Allah birdir, niçin Biz deniyor
Cenab-ı Hak, tek yaratıcı kendisi olduğunu ve başka yaratıcı, başka ortak bulunmadığını bildirirken, yaratıcının çok olduğu nasıl söylenebilir? Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Yaratıcı, bilici ancak Rabbindir.) [Hicr 86]
Kur'an-ı kerimde geçen Ahsen-ül hâlıkin ne demektir? Sözlüğe bakılırsa, (Yaratıcıların en güzeli) demek olduğu, bir çok yaratıcı bulunduğu zannedilir. Piyasadaki Kur'an tercümeleri de bundan pek farklı sayılmaz. Onun için sözlükten, Kur'an tercümesinden din öğrenilmez. Muteber tefsirlere, akaid ve fıkıh kitaplarına bakmak gerekir. Beydavi tefsirinin Şeyhzade haşiyesinde buyuruluyor ki:
(Ahsen-ül-hâlıkin takdir edenlerin en iyisi, en güzeli demektir. Çünkü halketmenin hakiki manası, ihtira, inşa ve ibdadır. Bu kelime, yani hâlık, bu âyet-i kerimede takdir eden manasında kullanılmıştır. Çünkü ihtira manasındaki halketmek, Allahü teâlâdan başkası için düşünülmez ki, Allah onların en güzeli, densin.) [C.4, s. 68]
Misyonerlerin soruları
Sual: Kur’anda çelişki yok mudur?
CEVAP
Elbette yoktur, olması da mümkün olmaz. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Hâlâ Kur’an üzerinde gereği gibi düşünmezler mi? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı, onda birçok tutarsızlık olurdu.) [Nisa 4-82]
Demek ki, Kur’an-ı kerimde asla tenakuz [çelişki] yoktur. Kendi başına tıp kitabı okumakla doktor, hukuk kitabı okumakla hakim olunamadığı gibi, meal okumakla da din öğrenilemez. Misyoner papaz gibi yanlış anlar. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbin elbette hem bağışlayan, hem de çok acı azap verendir.) [Fussilet 43]
Misyoner, “Hac suresinin, (İnkâr edenler için ateşten bir elbise giydirilecek ve başlarına kaynar su dökülecektir) anlamındaki 19. âyeti ile, Haşr suresinin, (Allah rahman rahimdir [esirgeyen, bağışlayandır]) anlamındaki 22. âyeti çelişkilidir. Affedici olan Allah, inkârcıları hiç cezalandırır mı?” diyor.
Çelişki bunun neresindedir?
Affedici olmak, mazlumun hakkını zalimden almamak mıdır? Yahut hainleri, canileri cezasız bırakmak mıdır? Suçluları adaletle cezalandırmak, affedici olmaya aykırı olur mu? Dünyada suçluları cezalandırmayan bir nizam var mıdır? Cezasız, hukuksuz nizam olur mu? Bu cezalar, ülkenin kiminde hafif, kiminde ağır olur. Mesela bazı Avrupa ülkelerinde namusla ilgili suçların cezası az, fakat para ile ilgili olan suçlarınki ağırdır. Bu da onların paraya, namustan çok önem verdiğini göstermektedir. Katile ceza verilmiyorsa veya hafif ceza veriliyorsa, insana değer verilmiyor demektir. Ölen insanın bir değeri olsaydı, elbette katilin hak ettiği ceza verilirdi.
Katillerin, canilerin ölümle cezalandırılmalarına da misyoner ateş püskürüp, (Katiller öldürülürse, dünyada insan kalmaz) diyor. Biri, birini öldürünce, kendisinin de muhakkak öldürüleceğini bilse, acaba başkasını öldürebilir mi? Buna rağmen öldüren çıksa da, çok az olur. Her suç için caydırıcı ceza vermek misyonere göre yanlışmış. Ceza verilmezse, katillik o zaman daha çok artmaz mı?
Mekke’nin Rabbi
Allahü teâlâ, (Bu beldenin [Mekke’nin] Rabbi) buyuruyor. (Neml 91)
Misyoner, (Bu âyeti anlayamadım) demiyor da, (Her şehrin bir Rabbi mi olur?) diyor. Tıp kitabını herkesin kolayca anlayamayacağı gibi, bir ilim tahsil etmeden Allah’ın kitabını, dinden habersiz bir yabancı nasıl anlayabilir ki?
Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Âlemlerin Rabbi olan Allah) [Neml 8]
(Her şeyin Rabbi olan Allah) [Enam 164]
(İnsanların Rabbi) [Nas 1]
(Arş’ın Rabbi olan Allah) [Enbiya 22]
Âlemlerin Rabbi olan Allahü teâlâ, cinlerin de, canlı cansız diğer varlıkların da Rabbi olduğu halde, niçin insanların ve Arş’ın Rabbi denmiştir?
Ayrıca Kur’an-ı kerimin birçok yerinde Rabbike [Senin Rabbin] ifadesi vardır. Senin Rabbin demek, âlemlerin Rabbinden ayrı değildir. Senin Rabbin ile Mekke’nin Rabbi ifadesindeki Rab, farklı değildir. Farklı olmadığı halde niçin ayrı ifade kullanılmıştır? Allahü teâlâ mekandan münezzehtir. Kâbe, kıymetli, şerefli yer olduğu için Beytullah, yani Allah’ın evi denmiştir. Arş da çok kıymetli, şerefli olduğu için Arş’ın Rabbi denmiştir. Allahü teâlâ, Mekke-i mükerremeyi emniyetli kıldı. Orada kan dökülmez. Av hayvanları avlanmaz ve yaş bitkiler koparılmaz. Bunun için bu şerefli beldeden bahsederken, Mekke’nin Rabbi denmiştir.
Rablerin rabbi demek
Sual: Mektubat-ı Rabbanide, (Ellerimizi rablerin rabbi olan yüce Allah’a açtık) deniyor. Rabler diye çoğul kullanmak uygun mu?
CEVAP
Bazı kelimelerin birkaç manası olur. Rab kelimesi de böyledir. Rab = Besleyen, yetiştiren, terbiye eden demektir. O zaman yukarıdaki ifade, (Ellerimizi terbiye edenlerin terbiye edeni olan yüce Allah’a açtık) anlamına gelir. Kur’an-ı kerimde halk edenlerin halıkı diye bir ifade de geçmektedir. Bu âyeti de yanlış anlayanlar, hâşâ bir çok yaratıcı var diye, yaratma kelimesini insanlar için de kullanıyorlar. Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamalarına bakmadan mana vermek yanlış olur.