resulüne temiz, sadık zevce ihsan eder. Allah’a ve Resulüne itimadı olanların, (Bu bir iftiradır) demeleri gerekirdi buyuruluyor. Böyle mübarek bir zevcenin, Hazret-i Ali ile ictihad farkı sebebiyle savaşmasından dolayı ona kötü söylemek, Resulullah’a hakarettir. Resulullah’ın zevcesine hakaret edenin de kâfir olduğu Nur suresinde açıkça bildiriliyor. Hazret-i Âişe validemiz hakkındaki bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Habislere, habis söz yakışır. Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara yaraşır. Bu sonuncular [yani Hazret-i Âişe], [iftiracıların] söylediklerinden çok uzaktır. Kendileri için mağfiret ve güzel bir rızık vardır.) [Nur 26]

Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Allahü teâlâ, beni insanların en asilzadesi olan Kureyş kabilesinden seçti ve bana onların arasından en iyilerini Eshab [arkadaş] olarak ayırdı. Bunlardan birkaçını bana vezir olarak ve din-i İslamı, insanlara bildirmekte yardımcı olarak seçti. Bunlardan bazılarını da Eshar [zevce, kayınpeder, kayınvalide, kayınbirader ve baldız gibi kadın tarafından akraba] olarak ayırdı. Bunlara sövenlere, iftira edenlere, Allahü teâlânın ve bütün meleklerin ve insanların laneti olsun!) [Hâkim]

(Eshabımı, ezvacımı ve Ehl-i beytimi seven, Cennette benimle beraberdir.) [Ramuz]

(Allahü teâlâ bana söz verdi ki, kızlarını aldığım ve kızlarımı verdiğim aileler, Cennette benimle beraber olacaktır.) [Deylemi]

(Benimle evlenen veya kız alıp verdiklerim, Cehenneme girmez.) [Deylemi, İ. Neccar]

(Esharımın [zevce tarafından olan hısımlarımın] Cennetlik olmasını istedim. Rabbim de bu isteğimi kesin olarak kabul etti.) [Hâkim]

Eshardan, Resulullah’a akraba olmakla şereflenip Cennetlik olanlardan bazıları şunlardır:
1- Kayınpeder olanlar: Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Ebu Süfyan.
2- Damat olanlar: Hazret-i Osman ve Hazret-i Ali.
3- Kayınvalide olanlar: Âişe validemizin annesi Ümm-i Ruman, Hafsa validemizin annesi Hazret-i Zeyneb, Ümm-i Habibe validemizin annesi Hazret-i Hind.
4- Kayınbirader olanlar: Hazret-i Abdullah bin Ömer, vahiy kâtibi Hazret-i Muaviye.

Resulullah efendimiz, kayınbiraderi Hazret-i Muaviye için de, (Yâ Rabbi, ona kitap öğret, ülkelere sahip et ve azaptan koru!) buyurdu. (İmam-ı Ahmed, Taberani)

İbni Hacer-i Mekki hazretleri diyor ki: Hazret-i Muaviye, sahabenin büyüklerindendir. Resulullah’ın neseple ve nikâhla çok yakın ve mahremidir. Server-i âlem, onu övmüştür. Onda İslamiyet, sohbet, nesep, nikâhla akrabalık şerefleri toplanmıştır. (Sava’ik-ul-muhrika)