Cennet vacib oldu
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İnsan ne söylerse söylesin, eğer hâli, sözüne uygun değilse, vereceği zararın telafisi mümkün olmaz. Onun için, (Lisan-ı hâl, lisan-ı kalden entaktır) buyurulmuştur. Yani, insanın hâl ve hareketi, sözünden daha tesirli olur.
Bir ölünün arkasından söylenenler çok önemlidir. Allahü teâlâ, Müslümanların ona nasıl şahitlik ettiğine önem verir. Dinimizde, şahitlik çok önemlidir. İki mümin, (Biz şahidiz, bu kişi ehl-i sünnet itikadındadır) diye şahitlik etse, ne kadar günahları olsa da, o iki şahidin hatırına, Cenab-ı Hak onu affediyor. Hattâ kabirde, Arasat meydanında şahitlik etseler, yine affediliyor. Bunun için iyi arkadaşlık, bu dinin temelidir. O halde, salih arkadaşları çoğaltmalıyız. Peygamber efendimiz de, (Din kardeşlerinizi çoğaltın, çünkü Rabbiniz kerimdir, kıyamette dostları arasında olana azap etmekten hayâ eder) buyuruyor. Eshab-ı kiramdan bir zât anlatıyor:
Hazret-i Ömer’in yanındaydım. Medine’de salgın hastalık yüzünden çok ölen oluyordu. Yanımızdan bir cenaze geçerken, (Yâ Emir el-müminin, bu çok iyi bir insandı, iyi huylu, çok iyilikseverdi) dediler. O hiçbir şey söylemedi, başını önüne eğip, (Vacib oldu) buyurdu. Biraz sonra başka bir cenaze daha geldi. (Efendim, bu da çok iyi Müslümandı, çok cömertti) dediler. Yine başını önüne eğip, (Vacib oldu) buyurdu. Bir cenaze daha geçti, (Bu çok kalb kırardı, pek cimriydi, hem de zalimdi) dediler. Yine aynı şekilde, (Vacib oldu) buyurdu. (Yâ Emir el-müminin, vacib olan, kesinleşen nedir?) diye sorulduğunda buyurdu ki:
Bir gün Resulullah’ın yanından, bir cenaze geçti. (Bu çok dindar, iyi biridir) dediler. Resulullah, (Vacib oldu) buyurdu. Vacib olan nedir denince, (Dört Müslüman, biri için, iyi bir Müslümandır diye şahitlik etse, Allahü teâlâ onu Cennete koyar. Bu kesindir) buyurdu. (Yâ Resulallah, bunlar üç kişi olursa?) dedim. (Yine aynıdır) buyurdu. (İki kişi şahit olsa?) dedim, (Yine aynıdır, Cennet ona vacib olur) buyurdu. Artık, (Bir kişi olsa?) diyemedim, sormaya utandım.