Hile-i şer’iyye nedir?
Reformcu diyor ki:
(İslam fıkhındaki hile-i şer’iyye Kur’anın ruhuna aykırıdır. Bu yüzkarası kaldırılmalıdır.)
CEVAP
Şer’î demek şeriata yani dine uygun demektir. Dine uygun olan bir şeye nasıl yüzkarası denebilir? Dinimizde hile-i şer’iyye vardır, fakat hile-i bâtıla yani bâtıl hile yoktur. Reformcu, hile-i bâtılanın çirkinliğini ortaya serip hile-i şer’iyyeye saldırıyor. Hile-i şeriyye Nass’la yani Kitap ve Sünnet’le sabittir. Hile-i şeriyye, yani dine aykırı olmayan hile, harama düşmemek için kurtuluş çaresi bulmak, yani dine uygun çare demektir. Haramı helal veya helali haram yapmak yahut haksız mal ele geçirmek için hile yapmak caiz olmaz. Farzdan kurtulmak veya haram işlemek için hile yapmak haramdır. Buna hile-i şeriyye değil, hile-i bâtıla yani dine aykırı hile denir. Bir şey, farz veya haram olmadan önce, farz veya haram olmasını önlemek caizdir. Buna hile-i şeriyye denir.
Said bin Sa’d hazretleri anlatır: Babam, Resulullah efendimizin yanına hasta birini getirdi. Suçunu söyleyip ceza verilmesini istedi. Resulullah, (Buna üzerinde yüz filiz bulunan bir dal ile bir kere vurun) buyurdu. Böylece bir kere vurmakla, yüz sopa vurulmuş oldu. (Eşiat-ül-lemeat)
Haramdan kurtulmak ve helale kavuşmak için hile-i şeriyye yapmanın caiz olmasına bir delil de, Sad suresinin 44. âyetidir. Bu âyet, Eyyüb aleyhisselam, hanımına yüz sopa vurmaya yemin edince, bu yemini yerine getirmek için bir demet sapla vurmayı, böylece yapılacak hile-i şer’iyyeyi bildirmektedir. (Hindiyye)
Bu âyet-i kerimenin meali şöyledir:
(Ya Eyyüb, eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten Eyyüb ne sabırlı, ne iyi kuldu! Hep Allah’a yönelirdi.) [Sad 44]
Bu âyet-i kerime ve hadis-i şerif, hile-i şeriyyenin caiz olduğunu göstermektedir. (Hadika)