Namaz kılanlar için özürlü olunca Maliki mezhebini taklit etmeleri büyük kolaylıktır. Maliki mezhebini taklit ile ilgili Seadet-i Ebediyye’de diyor ki:
İbni Âbidin hazretleri, (Hanefi mezhebinde olanın, Maliki mezhebini taklit etmesi evladır. Çünkü, imam-ı Malik, imam-ı a’zamın talebesi gibidir) buyuruyor. (s.125)
Yine İbni Âbidin hazretleri, (Âlimlerimiz, zaruret olunca, Maliki’ye göre fetva verdi. Bir mesele Hanefi’de bildirilmemiş ise, Maliki taklit olunur) buyuruyor. (s. 158)
Abdesti sık bozulan hastalar ve ihtiyarlar için ve necasetten taharet için çok kolaylık gösterdiğinden, diğer üç mezhepte olan Müslümanlar, Maliki’yi taklit ederek, ibadetlerini rahatlıkla yapar. (s.1133)
Namaz kılarken abdesti bozulan Hanefi, hemen selam verip, namazdan çıkar. Maliki mezhebinde, namazı bozulmaz. O anda özür sahibi olur. (s.122)
Hastalık veya ihtiyarlık sebebi ile, yani, zaruret ile idrar kaçıran Hanefi’nin, tekrar abdest alması, harac, zahmet olacağı için, bu kimse, Maliki’yi taklit ederek, hemen özür sahibi olur, abdesti bozulmaz. (s. 148)
Bir kimsenin namazda abdesti bozulursa veya abdest almak güç olursa, namaza dururken Maliki mezhebini taklit eder. Maliki’de, hastaların, ihtiyarların namazları bozulmaz. (s. 232)
Kan veya idrar kaçıranlar, necaset temizlemekte zahmet çekenler Maliki mezhebini taklit ederler. Maliki’de, makattan ve bedenden taş, solucan, cerahat, sarı su, kan çıkınca abdest bozulmaz. Abdesti bozanlar, hastalık ile çıkarsa ve çıkması men olunamazsa, iki kavil vardır. İkinci kavle göre, prostat hastalığı sebebiyle gelen idrar abdestini bozmaz. Hastaların, ihtiyarların, abdest almakta harac ve meşakkat olduğu zaman, bu kavli taklit etmeleri sahih olur. İdrarın kesildiği zamanı belli ise, bu zamanda abdest alması iyi olur. İstibra zamanı uzun süren veya sonraları damlayan ve bir namaz vakti devamlı akmadığı için özürlü olamayan Hanefi ve Şafiiler, Maliki mezhebini taklit eder. (s. 158)
Mâlikî’nin ikinci kavline göre, özür sahibi olmak için, hastalık sebebiyle çıkan, abdesti bozan bir şeyin, bir kere çıkması kâfidir. Bir namaz vakti içinde, devamlı çıkması lazım değildir. Namazdan önce veya namaz içinde idrar, yel kaçıran yani gelen yeli tutamayan hastaların ve ihtiyarların, abdestlerinin ve namazlarının bozulmaması için, harac ve meşakkat hâlinde, Mâlikî mezhebini taklit etmeleri ve imam olmaları sahih olur. (s.131)
Dikkat edilirse, Maliki’de, Hanefi’de olduğu gibi özürlü olmak için her namaz vaktinde bir kere akması lazım değildir. Hastalık sebebiyle ara sıra zuhur etmesi, hatta bir kere çıkması bu kavle göre özür sayılır. Mesela elinde olmadan zaman zaman burnu kanayan, makattan solucan çıkan, ara sıra ağız dolusu kusan, kulağı akan, ağrı ile gözünden yaş gelen, bazen yel kaçıran yani gelen yeli tutamayan, ishal olup gaita kaçıran, idrar kaçıran, istihazalı veya akıntısı olan kadın, basurdan, çıbandan, yaradan kan ve irin akan, Maliki mezhebini taklit ederse, abdesti bu özrü sebebiyle bozulmuş olmaz. Çamaşıra bulaşan kan ve idrar lekelerini temizlemek meşakkat olursa necis de sayılmaz. Namazda iken idrar gelse, basurdan kan aksa, hem abdest bozulmaz, hem de çamaşırdaki kan ve idrar necis sayılmaz. Çünkü Maliki’de, ikinci kavle göre, necaset namaza engel değildir. Temizlemek sünnettir. (s.153)
Maliki mezhebini taklit ederken
Yukarıda, Maliki’yi taklidin lüzumunu bildirdik. Şimdi ise bunları sual ve cevaplarla açıklıyoruz:
Sual: Sık sık ağız dolusu kusan kimse, Maliki'yi taklit ederse, abdesti bozulur mu?
CEVAP
Bozulmaz.
Sual: Hemoroid sebebiyle Maliki'yi taklit eden, kan akarken ve elbisesinde fazla kan bulaşmış iken namaz kılsa, caiz olur mu?
CEVAP
Evet. Çünkü temizlemek zordur.
Sual: Ameliyatla, karnımdan delik açılarak torba bağladılar. Torbadan bazen necaset sızıyor. Maliki'yi taklit ederek namaz kılmam caiz midir?
CEVAP
Evet.
Sual: Gaz sıkıştırmasından rahatsızım. Zaman zaman elde olmadan yel kaçırdığım da oluyor. Maliki’yi taklit etsem abdestim bozulur mu?
CEVAP
Elde olmadan yel kaçarsa, abdest bozulmuş olmaz. İsteyerek gaz çıkarılırsa abdest bozulur.
Sual: Şuurlu hastaya, idrar için, sonda takıldı. İdrar, bir torbada birikiyor. Yatalak ve üstü necasetlidir. Bu necasetle namaz kılabilir mi?
CEVAP
Maliki’yi taklit ederek namazlarını kılar.
Sual: Maliki’yi taklide niyeti unutup namaz kılan, daha sonra hatırlayıp niyet etse namazı sahih olur mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Ağzında diş dolgusu olup Maliki’yi taklit eden, ihtiyaç olunca, mukimken iki namazı cem için, Hanbeli’'yi de taklit edebilir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: El kanamasından dolayı, Maliki'yi taklit edenin, ayağı kanasa, abdesti bozulur mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Diş dolgusu, idrar tutamaması ve basurdan gelen kan sebebiyle Maliki'yi taklit edenin eli kanasa, abdesti bozulur mu?
CEVAP
Evet bozulur.
Sual: Maliki'yi taklit eden, abdest aldıktan sonra, Maliki'ye göre niyet etmediğini hatırlasa, o anda niyet etse, sahih olur mu?
CEVAP
Evet sahih olur.
Sual: Dolgu sebebiyle Şafii’yi taklit ediyorum. Hiç sebep yok iken, daha kolay diye, Şafii’yi taklidi bırakıp, Maliki’yi taklit etmem uygun mu?
CEVAP
Evet uygundur.
İyi anlaşılamayan sualler
Aşağıdaki sual ve cevaplar, bazı okuyucularımız tarafından iyi anlaşılmamıştır.
Sual: Maliki’yi taklit eden, öğleyi asrı evvele kadar kılamazsa, tekrar Hanefi’yi taklit edip öğleyi asr-ı evvelde kılsa caiz olur mu?
CEVAP
Caiz olur.
Açıklaması şöyledir:
Öğle namazı, ikindi ezanı okununcaya kadar kılınamazsa kazaya kalır. Ancak imam-ı a’zam hazretlerine göre, ikindi vakti, bugünkü ikindi ezanlarından çok sonra giriyor. [Yazın 72 dk, kışın 36 dk sonra giriyor.] Yani şimdi ikindi ezanları okunurken, öğle vakti henüz çıkmamış, ikindi vakti de girmemiş oluyor. Öğle namazı, bu vakitte kılınınca vaktinde kılınmış oluyor. Bu vakte (Asr-ı evvel) deniyor. İmam-ı a’zam hazretlerinin bildirdiği ikindi vaktine (Asr-ı sani) deniyor.
Demek ki, trafik sıkışıklığında kalmak, imtihanda olmak, namaz kılacak yer veya abdest alacak su bulamamak, unutmak gibi herhangi bir mazeretle öğleyi vaktinde kılamayan, asr-ı evvelde kılarsa, imam-ı a’zam hazretlerine göre vaktinde kılmış olur.
Maliki, Hanefi veya Şafii olan kimse, bu kavle uyarak, öğleyi birinci ikindide (Asr-ı evvelde) kılarsa, öğleyi kazaya bırakmamış, vaktinde kılmış olur.
İyi anlaşılamayan sual-cevaplardan biri de şudur:
Sual: Eldeki kanamadan dolayı, Maliki’yi taklit edenin, ayağı kanasa, abdesti bozulur mu?
CEVAP
Evet.
Kitaplarda diyor ki:
Namaz kılarken semavi [gayr-i ihtiyari yani elinde olmayan] bir özürle abdesti bozulan Hanefi, hemen namazdan çıkar. Maliki’de ise, namazı bozulmaz. O anda özür sahibi olur. Namazına devam eder.
Semavi özürler, Maliki’yi taklit edenin de abdestini bozmuyor. Mesela namazda ishalini tutamasa, çıbanından veya yarasından kan aksa, burnu kanasa, kulağından irin aksa, makattan solucan çıksa, idrarını tutamasa, kadınlardan akıntı çıksa, basurdan kan, fistüllerden, göbekten akıntı çıksa, gaz kaçırsa, yani gelen gazı tutamasa, ağız dolusu kussa, bunlar semavi özür oldukları için, hiç biri Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz. Abdesti bozulmadığı için namazına devam eder.
Böyle özürleri olan kimsenin ayağını veya öteki elini bıçak kesip kan çıksa, abdesti bozuluyor, çünkü bu semavi özür olmuyor. Ama ondan sonra ayağından veya öteki yaralı elinden çıkan kanlar, irinler semavi özür halini aldığı için, abdestini bozmuyor.
Bu özürler abdesti bozmuyor ama, çamaşırımıza kan, irin, idrar ve ishal bulaşıyor. Özürle meydana gelen bu necasetlerle kılınan namaz da sahih olur. Çünkü Maliki’de necasetsiz elbise ile namaz kılmak farz değil, sünnettir. Hastaya, idrar için, sonda takılıyor, idrar, bir torbada birikiyor, çamaşırları necis oluyor. Maliki’yi taklit ederek namazını o haliyle kılar. Kılmayıp kazaya bırakması haram olur.
Bu ruhsatlardan faydalanmamak takva ve azimet olmaz. Aksine Allahü teâlânın rahmeti olan nimetleri tepmek olur. Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Seferde [sıkıntı içinde] oruç tutmak takvadan sayılmaz.) [Buhari]
(Seferi iken [sıkıntı içinde] Ramazan orucunu tutan, mukimken oruç yiyen gibidir.) [Nesai]
Bir âyet meali: (Allah size kolaylık ister, zorluk istemez.) [Bekara 185]
Maliki’yi taklit daha kolaydır
Sual: Diş dolgusu olanın Şafii’yi mi, yoksa, Maliki’yi mi taklit etmesi daha uygun olur?
CEVAP
Maliki mezhebini taklit etmesi daha uygun olur; çünkü daha kolaydır. Şafii’de çok az necaset namaza manidir ve hanımının veya yabancı kadının cildine, şehvetsiz de olsa dokununca, abdest bozulur. Bunlara her zaman riayet etmek zor olur. Maliki’de ise, necaseti temizlemek sünnetir, namaza mani değildir ve hanımının veya yabancı kadının cildine şehvetsiz dokunsa abdest bozulmaz.
Sual: Hanefi mezhebinde olan bir Müslümanın, kendi mezhebinde çıkış yolu olmadığı zaman hangi mezhebi taklit etmesi evladır?
Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki:
“Hanefi mezhebinde olanın, maliki mezhebini taklit etmesi evladır. Çünkü, İmam-ı Malik hazretleri, İmâm-ı a'zam hazretlerinin talebesi gibidir. Bir meselede, Hanefi mezhebinde, bir kavil bulunmadığı zaman, Hanefi mezhebi âlimleri, Maliki mezhebine göre fetva vermişlerdir. Mezhepler içinde, Hanefiye en yakın olanı, Maliki mezhebidir.”