Âmire itaat

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dinimizde âmir-memur ilişkisi önemlidir. Büyük bir zata, (Âmire itaatin önemi nedir?) diye sorarlar. O zat da buyurur ki:
Bir misalle anlatayım. Emîr, âmir; başkan, idareci demektir. Pilot da bir idarecidir. Herkes uçak kullanamaz. Uçağı kullanacak olanın, bir eğitimden, bir imtihandan geçmesi, sen artık uçak kullanabilirsin diye bir yetki alması şarttır. Çünkü havada insan taşıyacak, çok riskli bir iştir. Uçak bir düşerse, kendisiyle birlikte herkes yere çakılır. O uçaktaki herkes, pilotun, uçağı inecekleri havaalanına sağ salim indirmesini bekler.

O uçaktaki yolcuların mevkileri, makamları çok yüksek olsa, çok zengin veya fakir olsalar, çok iyi veya çok kötü olsalar, bunlar onları uçaktan düşmeye, yerde parçalanmaya karşı koruyamaz. Yine iş pilottadır. Pilot, devamlı kuleyle temas hâlindedir. Onun için uçağın içindekiler, ne olursa olsun, büyükleri ilgilendirmez. Büyükleri, pilot ilgilendirir. Çünkü oradakilerin hepsinin hayatı, mematı, o pilota bağlıdır.

Pilot, sıradan bir kimse değildir. Yolcuların canlarını emanet ettiği güvenilir bir kimsedir. Pilotu o büyük zatlar tayin eder. Kimse kendi kendine pilot olamaz.

O zatlar, (Yolcuların içinde evliyalık makamına yükselen, ilim sahibi, marifetli, kabiliyetli kimseler yoktur) demiyorlar. Evliya da olsa, fâsık da olsa, uçağın içinde olan herkes pilota muhtaçtır. Pilotu rahatsız eden olursa, ötekilerin sıhhat ve selameti için o, en yakın havaalanında indirilir. Yoksa hepsi birden gider. Bu yolda mübarek olmak ayrı bir şeydir, fakat (Ben mübareğim, bana pilotluk verin) veya (Ben evliya oldum, bana yetki verin) dese de, kimseye yetki vermezler. Onun ayrı bir imtihanı vardır. Onun mektebi ayrı, hocası ayrı, eğitimi ayrıdır.

Herkesin ibadeti, takvası, ilmi, fazileti kendisinedir, ama selamete kavuşmak isteyen, uçağın içinde haddini bilmeli! Bu uçağa kimse binmeye mecbur değildir. Ama o uçağa kim binmişse, artık pilota tâbi olmak zorundadır. Uçaktaki yolcu, ineceği havaalanından başka şeyi düşünemez. Ya uçak düşerse diye hep korku içindedir. Onun bütün malı, mülkü, makamı, rütbesi havaalanına ininceye kadar hiçbir şeye yaramaz.

Bütün Müslümanların da pilota tam tâbi olup, havaalanını düşünmesi gerekir. Pilot, dinimizi öğrendiğimiz ve tâbi olduğumuz büyük zatlardır. Havaalanı da, imanla ölünecek yerdir.